Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Edebiyat / Kitap
Çocuk Masalları
Rüzgarın Yaramazlığı
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="ZeyNoO" data-source="post: 552926" data-attributes="member: 10904"><p><span style="color: #000000"><strong>Rüzgarın Yaramazlığı</strong></span></p><p><span style="color: #000000"></span></p><p><span style="color: #000000">Söğütlü köyde herkes rüzgardan şikayetçiydi.</span></p><p><span style="color: #000000">Yaşlı dede, ekmek pişirdiği fırında ateşi söndürdüğü için kızıyordu rüzgara.</span></p><p><span style="color: #000000">Yaşlı nine, sokağa çıkmasına izin vermediği için içerliyordu. Ayakkabıcı ustası, dükkanının pencere pervazları arasındaki deliklerden içeri girip soğuttuğu için sinir oluyordu.</span></p><p><span style="color: #000000">Topal bahçıvan, bahçedeki çiçekleri kırdığı için öfkeleniyordu.</span></p><p><span style="color: #000000">Köyde sadece küçük çocuk seviyordu rüzgarı:</span></p><p><span style="color: #000000">"Anneciğim, gel bak rüzgar ne tatlı esiyor."</span></p><p><span style="color: #000000">"O tatlı değil yavrucuğum. Hınzırın tekidir rüzgar. Onun insafsızlığından bu yıl hiç ürün vermeyecek bitkiler. Çünkü bitki tozlarını çok uzağa götürüyor. Belki ekmeğimiz bile olmaz bu yıl."</span></p><p><span style="color: #000000"></span></p><p><span style="color: #000000">Ekmek lafı küçük çocuğa rüzgarı unutturmaya yetmişti bile:</span></p><p><span style="color: #000000">"Anneciğim bana yağlı ekmek verir misin?"</span></p><p><span style="color: #000000">Rüzgar ise kimsenin kendisini sevmediği bu köyü terk etti. "Gerçekten de beni sevmemekte haklılar." diye düşündü.</span></p><p><span style="color: #000000">"Islık çalar gibi eserim, fırtına olur kükrerim.</span></p><p><span style="color: #000000">Benden korkuyorlar, bu doğru. Ama başka nasıl davranılır bilemiyorum. Ne yapabilirim?"</span></p><p><span style="color: #000000">Rüzgar, horozun yanına gitti. Ondan kendisine şarkı söylemeyi öğretmesini istedi. Ama horoz sadece ötmesini biliyordu. Kurbağaya gitti; o da yardım edemedi. Çaresiz kırlarda dolaşırken karşısına bir korkuluk çıktı. Ama bu korkuluk ekinlerin ortasına yerleştirilip, kuşları kaçırması gereken diğer korkuluklar-dan farklıydı.</span></p><p><span style="color: #000000">Güzel bir genç kız gibi giydirilmişti bu korkuluk. Başında zarif bir şapka, ayaklarında ipek eteklik vardı.</span></p><p><span style="color: #000000">Rüzgar bu güzel kıza yaklaşmaktan korktu: Önce hanımeline gitti, ondan güzel kokular aldı. Sonra kıza yaklaştı. Ama o kadar tedirgindi ki acemilikle gerektiğinden fazla esti.</span></p><p><span style="color: #000000">Kızın şapkası uçtu, etekleri havalandı.</span></p><p><span style="color: #000000">Rüzgar çok utandı. Korkup kızla konuşamadan oradan uzaklaştı.</span></p><p><span style="color: #000000">Ağlamaklı oldu, köye dönmeye karar verdi.</span></p><p><span style="color: #000000">Yolda buğday tarlasında küçük çocuğu gördü.</span></p><p><span style="color: #000000">Annesi tarlada çalışıyor, ekin topluyordu. Küçük çocuk için ağaca bir salıncak kurmuştu.</span></p><p><span style="color: #000000">Çocuk salıncakta uyuyordu.</span></p><p><span style="color: #000000">Rüzgar kendisini seven tek insan olan küçük çocuğu görünce çok sevindi. Onu da sevindirmek istedi. Usul usul esmeye başladı.</span></p><p><span style="color: #000000"></span></p><p><span style="color: #000000">O kadar tatlı ve uysal esiyordu ki, bütün ekinler başlarını diktiler. Başaklar açıldı. Artık küçük çocuğun annesi daha rahat çalışabilirdi.</span></p><p><span style="color: #000000">Küçük çocuk ise bunlardan habersiz tatlı tatlı uyuyordu. Rüyasında rüzgarla oynuyordu.</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ZeyNoO, post: 552926, member: 10904"] [COLOR="#000000"][B]Rüzgarın Yaramazlığı[/B] Söğütlü köyde herkes rüzgardan şikayetçiydi. Yaşlı dede, ekmek pişirdiği fırında ateşi söndürdüğü için kızıyordu rüzgara. Yaşlı nine, sokağa çıkmasına izin vermediği için içerliyordu. Ayakkabıcı ustası, dükkanının pencere pervazları arasındaki deliklerden içeri girip soğuttuğu için sinir oluyordu. Topal bahçıvan, bahçedeki çiçekleri kırdığı için öfkeleniyordu. Köyde sadece küçük çocuk seviyordu rüzgarı: "Anneciğim, gel bak rüzgar ne tatlı esiyor." "O tatlı değil yavrucuğum. Hınzırın tekidir rüzgar. Onun insafsızlığından bu yıl hiç ürün vermeyecek bitkiler. Çünkü bitki tozlarını çok uzağa götürüyor. Belki ekmeğimiz bile olmaz bu yıl." Ekmek lafı küçük çocuğa rüzgarı unutturmaya yetmişti bile: "Anneciğim bana yağlı ekmek verir misin?" Rüzgar ise kimsenin kendisini sevmediği bu köyü terk etti. "Gerçekten de beni sevmemekte haklılar." diye düşündü. "Islık çalar gibi eserim, fırtına olur kükrerim. Benden korkuyorlar, bu doğru. Ama başka nasıl davranılır bilemiyorum. Ne yapabilirim?" Rüzgar, horozun yanına gitti. Ondan kendisine şarkı söylemeyi öğretmesini istedi. Ama horoz sadece ötmesini biliyordu. Kurbağaya gitti; o da yardım edemedi. Çaresiz kırlarda dolaşırken karşısına bir korkuluk çıktı. Ama bu korkuluk ekinlerin ortasına yerleştirilip, kuşları kaçırması gereken diğer korkuluklar-dan farklıydı. Güzel bir genç kız gibi giydirilmişti bu korkuluk. Başında zarif bir şapka, ayaklarında ipek eteklik vardı. Rüzgar bu güzel kıza yaklaşmaktan korktu: Önce hanımeline gitti, ondan güzel kokular aldı. Sonra kıza yaklaştı. Ama o kadar tedirgindi ki acemilikle gerektiğinden fazla esti. Kızın şapkası uçtu, etekleri havalandı. Rüzgar çok utandı. Korkup kızla konuşamadan oradan uzaklaştı. Ağlamaklı oldu, köye dönmeye karar verdi. Yolda buğday tarlasında küçük çocuğu gördü. Annesi tarlada çalışıyor, ekin topluyordu. Küçük çocuk için ağaca bir salıncak kurmuştu. Çocuk salıncakta uyuyordu. Rüzgar kendisini seven tek insan olan küçük çocuğu görünce çok sevindi. Onu da sevindirmek istedi. Usul usul esmeye başladı. O kadar tatlı ve uysal esiyordu ki, bütün ekinler başlarını diktiler. Başaklar açıldı. Artık küçük çocuğun annesi daha rahat çalışabilirdi. Küçük çocuk ise bunlardan habersiz tatlı tatlı uyuyordu. Rüyasında rüzgarla oynuyordu.[/COLOR] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Turizmin başkenti olarak bilinen güneydeki ilimiz?
Cevapla
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Edebiyat / Kitap
Çocuk Masalları
Rüzgarın Yaramazlığı
Top