Rakı adabı ve rakı içme usulü

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
- Rakıyı güneş battıktan sonra, yavaş yavaş ve muhabbet eşliğinde içmeli...
- Rakıdan küçük küçük yudumlar alınır... Bülent Ersoy öyle içiyor diye bir dikişte bir duble rakıyı içmek makbul değildir...
- Buz gibi şişeden bardağa çevire çevire dökülür ve o nefis kokunun daha fazla yayılması sağlanır...
- Bardağa konulan rakının yarısı kadar su konması makbuldür...
- İlk yudumu aldıktan sonra ağızda bekletip, dişlerin arasından derin bir nefes alınırki akciğerler de nasibini alsın...
- Masada yaşça en büyük kişi rakı kadehini tokuşturmak için kaldırmadan rakı kadehleri masadan kalkmaz...
- Rakı sofrasında planlı, programlı ciddi işler konuşulmaz. Geyik muhabbeti yapılır, memleket kurtarılır, anılar tazelenir, dedikodu yapılır...
- Sigara küllüğüne zeytin çekirdeği, sıkılmış limon kabuğu konmaz...
- İçilen kahve fincanında, tabağında sigara söndürülmez...
- Rakı kadehine önce rakı, sonra su, daha sonra da (konmasa daha iyi olur ama) buz konur...
- Bu sırayı bozarsanız, anason kadehin üzerine çıkar, rakının hem tadı hem keyfi kaçar... Rakıdan anlayanların,Antalya meyhanelerinde garsonluğa soyunanlara bunu anlatması gerekir...
- İcmeye başlamadan önce aperatif birşeyler yenmelidir. Favori
zeytinyağlılardır. Zeytinyağı, mide dolmaya başladıkça üste çıkarak,alkolün genzinize doğru gelmesini engeller...
- Rakıya buz koymak yanlıştır. Buz rakının içindeki suyla alkolü aynı oranda etkilemediği için daha seyrek olan alkol üste çıkar. İdeal karışım bozulmuş olur. En uygunu rakıya soğuk su koymaktır...
- Rakı sofrasında kadeh yalnızca bir defa tokuşturulur. Hadi bakalım hoşgeldiniz vs. falan diye...
- Bundan sonra kadeh tokuşturulmaz sadece kaldırılır...
- Masaya yeni birisi eklendiğinde ise tekrar kadeh tokuşturulabilir...
- Rakı şalgam suyuyla içilmez!... (taslağa dahil değil)
- Mezesiz rakı içilmez. Ben akşamcıyım, öyle bir kadehlik keyfim var diyorsanız gidin bira filan için...
- Şişe numarasının önemi yoktur. Zira ilk damıtılan rakı, 01 numaraya denk gelmez...
- Rakı masasına avuç içiyle ya da yumrukla vurulmaz...
- Bağıra çağıra, Böğüre öğüre konuşulmaz... Sakin olmak, efendi takılmak gerek...
Önce kendine gel, sonra meyhaneye
Kalender ol da gir kalenderhaneye
Bu yol kendini yenmişlerin yoludur
Çiğsen başka bir yere git eğlenmeye​
- Rakı bardağı boş beklemez... Evet masadan kalkarken bile dibinde biraz bırakılır...
- Usul, adap bilen en genç kişinin saki olması adettendir, büyüklere (ki büyüklük kavramı orada anlam bulur) sakilik yaptırılmaz... Ev sahibi olsa bile...
- Şişede kalan son rakı damlasına kadar eşit paylaştırılır, daha da içmek isteniyorsa bu paylaştırma ritüeline girilmeden yenisi sipariş edilir...
- Rakı sizi ne zaman sarhoş edeceğini zamanında söyleyen bir içkidir,bunu farkettiğiniz zaman yanınızdakilere söylemeli, ya da izin isteyip kalkıp gitmelisiniz, ama eğer sizin kalkmanız masayı dağıtacaksa ölseniz bile orayı terketmeyin... Çünkü rakı masasından tuvalete gitmek için bile zar zor kalkılır, hoş karşılanmaz...
- Rakı masasında bira, şarap gibi başka alkollü içecekler (masada sosyetik hanımefendiler olsa dahi) olmaz...
- Her nevi ızgara balık (çupra, levrek, istrongilos) uğurlu yemeği,hususi nihavend ve rast makamından sanat musikisi eserleri uğurlu nağmesi, akordeon, keman ve ud da uğurlu çalgısı olan rakının, uğurlu cl'si 70'dir...
- Rakı yanlız başına içilen bir içki değil, meze ile birlikte yavaş (sindire sindire) içilen bir içkidir...
- Mide ve beyne belirli bir etki yaptıktan sonra insan keyiflenir ve güzel sohbetlere yönelir...
- Yani hem anlatır hem dinler... Böylece rakı sofrası en az iki kişinin katıldığı toplu bir eylem, karşılıklı konuşmalara dayandığı için demokratik bir forum, evrensel ve kişisel sorunların ortaya getirildiği, fikir alıp verilen, insanın kendisi ile yüksek sesle düşünerekhesaplaştığı bir tür psikolojik grup terapisi olmaktadır...
- Unutulmamalıdır ki rakı sofrası saygın bir cemiyettir... Buraya katılan hem bu meclise kabul edildiği için saygı gören bir kişiliğe sahip demektir hem de diğerlerine karşı saygılı olmak zorundadır...
- Herhangi bir marka rakı içilirken başka bir markayı övmemek önemlidir,aksi yapıldığında, o an yudumlanan nimete hakarette bulunulmaktadır,yanlıştır...
- En büyük mezesi muhabbettir... Muhabbet konusu "bi kız vardı, 5 yıl sevdim, yüzüme bile bakmadı" gibi duygusal ağırlıklı olabileceği gibi,"bu güneş niye hep doğudan doğuyo batıdan batıyo?" gibi yarı-felsefi konular da olabilir...
- Tam yağlı koyun peynirinin üzerine kırmızı toz biberle renklendirilmiş sarımsaklı zeytinyaği süslemesi... Turşu gibi ekşi mezelerde yine rakının kendine has tatlı nefasetini dengeler, damarlarınızı büzer anasonla dost olur, buna misal olarak dağ lahanası turşusu verilebilir...
 

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Şerefe sözü nereden geliyor?

Rakı içmenin adabı ve usulünden bahsedip her kadeh kaldırışta söylenen ŞEREFE veya ŞEREFİNE sözünün nereden geldiğini anlatmadan geçmek olmaz demi. Bir rakısever olarak konu benim oldukça ilgi alanımda :)

Neden içki içilirken ŞEREFİNE veya ŞEREFE denir?

Her ülkenin kendine has deyişleri vardır bu konu ile ilgili.

Kimi sağlığına der, kimi mutluluğuna. ..
Ruslar "nazdrovya" der, Rumlar "stinigia".. .
Bizde ise konu daha hoş ve de farklıdır...
Biz "şerefe" ya da daha da özelleştirip "şerefine" deriz...
Eee bize de bu yakışırdı değil mi!!!..

Bu " şerefe" sözünün nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi ya da niye "şerefe" dendiğini?

Zamanın zaman olduğu dönemlerde, içki içmek bir adap, usul işiymiş. İçki masasına oturan ağır abiler içmeye başlamadan önce kendi aralarında şu anlaşmayı yaparlarmış:

"Arkadaşlar bu meret şişede durduğu gibi durmaz, her ne kadar yakın ahbap olsak ta, bir süre sonra çenemizin bağı çözülür ve olmadık şeyler söyleyip sonradan pişman olacağımız şeyleri anlatabiliriz. Bu masada konuşulan ve anlatılanlar sadece ve sadece bu masada kalacak, söz mu?

Söz!..
Şerefine mi?
Şerefine!!.. "

O günlerde belki de bir yeminmiş bu "şerefine" sözü...

Ve o gün bugündür rakı masalarının vazgeçilmez sözü olmuş bu bizim ŞEREFE veya ŞEREFİNE sözü :D
 
Son düzenleme:

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Rakı felsefesi

Bir felsefe profesörü sınıfta, önünde bazı malzemelerle öğrencileriyle ders yapıyordu.

Önce önündeki boş bir kavanozu 2cm çapındaki taşlarla doldurmaya başladı. Öğrencilere kavanozun dolu olup olmadığını sordu. Onlar da dolu olduğunu kabulettiler.

Profesör bu sefer bir kutu küçük çakıltaşı aldı ve onları kavanoza boşalttı. Kavanozu hafifçe sallayınca çakıl taşları büyük taşların arasındaki boşluklara doldular. Profesör yine öğrencilerine kavanozun dolu olup olmadığını sordu, onlar da onayladılar.

Bu sefer bir kutu kum alıp kavanoza boşalttı. Tabii kum geriye kalan bütün boşlukları doldurunca yine öğrencilerine aynı soruyu tekrarladı. Öğrencilerin hepsi bir ağızdan kavanozun dolu olduğunu söylediler.

Profesör bu sefer masanın altından bir şişe rakı çıkarıp içindekileri kavanoza boşalttı ve böylece kumların arasındaki boşlukları etkili bir şekilde doldurdu. Öğrenciler gülmeye başlayınca;

"Şimdi," dedi:"Bu kavanozun sizin hayatınızı simgelediğini bilmenizi istiyorum.Taşlar hayatınızdaki önemli şeyler aileniz, sevgiliniz, sağlığınız. Her şeyi kaybetseniz ve elinizde sadece onlar kalsa bile hayatınızın dolu dolu olmasını sağlayacak şeyler bunlar. Çakıl taşları ise işiniz, eviniz, arabanız gibi diğer önemli şeyler. Kum da geriye kalan her şeydir, küçük şeyler yani. Eğer kavanozu önce kumla doldurursanız çakıl taşlarına ve büyük taşlara yer kalmayacaktır. Aynı şey hayatınız için de geçerli.Bütün zaman ve enerjinizi küçük şeylere harcarsanız hayatınızda sizin için önemli olan şeylere hiç yer kalmayacaktır."

Mutluluğunuz için çok önemli olan şeylere dikkat edin. Çocuklarınızla oynayın, doktor kontrollerinizi düzenli yaptırın. Sevgilinizi dansa götürün. İşe gitmek, evi temizlemek, tamirat yapmak ve yemek vermek için hep zamanınız olacaktır. Önce büyük taşları gerçekten önemli olanları halledin. Önceliklerinizi belirleyin. Geriye kalanlar sadece kumdur.

"Öğrencilerden biri elini kaldırıp rakının neyi simgelediğini sordu. Profesör gülümsedi:

"Sorduğunuza sevindim. O, sadece hayatınız ne kadar dolu görünürse görünsün iyi bir şişe rakıya her zaman yer olacağını size göstermek içindi."
 

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
RAKINAME

içmesinin bilene
zevk-u sefadır.
içme'yi bilmeyene
cevr-ü cefadır rakı.

bir münasip mikdarı
muhabbet anahtarı
kaçırırsan ayarı
can'a ezadır rakı.

ne dert kalır, ne keder,
içeni mes'ut eder.
içebilirsen eğer
ruhu ciladır rakı.

ham ervahsan yanaşma
arif'sen ondan şaşma,
iç ama, haddi aşma
ferahfezadır rakı.

yarattığı ahengi,
ne saz verir ne çengi,
terbiyenin mihengi
dense sezadır rakı.

beyaz peynir, domates,
yanına bir kavun kes,
çiğ köfteyle ne enfes
bir iptiladır rakı.

biraz tuzlu leblebi,
kadehin billur leb'i,
dudakları öpmeli,
yoksa hebadır rakı.

ehli kemal olana
zevkle hem'hal olana,
sohbette tad bulana,
yar'ı vefadır rakı.

misten ala kokusu,
ana sütü gibi su,
şu ki sözün doğrusu
müstesna ma'dır rakı.

dost bezminde sohbette
neşe-i muhabbette
her manevi lezzete
bir vasıtadır rakı.

nükte, cinas anlayan
ahengi-i bezm'e uyan,
içip zırvalamayan,
işte o'nadır rakı.

eşek içince zırlar,
köpek içerse hırlar
kedi içse tırmalar,
insanlar'adır rakı.

al kadehi eline,
dokun gönül teline,
muhabbet alemine,
bir merhabadır rakı.

adabı, erkanı var,
zamanı mekanı var,
kimin ki iz'anı var,
o na şifadır rakı.

gönül dargınlarına,
vefa kırgınlarına,
hayat yorgunlarına,
haza devadır rakı.

mirkelamoğlu der ki:
had bilmezsen eğer ki,
öyle rüsva eder ki,
başa beladır rakı.
 

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Rakı içmek için 100 adet bahane...

1. Can bu, çeker.
2. Uzaklardan bir dost gelir.
3. Mesai uzar.
4. Aşıksındır.
5. Rakısız memlekete gideceksindir.
6. Terfi etmişsindir.
7. Kerahet vakti gelmiştir.
8. Uğurlayacak birileri vardır.
9. Bünyenin "reset"lenmeye ihtiyacı vardır.
10. Günlerden pazartesidir.
11. Bir hayalin gerçek olmuştur.
12. Ortamda herkes rakı içmektedir.
13. O gün, doğum günündür.
14. Cemreler düşmüştür.
15. Ankara'dan abin gelmiştir.
16. Canın eve gitmek istemez.
17. Bira hamallıktır.
18. İçin kıpır kıpır, deniz kıpırtısızdır.
19. Yabancı arkadaşların gelmiştir.
20. Günlerden salıdır.
21. Akşam ne pişireceğini bilmemektesindir.
22. Evlenmişsindir.
23. Bir karar vermen gerekiyordur.
24. İstifa etmişsindir.
25. Rüyana çilingir sofrası girmiştir.
26. Birilerinin doğum günüdür.
27. İşe girişinin yıl dönümüdür.
28. Arkadaşların evlenmiştir.
29. Efkâr basar, bazen.
30. Günlerden çarşambadır.
31. Kar yağar, beyaz çağrışım yapar.
32. Akşam yemeğini yakmışsındır.
33. Arkadaşların arar, çağırır.
34. Terk edilmişsindir.
35. Sevdiğin birinin ölüm yıl dönümüdür.
36. Diş ağrısı tutmuştur.
37. Çarşıda gezerken birden gözüne balıklar ilişiverir.
38. Nostaljik hissetmektesindir.
39. Aileye bir bebek katılmıştır.
40. Günlerden perşembedir.
41. Sevdiğin kız sana abi demiştir.
42. Kovulmuşsundur.
43. Kamyonlar rakı taşır, sen hep onu düşünürsün.
44. Rakısız memleketten dönmüşsündür.
45. Evde dünden kalan zeytinyağlılar vardır.
46. Tuttuğun takım süper goller atmıştır.
47. İlham perilerini çağırmanın zamanı gelmiştir.
48. Karpuz kabuğu denize düşmüştür.
49. Patronundan papara yemişsindir.
50. Günlerden cumadır.
51. Liseden arkadaşlarla toplanacaksınızdır.
52. Evde elektrikler kesilmiştir. Rakı soğuk içilir.
53. İş yetiştirmen gerekiyordur.
54. Boğaz'a bakmaktasındır.
55. BüyükKeyif.com'a girmişsindir.
56. Dünyanın çivisi çıkmıştır.
57. Proje yetişmiyordur.
58. Henüz denemediğin bir sürü rakı vardır.
59. Yeni yıl gelmiştir.
60. Günlerden cumartesidir.
61. Piyangodan para çıkmıştır.
62. Dünya Rakı Haftası'dır.
63. Maaşlar yatmıştır.
64. Ağaçlar çiçeğe durmuştur.
65. Tuttuğun takım ligden elenmiştir.
66. Rüyana Dario Moreno girmiştir.
67. Muhsin Bey'i izlemişsindir.
68. Gökte dolunay vardır.
69. Felekten bir gece çalmak ister gönül.
70. Günlerden pazardır.
71. Biri sana ehlikeyif hediye etmiştir.
72. Neyzen okumaktasındır.
73. Barbunya pilaki yapmışsındır.
74. Çayıra çimene gidiliyordur.
75. Mısır'daki akrabalarından miras kalmıştır.
76. Dolapta öylece sana bakan bir şişe vardır.
77. İnceden bir yağmur yağmaktadır.
78. Ege'desindir.
79. Selvi Boylum Al Yazmalım'ı izlemektesindir.
80. Az zamanda çok işler başarmak istemektesindir.
81. Damar şarkılar çalıyordur.
82. Akdeniz'desindir, başın döner.
83. Mesleğin barmenliktir.
84. Baldan tatlı bir muhabbet edesin vardır.
85. Birileri canını sıkmıştır. Rahatlaman lazımdır.
86. Bahar gelmiş, erik çıkmıştır.
87. Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlara karışmak istiyorsundur.
88. Varoluşsal problemler yaşamaktasındır.
89. Feleğin tekerine çomak sokasın vardır.
90. Sabahtan beri "Yine mi Çiçek" şarkısını mırıldanıyorsundur.
91. Her şey yolundadır.
92. Doktor "her akşam bir tek at" der.
93. Rakım 1500'dür.
94. Ağız tadı nedir bilmektesindir.
95. Şaire özenmiş, şişede balık olmak istersin.
96. Ege kıyılarındasındır, çarpar.
97. Daha önce denemediğin bir meze vardır.
98. Arkadaşların arar, çağırır.
99. Yeni kadehler almışsındır.
100. Rakı içmek için bir bahaneye ihtiyacın yoktur.
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
İçmek için hayatın ve duyguların +ve - arasında gidip gelmesi gerekiyor demekki.Hangimiz hayatta ve duygularda sabitizki ? Haydi... O zaman ŞEREFİNİZEEE

raki.jpg
 
Top