Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Tarih
Osmanlı Tarihi
Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Önemli Kişiler - Kronolojik Sıralama
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Suskun" data-source="post: 447338" data-attributes="member: 21093"><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000"></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000"></span></span></span></span><img src="http://i.imgur.com/BFWrL.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000"> Fevzi Çakmak</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Kurtuluş Savaşı'nda büyük emeği geçen bir komutan ve Millet Partisi'nin kurucularındandır. 12 Ocak 1876 yılında İstanbul'da doğdu. Topçu Miralayı Çakmakoğulları'ndan Ali Bey'in oğludur. Mahalle mektebini bitirdikten sonra Soğukçeşme Rüştüyesi'ni ve Kuleli Askeri İdadisi'ni bitirdi. 1895 yılında Pangaltı Harbiyesi'nden mezun oldu. 1898'de, gösterdiği başarıdan dolayı Kurmay Yüzbaşısı oldu. Balkanlarda göstermiş olduğu başarılar sayesinde 9 yılda Miralaylığa (Albaylığa) yükseldi. Taşlıca Mutasarrıflığı ve kumandanlığı yanında, Nizamiye 35. fırkaya kumanda etti.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">II. Meşrutiyet'in ilanından sonra görevine devam eden Fevzi Paşa, 1910 yılında Mürettep Moskova Kolordusu'nun Erkan-ı Harbiye Reisliği'ne atandı. Trablus'ta İtalyanlar'ın başlatmış olduğu saldırılar üzerine kurulan, Garp Kolordusu Erkan-ı Harbiye Reisliği'ne getirildi. Daha sonraları Erkan-ı Harbiye'si Hareket Şubesi müdürü oldu.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Balkan Savaş'ından sonra Ankara Fırka Kumandanı, ardından da 5. Kolordu Kumandanlığı'na atandı ve 1914 yılının Mart ayında rütbesi Mirvalığa yükseltildi. Birinci Dünya Savaşı'nda Çanakkale müdafaasına katıldı. 1915'de Anafartalar Grubu Kumandanlığı'nda bulundu. 1916'da 2. Kafkas Kolordusu Kumandanı, 1917'de ise II. Ordu Komutanlığı'na tayin edildi. 1918 yılında, Suriye'deki VII. Ordunun komutanlığını yaptığı süre içindeki başarılarından dolayı Ferikliğe yükseldi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra Erkan-ı Harbiye Reisliği'ne getirildi, fakat İzmir'in işgali sırasında bu görevinden istifa etti. 3 Şubat 1920'de Harbiye Nazırı olduğu sırada Anadolu'daki Kurtuluş Savaşı çalışmalarına yardım etti. 8 Nisan 1920'de İstanbul'un işgal edilmesi üzerine Anadolu'ya kaçtı. Burada Mustafa Kemal'in emrine girdi ve ölümüne kadar beraberinde çalıştı. Fevzi Paşa, Ankara'ya gelişinin milli hareket için ne denli önemli olduğunun bir ifadesi olarak, 3 Mayıs 1920'de Büyük Millet Meclisi tarafından Milli Müdafaa Vekilliği'ne ve Bakanlar Kurulu Başkanlığı'na getirildi. II. İnönü Zaferi'nden sonra, 3 Nisan 1921'de Birinci Ferikliğe tayin edildi. 1921'de Erkan-ı Harbiye Reis vekilliği yaptı. 29 Eylül 1921'deki Sakarya Savaşı'ndan sonra Mareşalliğe yükseltildi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">1924 yılına kadar Erkan-ı Harbiye Reis vekilliği ve Kozan Milletvekilliği yapan Fevzi Paşa, bu tarihte milletvekilliğinden ayrıldı. 1925'te asaleten Erkan-ı Harbiye Reisliği yaptı ve 12 Ocak 1944'te bu görevinden ayrılarak emekli oldu. 1946'da İstanbul'dan milletvekili adayı seçildi ve 1948'de Millet Partisi'ni kurdu. 10 Nisan 1950'de vefat etti.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span><img src="http://i.imgur.com/6K35f.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"> <span style="color: #FF0000">Feyzullah Efendi</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">(Şeyhülislam)</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Seyyid Feyzullah Efendi, 1639'da Erzurum'da doğdu. Asıl adı Mehmed olup, Erzurum Müftüsü Seyyid Mehmed Efendi ile Şerife Hatunun oğludur. İlk eğitimini babasından aldı. Daha sonra Seyyid Abdülmü'min'den ve dayısının oğlu İsmail Efendi'den Arapça, Farsça, fıkıh ve fıkıh usulü okudu. Erzurum yöresinin seçkin alimlerinden olan Şeyh Mehmed Vani Efendi'nin derslerine de devam etti.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Mehmed Vani Efendi'nin isteği üzerine 1664 yılında İstanbul'a, oradan da padişahın bulunduğu Edirne'ye gitti. 1672'de hacca giden Feyzullah Efendi, döndükten sonra Vani Efendi'nin aracılığıyla IV. Mehmed'in şehzadesi Mustafa'ya, hoca oldu. Feyzullah efendi ilimiye mesleğinde hızla yükseldi. Haydarpaşa, Üsküdar Mihrimah Sultan, Sahn-ı Seman ve Ayasofya medreselerinde müderrislik yaptı. 1674'de İstanbul kadılığı payesiyle Sultan Ahmed Medresesi'ne tayin edildi. 1678'de ise Rumeli kazaskerliği payesiyle Şehzade Ahmed'in hocalığına getirildi. Sultan Dördüncü Mehmed tarafından görevinden alındıysa da birkaç gün sonra suçsuz olduğu anlaşılınca görevine iade edildi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">14 Şubat 1688'de şeyhülislam oldu. Feyzullah Efendinin on yedi gün kadar süren bu ilk şeyhülislamlığından azli, askeri bir karışıklıktan kaynaklandı. Yeniçeriler şeyhülislam Feyzullah Efendiyi Erzurum'a göndermişlerdi. Yedi yıl kadar burada yaşayan Feyzullah Efendi, hocalığını yaptığı Şehzade Mustafa'nın tahta çıkışından sonra Edirne'ye gelip, ikinci defa şeyhülislamlığa tayin edildi. Sekiz yıl bu görevde kalan Feyzullah Efendi, Osmanlı tarihinde ilk kez kendinden sonra şeyhülislam olması hususunda padişahtan bir ferman aldı. Bu uygunsuz icraatları ve giderek nüfuzunu artırıp tayinlere, azillere müdahalesi, içten içe büyük bir tepkinin oluşmasına yol açtı. Tarihe Edirne Vakası olarak geçen olay sonunda, kafası kesilerek idam edildi. Güler yüzlü, bilgili, faziletli, zeki, nüktedan, vakur ve yumuşak huylu bir kişi olarak bilinen Feyzullah Efendi, Tefsir ve hadis ilimleriyle de uğraştı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span><img src="http://i.imgur.com/Nn7mG.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000"> François</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">(Fransa Kralı)</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Fransa kralı François, 1494 yılında Cognac'de doğdu. Angouleme kontu Charles de Valois'in oğlu olan François, 1515'de amcasının oğlu On ikinci Lui'nin yerine kral oldu. François, Almanya kralı olabilmek için pek çok savaş vermiş, hemen hepsinde yenilmişti. Bu savaşlardan birisinde esir düşen François, Osmanlı Spora meraklı, çapkın, hafif fakat ilmi ve sanatkarları koruyan bir hükümdardı. Leonard de Vinci, Benvenuto Cellini gibi sanatçıları İtalya'dan Paris'e getirmiş, bir takım mimari eserler yaptırmıştır. İhtirası yüzünden Fransa'yı, gereksiz pek çok savaşa sokan ve Fransız halkına zor günler yaşatan François, bilime ve sanata verdiği önem dolayısıyla Fransızlar tarafından iyi anılır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">padişahı Kanun Sultan Süleyman'dan da yardım istemiş, bunun üzerine Kanuni, Türk Deniz kahramanı Barbaros Hayreddin Paşayla birlikte donanmayı 1543 yılında Tulon'a göndererek onu kurtarmıştı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span><img src="http://i.imgur.com/hJh7a.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000"> Frederik</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">(Prusya Kralı)</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Büyük Frederik adı ile de tanınan Prusya Kralı Frederick, 1712'de doğdu. Babası Birinci Wilhelm'in isteği ile askeri eğitim görmesine rağmen, edebiyat ve felsefeye karşı büyük ilgi duydu. Babasına karşı komplo hazırlamakla suçlanan Frederik, Küstrin kalesine hapsedildi. 1733 yılında Brunswick-Bayern prensesi Christine ile evlenerek Rheinsberg şatosuna çekildi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Çevresine sanatçı ve filozofları toplayarak kendisini felsefe ve edebiyat çalışmalarına verdi. 1740 yılında babasının yerine tahta geçer geçmez, Avusturya ile savaşa girdi. Silezya'ı Avusturya'dan aldı. Yedi yıl, savaşlarında kendisine karşı güç birliği yapan Avusturya, Fransa ve Rusya'ya karşı kafa tutmayı başardı. Rus Çarı Petro ile bir barış antlaşması yaptı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Despot bir hükümdar olmasına karşın, bir ordu düzenleyicisi ve komutan olarak askerlik sanatı tarihinde önemli yeri olan bir kişidir. Sanatsever biri olarak tanınan Frederik, sanatçı ve edebiyatçıları korurdu. Meşhur yazar Voltaire'i 1750-1753 yılları arasında sarayında misafir etmişti. Büyük Frederik hazırlattığı medeni kanunla, hukuk alanında da yararlı çalışmalar yapmıştır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span><img src="http://i.imgur.com/bTNBI.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"> <span style="color: #FF0000"></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">Fuzuli</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Osmanlı Divan Edebiyatı'nın en büyük şairlerindendir. Ona göre şiirin temeli ilim, özü sevgidir. Şiirlerinin çoğunda tasavvufu işledi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span><img src="http://i.imgur.com/Co1WC.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"> <span style="color: #FF0000"></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">Gansu Gavri</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Memlük Sultanı Gansu Gavri, 1440 yılında doğdu. Baybirdi tarafından köle olarak satın alındı. Azat edildikten sonra bir çok görevde bulundu. 1458'de Halep'te başlayan bir isyanı bastırarak tanındı. Kayıtbay'ın yetiştirdiği Gansu Gavri, 60 yaşından sonra saltanata geçti. Gansu Gavri, Memlük Sultanı olduğunda Memlükler için önemli meseleler gündemdeydi. Osmanlılar, Memlüklerin kuzey sınırını tehdit ediyor, Şah İsmail Safavi devletini kurmaya çalışıyordu. Ayrıca Mısır'ın ekonomisi ile yakından ilgili olan Hint ticaret yolu, Portekizliler tarafından tahrip edilmeye başlanmıştı. İspanya'daki son müslüman kalesi Gırnata'nın düşmesi ile Fas ve Tunus emirleri, Memlük Sultanının başında olacağı bir federasyon oluşturulmasını istediler. Bu federasyon tüccar, ziyaretçi ve hacılar olmak üzere tüm hıristiyanların bu ülkeden kovulmasını istiyordu. Bu gelişmeler üzerine Gansu Gavri, yabancıların üç aydan fazla Kahire'de kalmalarını yasakladı. Portekizliler onun zamanında Hindistan kıyılarına yerleşti. Böylece Mısır, en önemli gelir kaynağı olan transit vergisini kaybetti ve mali çöküntü hızlandı. Gansu Gavri, Hindistan'a bazı seferler düzenlediyse de bir sonuç çıkmadı ve Portekiz filosu Aden'i aldı. Osmanlı padişahı Sultan İkinci Bayezid'den yardım isteyen Gansu Gavri, Osmanlılarla dostluk ilişkileri kurdu. Ancak, Yavuz Sultan Selim'e karşı Şah İsmail'i desteklemesi, onun aleyhine oldu. Nitekim Yavuz Sultan Selim'in giriştiği propaganda faaliyetlerinde Antep, Halep ve Şam valileri Osmanlılara yakınlık kurdu. Nihayet Mercidabık ovasında yapılan savaşı kaybeden Gansu Gavri bu savaş sırasında 1516 yılında öldü.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">Gazi Hüsrez Paşa</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Gazi Hüsrev Paşa, 1480 yılında doğdu. Babası Ferhad Bey, annesi Sultan İkinci Bayezid'in kızı Selçuk sultandır. Babası Adana muhafızı olduğu sırada Kölemenlerle yapılan savaşta şehit olmuş, annesi de Sultan İkinci Bayezid'in sağlığında vefat ederek İstanbul'da Bayezid Caminin yakınında bulunan bir türbeye defnedilmiştir. Annesi ile birlikte İstanbul'a yerleşen Gazi Hüsrev Paşa, eğitimini tamamladıktan sonra, dayısı Şehzade Mehmed, kefe sancakbeyliğine tayin edildiğinde onunla birlikte gitti. Semendire Sancakbeyliğine atanan Gazi Hüsrev Bey, Belgrad'ın fethinde önemli hizmetlerde bulundu.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Belgrad'ın fethinden sonra Bosna sancakbeyliğine getirildi. Bosna sancakbeyliğini sırasında Knin, Skradin, Ostovika kalelerini ele geçirdi. Kanuni Sultan Süleyman'ın bazı seferlerine katıldı. Bosna bölgesinde yeni fetihler yaparak sancağının sınırlarını genişletti. Mohaç zaferi sırasında, Balı Paşa ile birlikte önemli rol oynadı. Macarların eline geçen Yayça kalesini kuşatarak teslim almayı başardı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">1533 yılı sonlarında Semendire sancağına nakledildi. 3 yıl kaldığı bu görevde komşu devletlerle çeşitli diplomatik temaslarda bulundu. 1536 yılında tekrar Bosna sancakbeyliğine tayin edilen Gazi Hüsrev Paşa, 18 Haziran 1541 tarihinde vefat etti ve Gazi Hüsrev Bey Camii avlusundaki türbesine gömüldü. Gazi Hüsev Paşa, yoğun fetih ve gaza faaliyetlerinin yanında, Saraybosna ve çevresinin islamlaşmasında çok önemli rol oynayan dini, ticari ve kültürel tesisler yaptırmıştır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000"><img src="http://i.imgur.com/2mpFG.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">Gazi Osman Paşa</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Gazi Osman Paşa, Tokat'ta doğdu. Asıl adı Osman Nuri'dir. Babası, İstanbul kereste gümrüğünde katip olan Mehmed Efendi, annesi Şakire Hatun'dur. Ailenin tek erkek çocuğu olan Osman Nuri, henüz yedi sekiz yaşlarında iken ailesiyle birlikte İstanbul'a babasının yanına gitti. Sırasıyla Askeri Rüştiye, Askeri İdadi ve Mekteb-i Harbiyye okullarını bitirdi. Çeşitli görevlerde bulunan Gazi Osman Paşa, 1859 yılında Osmanlı Devleti'nin nüfus sayımı ile kadastro usulünde haritasının çizilmesinin kararlaştırılması ve bu arada Bursa ilinden başlanması üzerine bu göreve askeri temsilci olarak tayin edildi. 1866'da Girit'te baş gösteren Rum isyanı dolayısıyla buraya yollandı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Birçok askeri başarı elde etmiş olan Gazi Osman Paşa, asıl şöhretini Sırp prensi Milan'ın 2 Temmuz 1876'da Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etmesi esnasında, Rus generallerinin kumanda ettiği Sırp ordusunu bozguna uğratması ile elde etti. 1877-78 Osmanlı Rus savaşları sırasında Plevne'yi başarı ile savundu ve bu savaş sonunda kendisine "gazilik" ünvanı verildi. Askeri şahsiyeti yanında siyasi faaliyetlerde de bulundu. İstanbul'daki dini grupların birleşmesini sağladı. Sarayda bulunduğu süre içinde dış politika konularında Sultan İkinci Abdülhamid'i etkilemeye çalıştı. Gazi Osman Paşa, 4-5 Nisan 1900 yılında, Cuma günü vefat etti ve Fatih Sultan Mehmed türbesi yanına gömüldü.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Gazi Osman Paşa, iyi dercede Arapça, biraz da Farsça ve Fransızca biliyordu. Ferik Neşet Paşa'nın kız kardeşi Zatıgül Hanımla evlendi. Sultan İkinci Abdülhamid kendisini çok takdir ettiği için iki kızını, Gazi Osman Paşa'nın iki oğlu ile evlendirmiştir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000"><img src="http://i.imgur.com/OSTzX.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">Gedik Ahmed Paşa</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Gedik Ahmed Paşa Sırbistan'da doğdu. Sultan İkinci Murad döneminde, iç oğlanı olarak saraya girdi ve Fatih Sultan Mehmed zamanında askeri rütbe ile saraydan çıkıp, kısa bir süre Rum beylerbeyliği yaptı. 1462'de İshak Paşa'nın yerine Anadolu beylerbeyliğine getirildi. İlk büyük askeri başarısını, 1461'de Koyulhisar'ı fethederek sağladı. 1469 yılında Karaman Ereğlisi ve Akhisar'ı fethedip, Fatih Sultan Mehmed'in oğlu Şehzade Mustafa'yı Karaman valisi olarak Konya'ya yerleştirdi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Ertesi yıl Eğriboz'un fethi ile sonuçlanan sefere katıldı. Aynı yıl Anadolu Beylerbeyliğinden ayrıldı ve vezirlik rütbesini aldı. 1471'de Alaiye'yi, ertesi yıl İçel ve Karaman'da Silifke, Mokan, Gorigos, Gülek ve Lülye'yi ele geçirdi. Karamanoğlu Pir Ahmed ve kardeşi Kasım Bey'i yenilgiye uğrattı. Otlukbeli Meydan Savaşı'nın, Osmanlı zaferi ile sonuçlanmasında önemli rol oynadı. Gedik Ahmed Paşa, 1474'te idam edilen Mahmud Paşa'nın yerine vezir-i azam oldu. Karaman ve İçel'deki askeri faaliyetlerini, düşman eline geçen Ermenek, Manyan ve Silifke hisarlarını geri alarak sürdürdü.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">1475'te Kefe, ardından Sulak ve Azap'ı zaptedip, Menkup'u kuşattı. 1477'de Arnavutluk'taki İşkodra seferine çıkmayı kabul etmeyen Gedik Ahmed Paşa, görevinden alınarak Rumelihisarı'nda hapsedildi. Hersekzade Ahmed'in arabuluculuğu ile serbest bırakılıp, Kaptan-ı Deryalığa ve aynı zamanda Avlonya sancakbeyliğine getirildi. 1479'da Ege'de Kefelonya, Zanta ve Ayamavra'yı zaptetti. Fatih Sultan Mehmed, bir donanma ile 1480 yılında Gedik Ahmed Paşa'yı Otranto'ya gönderdi. Otranto'yu Ağustos 1480'de fetheden Gedik Ahmed Paşa, İtalya'da yeni fetihler için hazırlanırken Fatih Sultan Mehmed'in ölüm haberini aldı. Yeni padişah olan Sultan İkinci Bayezid'den destek istediyse de kendisi geri çağrıldı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">1481 yılında Sultan İkinci Bayezid ile Cem Sultan arasında ki savaşa son anda yetişerek, Sultan İkinci Bayezid'ın savaşı kazanmasında önemli rol oynadı. Buna rağmen, Sultan İkinci Bayezid, Cem Sultan taraftarı olduğunu düşündüğü Gedik Ahmed Paşa'yı hapse attırdı. Kapıkullarının ayaklanmasından sonra serbest kaldı. Cem olayından ötürü uzun süredir hareketlerinden endişe edilen Gedik Ahmed Paşa, Sultan İkinci Bayezid'in emriyle 18 Kasım 1482'de Edirne'de, boğdurularak öldürüldü.</span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Suskun, post: 447338, member: 21093"] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD][COLOR=#FF0000] [/COLOR][/COLOR][/SIZE][/FONT][IMG]http://i.imgur.com/BFWrL.png[/IMG] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD][COLOR=#FF0000] Fevzi Çakmak[/COLOR] Kurtuluş Savaşı'nda büyük emeği geçen bir komutan ve Millet Partisi'nin kurucularındandır. 12 Ocak 1876 yılında İstanbul'da doğdu. Topçu Miralayı Çakmakoğulları'ndan Ali Bey'in oğludur. Mahalle mektebini bitirdikten sonra Soğukçeşme Rüştüyesi'ni ve Kuleli Askeri İdadisi'ni bitirdi. 1895 yılında Pangaltı Harbiyesi'nden mezun oldu. 1898'de, gösterdiği başarıdan dolayı Kurmay Yüzbaşısı oldu. Balkanlarda göstermiş olduğu başarılar sayesinde 9 yılda Miralaylığa (Albaylığa) yükseldi. Taşlıca Mutasarrıflığı ve kumandanlığı yanında, Nizamiye 35. fırkaya kumanda etti. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra görevine devam eden Fevzi Paşa, 1910 yılında Mürettep Moskova Kolordusu'nun Erkan-ı Harbiye Reisliği'ne atandı. Trablus'ta İtalyanlar'ın başlatmış olduğu saldırılar üzerine kurulan, Garp Kolordusu Erkan-ı Harbiye Reisliği'ne getirildi. Daha sonraları Erkan-ı Harbiye'si Hareket Şubesi müdürü oldu. Balkan Savaş'ından sonra Ankara Fırka Kumandanı, ardından da 5. Kolordu Kumandanlığı'na atandı ve 1914 yılının Mart ayında rütbesi Mirvalığa yükseltildi. Birinci Dünya Savaşı'nda Çanakkale müdafaasına katıldı. 1915'de Anafartalar Grubu Kumandanlığı'nda bulundu. 1916'da 2. Kafkas Kolordusu Kumandanı, 1917'de ise II. Ordu Komutanlığı'na tayin edildi. 1918 yılında, Suriye'deki VII. Ordunun komutanlığını yaptığı süre içindeki başarılarından dolayı Ferikliğe yükseldi. Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra Erkan-ı Harbiye Reisliği'ne getirildi, fakat İzmir'in işgali sırasında bu görevinden istifa etti. 3 Şubat 1920'de Harbiye Nazırı olduğu sırada Anadolu'daki Kurtuluş Savaşı çalışmalarına yardım etti. 8 Nisan 1920'de İstanbul'un işgal edilmesi üzerine Anadolu'ya kaçtı. Burada Mustafa Kemal'in emrine girdi ve ölümüne kadar beraberinde çalıştı. Fevzi Paşa, Ankara'ya gelişinin milli hareket için ne denli önemli olduğunun bir ifadesi olarak, 3 Mayıs 1920'de Büyük Millet Meclisi tarafından Milli Müdafaa Vekilliği'ne ve Bakanlar Kurulu Başkanlığı'na getirildi. II. İnönü Zaferi'nden sonra, 3 Nisan 1921'de Birinci Ferikliğe tayin edildi. 1921'de Erkan-ı Harbiye Reis vekilliği yaptı. 29 Eylül 1921'deki Sakarya Savaşı'ndan sonra Mareşalliğe yükseltildi. 1924 yılına kadar Erkan-ı Harbiye Reis vekilliği ve Kozan Milletvekilliği yapan Fevzi Paşa, bu tarihte milletvekilliğinden ayrıldı. 1925'te asaleten Erkan-ı Harbiye Reisliği yaptı ve 12 Ocak 1944'te bu görevinden ayrılarak emekli oldu. 1946'da İstanbul'dan milletvekili adayı seçildi ve 1948'de Millet Partisi'ni kurdu. 10 Nisan 1950'de vefat etti. [/COLOR][/SIZE][/FONT][IMG]http://i.imgur.com/6K35f.jpg[/IMG] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD] [COLOR=#FF0000]Feyzullah Efendi (Şeyhülislam)[/COLOR] Seyyid Feyzullah Efendi, 1639'da Erzurum'da doğdu. Asıl adı Mehmed olup, Erzurum Müftüsü Seyyid Mehmed Efendi ile Şerife Hatunun oğludur. İlk eğitimini babasından aldı. Daha sonra Seyyid Abdülmü'min'den ve dayısının oğlu İsmail Efendi'den Arapça, Farsça, fıkıh ve fıkıh usulü okudu. Erzurum yöresinin seçkin alimlerinden olan Şeyh Mehmed Vani Efendi'nin derslerine de devam etti. Mehmed Vani Efendi'nin isteği üzerine 1664 yılında İstanbul'a, oradan da padişahın bulunduğu Edirne'ye gitti. 1672'de hacca giden Feyzullah Efendi, döndükten sonra Vani Efendi'nin aracılığıyla IV. Mehmed'in şehzadesi Mustafa'ya, hoca oldu. Feyzullah efendi ilimiye mesleğinde hızla yükseldi. Haydarpaşa, Üsküdar Mihrimah Sultan, Sahn-ı Seman ve Ayasofya medreselerinde müderrislik yaptı. 1674'de İstanbul kadılığı payesiyle Sultan Ahmed Medresesi'ne tayin edildi. 1678'de ise Rumeli kazaskerliği payesiyle Şehzade Ahmed'in hocalığına getirildi. Sultan Dördüncü Mehmed tarafından görevinden alındıysa da birkaç gün sonra suçsuz olduğu anlaşılınca görevine iade edildi. 14 Şubat 1688'de şeyhülislam oldu. Feyzullah Efendinin on yedi gün kadar süren bu ilk şeyhülislamlığından azli, askeri bir karışıklıktan kaynaklandı. Yeniçeriler şeyhülislam Feyzullah Efendiyi Erzurum'a göndermişlerdi. Yedi yıl kadar burada yaşayan Feyzullah Efendi, hocalığını yaptığı Şehzade Mustafa'nın tahta çıkışından sonra Edirne'ye gelip, ikinci defa şeyhülislamlığa tayin edildi. Sekiz yıl bu görevde kalan Feyzullah Efendi, Osmanlı tarihinde ilk kez kendinden sonra şeyhülislam olması hususunda padişahtan bir ferman aldı. Bu uygunsuz icraatları ve giderek nüfuzunu artırıp tayinlere, azillere müdahalesi, içten içe büyük bir tepkinin oluşmasına yol açtı. Tarihe Edirne Vakası olarak geçen olay sonunda, kafası kesilerek idam edildi. Güler yüzlü, bilgili, faziletli, zeki, nüktedan, vakur ve yumuşak huylu bir kişi olarak bilinen Feyzullah Efendi, Tefsir ve hadis ilimleriyle de uğraştı. [/COLOR][/SIZE][/FONT][IMG]http://i.imgur.com/Nn7mG.jpg[/IMG] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD][COLOR=#FF0000] François (Fransa Kralı)[/COLOR] Fransa kralı François, 1494 yılında Cognac'de doğdu. Angouleme kontu Charles de Valois'in oğlu olan François, 1515'de amcasının oğlu On ikinci Lui'nin yerine kral oldu. François, Almanya kralı olabilmek için pek çok savaş vermiş, hemen hepsinde yenilmişti. Bu savaşlardan birisinde esir düşen François, Osmanlı Spora meraklı, çapkın, hafif fakat ilmi ve sanatkarları koruyan bir hükümdardı. Leonard de Vinci, Benvenuto Cellini gibi sanatçıları İtalya'dan Paris'e getirmiş, bir takım mimari eserler yaptırmıştır. İhtirası yüzünden Fransa'yı, gereksiz pek çok savaşa sokan ve Fransız halkına zor günler yaşatan François, bilime ve sanata verdiği önem dolayısıyla Fransızlar tarafından iyi anılır. padişahı Kanun Sultan Süleyman'dan da yardım istemiş, bunun üzerine Kanuni, Türk Deniz kahramanı Barbaros Hayreddin Paşayla birlikte donanmayı 1543 yılında Tulon'a göndererek onu kurtarmıştı. [/COLOR][/SIZE][/FONT][IMG]http://i.imgur.com/hJh7a.jpg[/IMG] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD][COLOR=#FF0000] Frederik (Prusya Kralı)[/COLOR] Büyük Frederik adı ile de tanınan Prusya Kralı Frederick, 1712'de doğdu. Babası Birinci Wilhelm'in isteği ile askeri eğitim görmesine rağmen, edebiyat ve felsefeye karşı büyük ilgi duydu. Babasına karşı komplo hazırlamakla suçlanan Frederik, Küstrin kalesine hapsedildi. 1733 yılında Brunswick-Bayern prensesi Christine ile evlenerek Rheinsberg şatosuna çekildi. Çevresine sanatçı ve filozofları toplayarak kendisini felsefe ve edebiyat çalışmalarına verdi. 1740 yılında babasının yerine tahta geçer geçmez, Avusturya ile savaşa girdi. Silezya'ı Avusturya'dan aldı. Yedi yıl, savaşlarında kendisine karşı güç birliği yapan Avusturya, Fransa ve Rusya'ya karşı kafa tutmayı başardı. Rus Çarı Petro ile bir barış antlaşması yaptı. Despot bir hükümdar olmasına karşın, bir ordu düzenleyicisi ve komutan olarak askerlik sanatı tarihinde önemli yeri olan bir kişidir. Sanatsever biri olarak tanınan Frederik, sanatçı ve edebiyatçıları korurdu. Meşhur yazar Voltaire'i 1750-1753 yılları arasında sarayında misafir etmişti. Büyük Frederik hazırlattığı medeni kanunla, hukuk alanında da yararlı çalışmalar yapmıştır. [/COLOR][/SIZE][/FONT][IMG]http://i.imgur.com/bTNBI.jpg[/IMG] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD] [COLOR=#FF0000] Fuzuli[/COLOR] Osmanlı Divan Edebiyatı'nın en büyük şairlerindendir. Ona göre şiirin temeli ilim, özü sevgidir. Şiirlerinin çoğunda tasavvufu işledi. [/COLOR][/SIZE][/FONT][IMG]http://i.imgur.com/Co1WC.jpg[/IMG] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD] [COLOR=#FF0000] Gansu Gavri[/COLOR] Memlük Sultanı Gansu Gavri, 1440 yılında doğdu. Baybirdi tarafından köle olarak satın alındı. Azat edildikten sonra bir çok görevde bulundu. 1458'de Halep'te başlayan bir isyanı bastırarak tanındı. Kayıtbay'ın yetiştirdiği Gansu Gavri, 60 yaşından sonra saltanata geçti. Gansu Gavri, Memlük Sultanı olduğunda Memlükler için önemli meseleler gündemdeydi. Osmanlılar, Memlüklerin kuzey sınırını tehdit ediyor, Şah İsmail Safavi devletini kurmaya çalışıyordu. Ayrıca Mısır'ın ekonomisi ile yakından ilgili olan Hint ticaret yolu, Portekizliler tarafından tahrip edilmeye başlanmıştı. İspanya'daki son müslüman kalesi Gırnata'nın düşmesi ile Fas ve Tunus emirleri, Memlük Sultanının başında olacağı bir federasyon oluşturulmasını istediler. Bu federasyon tüccar, ziyaretçi ve hacılar olmak üzere tüm hıristiyanların bu ülkeden kovulmasını istiyordu. Bu gelişmeler üzerine Gansu Gavri, yabancıların üç aydan fazla Kahire'de kalmalarını yasakladı. Portekizliler onun zamanında Hindistan kıyılarına yerleşti. Böylece Mısır, en önemli gelir kaynağı olan transit vergisini kaybetti ve mali çöküntü hızlandı. Gansu Gavri, Hindistan'a bazı seferler düzenlediyse de bir sonuç çıkmadı ve Portekiz filosu Aden'i aldı. Osmanlı padişahı Sultan İkinci Bayezid'den yardım isteyen Gansu Gavri, Osmanlılarla dostluk ilişkileri kurdu. Ancak, Yavuz Sultan Selim'e karşı Şah İsmail'i desteklemesi, onun aleyhine oldu. Nitekim Yavuz Sultan Selim'in giriştiği propaganda faaliyetlerinde Antep, Halep ve Şam valileri Osmanlılara yakınlık kurdu. Nihayet Mercidabık ovasında yapılan savaşı kaybeden Gansu Gavri bu savaş sırasında 1516 yılında öldü. [COLOR=#FF0000]Gazi Hüsrez Paşa[/COLOR] Gazi Hüsrev Paşa, 1480 yılında doğdu. Babası Ferhad Bey, annesi Sultan İkinci Bayezid'in kızı Selçuk sultandır. Babası Adana muhafızı olduğu sırada Kölemenlerle yapılan savaşta şehit olmuş, annesi de Sultan İkinci Bayezid'in sağlığında vefat ederek İstanbul'da Bayezid Caminin yakınında bulunan bir türbeye defnedilmiştir. Annesi ile birlikte İstanbul'a yerleşen Gazi Hüsrev Paşa, eğitimini tamamladıktan sonra, dayısı Şehzade Mehmed, kefe sancakbeyliğine tayin edildiğinde onunla birlikte gitti. Semendire Sancakbeyliğine atanan Gazi Hüsrev Bey, Belgrad'ın fethinde önemli hizmetlerde bulundu. Belgrad'ın fethinden sonra Bosna sancakbeyliğine getirildi. Bosna sancakbeyliğini sırasında Knin, Skradin, Ostovika kalelerini ele geçirdi. Kanuni Sultan Süleyman'ın bazı seferlerine katıldı. Bosna bölgesinde yeni fetihler yaparak sancağının sınırlarını genişletti. Mohaç zaferi sırasında, Balı Paşa ile birlikte önemli rol oynadı. Macarların eline geçen Yayça kalesini kuşatarak teslim almayı başardı. 1533 yılı sonlarında Semendire sancağına nakledildi. 3 yıl kaldığı bu görevde komşu devletlerle çeşitli diplomatik temaslarda bulundu. 1536 yılında tekrar Bosna sancakbeyliğine tayin edilen Gazi Hüsrev Paşa, 18 Haziran 1541 tarihinde vefat etti ve Gazi Hüsrev Bey Camii avlusundaki türbesine gömüldü. Gazi Hüsev Paşa, yoğun fetih ve gaza faaliyetlerinin yanında, Saraybosna ve çevresinin islamlaşmasında çok önemli rol oynayan dini, ticari ve kültürel tesisler yaptırmıştır. [COLOR=#FF0000][IMG]http://i.imgur.com/2mpFG.jpg[/IMG] Gazi Osman Paşa[/COLOR] Gazi Osman Paşa, Tokat'ta doğdu. Asıl adı Osman Nuri'dir. Babası, İstanbul kereste gümrüğünde katip olan Mehmed Efendi, annesi Şakire Hatun'dur. Ailenin tek erkek çocuğu olan Osman Nuri, henüz yedi sekiz yaşlarında iken ailesiyle birlikte İstanbul'a babasının yanına gitti. Sırasıyla Askeri Rüştiye, Askeri İdadi ve Mekteb-i Harbiyye okullarını bitirdi. Çeşitli görevlerde bulunan Gazi Osman Paşa, 1859 yılında Osmanlı Devleti'nin nüfus sayımı ile kadastro usulünde haritasının çizilmesinin kararlaştırılması ve bu arada Bursa ilinden başlanması üzerine bu göreve askeri temsilci olarak tayin edildi. 1866'da Girit'te baş gösteren Rum isyanı dolayısıyla buraya yollandı. Birçok askeri başarı elde etmiş olan Gazi Osman Paşa, asıl şöhretini Sırp prensi Milan'ın 2 Temmuz 1876'da Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etmesi esnasında, Rus generallerinin kumanda ettiği Sırp ordusunu bozguna uğratması ile elde etti. 1877-78 Osmanlı Rus savaşları sırasında Plevne'yi başarı ile savundu ve bu savaş sonunda kendisine "gazilik" ünvanı verildi. Askeri şahsiyeti yanında siyasi faaliyetlerde de bulundu. İstanbul'daki dini grupların birleşmesini sağladı. Sarayda bulunduğu süre içinde dış politika konularında Sultan İkinci Abdülhamid'i etkilemeye çalıştı. Gazi Osman Paşa, 4-5 Nisan 1900 yılında, Cuma günü vefat etti ve Fatih Sultan Mehmed türbesi yanına gömüldü. Gazi Osman Paşa, iyi dercede Arapça, biraz da Farsça ve Fransızca biliyordu. Ferik Neşet Paşa'nın kız kardeşi Zatıgül Hanımla evlendi. Sultan İkinci Abdülhamid kendisini çok takdir ettiği için iki kızını, Gazi Osman Paşa'nın iki oğlu ile evlendirmiştir. [COLOR=#FF0000][IMG]http://i.imgur.com/OSTzX.jpg[/IMG] Gedik Ahmed Paşa[/COLOR] Gedik Ahmed Paşa Sırbistan'da doğdu. Sultan İkinci Murad döneminde, iç oğlanı olarak saraya girdi ve Fatih Sultan Mehmed zamanında askeri rütbe ile saraydan çıkıp, kısa bir süre Rum beylerbeyliği yaptı. 1462'de İshak Paşa'nın yerine Anadolu beylerbeyliğine getirildi. İlk büyük askeri başarısını, 1461'de Koyulhisar'ı fethederek sağladı. 1469 yılında Karaman Ereğlisi ve Akhisar'ı fethedip, Fatih Sultan Mehmed'in oğlu Şehzade Mustafa'yı Karaman valisi olarak Konya'ya yerleştirdi. Ertesi yıl Eğriboz'un fethi ile sonuçlanan sefere katıldı. Aynı yıl Anadolu Beylerbeyliğinden ayrıldı ve vezirlik rütbesini aldı. 1471'de Alaiye'yi, ertesi yıl İçel ve Karaman'da Silifke, Mokan, Gorigos, Gülek ve Lülye'yi ele geçirdi. Karamanoğlu Pir Ahmed ve kardeşi Kasım Bey'i yenilgiye uğrattı. Otlukbeli Meydan Savaşı'nın, Osmanlı zaferi ile sonuçlanmasında önemli rol oynadı. Gedik Ahmed Paşa, 1474'te idam edilen Mahmud Paşa'nın yerine vezir-i azam oldu. Karaman ve İçel'deki askeri faaliyetlerini, düşman eline geçen Ermenek, Manyan ve Silifke hisarlarını geri alarak sürdürdü. 1475'te Kefe, ardından Sulak ve Azap'ı zaptedip, Menkup'u kuşattı. 1477'de Arnavutluk'taki İşkodra seferine çıkmayı kabul etmeyen Gedik Ahmed Paşa, görevinden alınarak Rumelihisarı'nda hapsedildi. Hersekzade Ahmed'in arabuluculuğu ile serbest bırakılıp, Kaptan-ı Deryalığa ve aynı zamanda Avlonya sancakbeyliğine getirildi. 1479'da Ege'de Kefelonya, Zanta ve Ayamavra'yı zaptetti. Fatih Sultan Mehmed, bir donanma ile 1480 yılında Gedik Ahmed Paşa'yı Otranto'ya gönderdi. Otranto'yu Ağustos 1480'de fetheden Gedik Ahmed Paşa, İtalya'da yeni fetihler için hazırlanırken Fatih Sultan Mehmed'in ölüm haberini aldı. Yeni padişah olan Sultan İkinci Bayezid'den destek istediyse de kendisi geri çağrıldı. 1481 yılında Sultan İkinci Bayezid ile Cem Sultan arasında ki savaşa son anda yetişerek, Sultan İkinci Bayezid'ın savaşı kazanmasında önemli rol oynadı. Buna rağmen, Sultan İkinci Bayezid, Cem Sultan taraftarı olduğunu düşündüğü Gedik Ahmed Paşa'yı hapse attırdı. Kapıkullarının ayaklanmasından sonra serbest kaldı. Cem olayından ötürü uzun süredir hareketlerinden endişe edilen Gedik Ahmed Paşa, Sultan İkinci Bayezid'in emriyle 18 Kasım 1482'de Edirne'de, boğdurularak öldürüldü.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
En iyi yönetim şekli?
Cevapla
Forumlar
Tarih
Osmanlı Tarihi
Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Önemli Kişiler - Kronolojik Sıralama
Top