Öğretmenler Günü İle İlgili Fıkralar

Paradoks

... Elif ...
Özel üye
öğretmen fıkraları,
öğretmenler günü fıkraları,
öğretmenlerle ilgili fıkralar


Bir gün 2 çocuk kavga etmiş.Öğretmen onlara:
-İkinizde tahtaya adınızı 100 er kez yazacaksınız.Abrurrahman:
-Öğretmenim ama haksızlık.Benim adım Abrurrahman
onun adı Ali

__________________________________________________ ____________

cümlenin öğelerini anlatmıştı öğretmen. tahtaya birini kaldırıp şu soruyu sordu.
-'Halit kendisine hediye edilen saati almadı'cümlesindeki Halit nedir?
öğrenci cevap vermek için düşünürken bir başkası atıldı.
-Aptalın biri





Öğretmen Aliye sormuş:
-Rüzgar nedir?
-Acelesi olan havadır efendim





Minik kız elinde karnesiyle evden içeri girmiş. Karnesini babasına göstermiş. Babası bir bakmış baştan aşağı pekiyi, bir iki tane de iyi
var, ama öğretmen karnenin altına şöyle bi not düşmüş:

- "Çok akıllı ve yetenekli bir çocuk fakat bir kusuru var, derste çok
konuşuyor. Buna nasıl son verebileceğimiz hakkında fikirlerim var, en kısa zamanda siz velisiyle de paylaşmak istiyorum"

Baba bunun uzerine karneyi imzalamış ve öğretmenin görüşlerinin altına kendi de bi not düşmüş:

- "Lütfen paylaşalım, çünkü işe yararsa ben de annesinde
uygulayacağım.."


Temelcik'e öğretmeni sormuş,

-Kompozisyonun iyi ama Cemal'inkiyle kelimesi kelimesine aynı,ne dersin bu işe?

-Cemal'in çide iyi derum..



Dört öğrenci sabahleyin uyanamayarak matematik finalini
kaçırırlar, sınav ertesinde öğretmenlerini yakalayıp, zar zor bindikleri
arabanın lastiği patladığı için sınavı kaçırdıklarına ikna ederler.
Kadın, yalvarmalarına dayanamayarak, bu dört arkadaşa sınavı 3 gün
sonra yapacağını söyler.
sınav günü geldiğinde, matematik hocası bizim dörtlüyü sınıfın dört
köşesine oturtur. Finali geçmek için de en az 50 almak lazımdır, sınavda da 5 soru vardır. Sayfanın önündeki 4 matematik sorusu basit sorulardır ve her biri 10 puanlıktır.
Kağıdın arkasındaki soru ise 60 puanlıktır ve de soru aynen şöyledir
Hangi lastik patladı ??



Küçük Ali okula başladığından beri her gün öğretmeni Aysel Hanım'a gidip,
- "Öğretmenim beni yanlış sınıfa koydunuz, benım yerim birinci sınıf değil, ablam üçüncü sınıfta ama ben en az onun kadar akıllıyım, hiç olmazsa beni üçüncü sınıfa alın" diye şikayet edermiş. Bundan sıkılan Aysel Öğretmen bir gün Ali'yi kaptığı gibi okul müdürüne çıkmış ve olayı anlatmış. Okul müdürü:
- "Peki" demiş, "Bu çocuğu bir imtihan edelim, yeri üçüncü sınıfsa o sınıfa koyalım" ve başlamış sorgulamaya,
- İki kere iki?
Ali hemen
-"Dört" demiş,
-"Sekiz kere dokuz?"
Ali hemen
-"Yetmiş iki" demiş,
-"Kaç mevsim var?"
Ali hemen
-"Dört" demiş.
Bu sirada Aysel Hoca da
-"Müsaade ederseniz bir kaç soruda ben sorayım" demiş ve sormuş:
-"Söyle bakalım Ali, ineklerde dört tane ama bende iki tane var, bu nedir?"
Ali hemen
-"Ayak" demiş, Aysel Hoca sormuş
-"Peki senin pantolonunda olupta benim pantolonumda olmayan şey nedir?"
Ali hemen yanıtlamış
- Cep.
Bunun üzerine Aysel Hoca dönmüş müdüre,
-"Üçe koyalım hocam" diyecekken;
Müdür,
-"Hocam, bu çocuğu üçe değil beşinci sınıfa koyalım, zira son iki
soruya ben doğru cevap veremedim."



Cimriliği ile meşhur bir Kimya profesörü, sınıfta öğrencilere ders verirken, cebinden demir bir para çıkarır ve sorar:
- Çocuklar, bu parayı asite atsam erir mi, erimez mi?
Öğrencilerden biri cevap verir:
- Katiyen erimez efendim.
- Sebebini söyle bakalım?
- Eriyecek olsa kendi paranızı asite atar mıydınız efendim?



Anaokulunun son günü küçük öğrenciler öğretmenlerine hediye verdikleri bir parti duzenler. Çiçekcinin oğlu öğretmene bir hediye paketi uzatır. Öğretmen paketi yavaşça sallar eliyle tartar ve
- Sanırım bu bir buket çiçek..?
- Doğru.. Nerden bildiniz öğretmenim ??
- Şey, tahmin ettim..

Sıradaki öğrenci şekercinin kızıdır. O da öğretmene bir hediye verir. Öğretmen gülümseyerek paketi alır, eliyle tartar ve hafifçe sallar:
- Sanırım bu bir kutu çikolata..
- Aaa, nerden bildiniz öğretmenim ??
- Şey, bir tahmin sadece. Nasılsa tuttu işte..

Bir sonraki hediye TEKEL bayisinin oğlundan gelir. Öğretmen paketi alır ama alttan küçük bir sızıntı vardır. Paketi tutarken parmağı ıslanan öğretmen yavaşça parmağını diline sürer:
- Bu şarap olabilir mi ?
- Hayır öğretmenim !! …diye bağırır çocuk heyecanla.
Öğretmen tekrar sızan yerden bir damlayı parmağıyla alıp tadına bakar:
- Şampanya öyleyse...?
Daha da heyecanlanan çocuk ..
- HAYIR öğretmenim !!
Öğretmen sızıntının bir daha tadına bakar:
- Tamam.. Pes ediyorum, bilemeyeceğim. Nedir bu ??
Çocuk neşeyle haykırır:
- Bir köpek yavrusu !..?
 

Top