Neydi Özlemek ...

iLk_NuR

Üstat
Özlemek denince ilk aklıma gelen kolalı jelibonlar olur hep. “Bir pakette sonsuz jelibon olsa” derdim küçükken. Ağzıma atınca patlayan sakızlar… Deli gibi sağa sola koşarak yakar top oynamak. İkinci dondurmada fırça yemek anne babadan. Yazlıkta bir grup “küçük” olarak defalarca ev-bakkal arası koşturduğumuz anlar.

Sonra kışın bahçeye çıkamayınca pencerenin arkasından bakıp da yazı özlemek. “Bir an önce yaz gelsin.” deyip de bisiklete bineceğim anı hayal etmek. Akşam mahallede yarım saat daha fazla kalabilmek için karın ağrısı çekmek. Sevdiğimiz dersi özlemek. Uzaktayken kavuşmayı özlemek. Köfte-patates ikilisini özlemek.

Özlemek çocukken hep güzelliklerle ve heyecanlarla dolu olmuş.

Yıllar geçtikçe özlem yük katmış anl¤¤¤¤¤. Daha mantıklı daha ağır duygular girince hayatımıza özlemek bir iç geçirişe kadar gelmiş. Hafta içi günlerde Cuma’yı beklemek ve hafta sonuna özlem duymak olmuş .

Özlem duygularla daha iz bırakır olmuş sonralarda. Paylaşılan güzel zamanların, heyecanların ve ardında iz bırakan tüm anların bir bütünü gibi büyür olmuş özelden genele. Özlem denince aklıma balonlar gelir bir de.

Bazen özlemlerimiz bir balonu ipinden tutarak bakmaktır ona aşağıdan. İpini bırakınca elimizden uçup gider ve gitgide yükselir. Yükseldikçe uzaklaşır ama uzaklaştıkça küçük gelmeye başlar gözümüze. Ve koskoca gökyüzünde birkaç dakika sonra göremeyiz bile artık ne rengini ne kendisini.


Kavuşmak varsa sonunda özlemin, ona ulaşana kadar geçeceğimiz basamaklardan daha hızlı çıkmak isteriz. Biri olsa da arkadan ittirircesine hız katsa bize. Özlediğimiz şeye olan kavuşma inancımızdandır koşarkenki hızımızın artışı. Bazen ise içimizden öyle çok şey götürür ki, ertesi sabah uyandığımızda birkaç yük birden ağırlaştığımız bile olur.

İki ucu keskin bıçaktır benim özlemim. Güldüğüm bir an sanki sırtıma bıçak saplanırcasına varlığını kafama vurur. “Unutma” der. Zaten unutamam ki !!!

Bir akşam sahilde yürümektir özlemim sana sımsıkı elele. Akşam olsa da sesini duysam diye zamanın akışını istememdir. “Yatıcaz-kalkıcaz-yarın olacak-buluşacaz” diye heyecanlanmaktır. Yanımda olduğunda “yakındaki uzak” oluşundur. Ortak kurulan bir hayali paylaşmaktır manzaralı bir yolda arabayla giderken. “Canım” kelimesidir yüreğimden çıkarcasına. “Sana bir şey olursa yaşayamam ben” demektir.

Arkandan bakmaktır el sallamak için. Gözlerine bakmak değil içine akmaktır çoğu zaman. Bir an kapalı olsa da gözüm açtığımda yanımda görmektir seni.

Işığı kapatıp kahvenin fincanda köpürmesini beklemektir beraber. Elime yapışan sakızı çıkarmaktır. İçine sıcak suyu koyduğunda rengi değişen bardağında beni hatırlayacağını düşünmemdir.

Ve benim sana olan özlemim: “Asıl ben seni çok özlemişim.” deyişinin yanına o hayali çiçeği eklememdir. Biraz senden biraz benden. Bugün seni özlüyorsam bil ki asıl olan içimdeki sestir.

İnsanı mum gibi içine eriten özlemler de yaşanmak içinse, o mum bitip mecburen sönene kadar yaşanacak demektir.


Ozlemek; uzaklara dalmaktir
Cok uzaklara...

Ozlemek; umit etmektir
Hayal etmek basarmanin yarisidir misali.

Ozlemek; slKlLmaktir
Bazen yalnizligindan, bazen ise etrafindaki gereksiz kalabaliktan.

Ozlemek; haykirmaktir
Sesin kisilircasina ozledim diye bagirmaktir.

Ozlemek; kizmaktir
Bazen ozlemine neden olanlara, bazen ise kadere çaresizce.

Ozlemek; yanilmaktir
Gece yarisi kalktiginda, herseyin bir ruya oldugunu anladiginda mesela.

Ozlemek; sabretmektir
Usanmadan safagi gozlemektir
Yillari, aylari, haftalari, gunleri, saatleri, dakikalari hatta
saniyeleri kovalamaktir.

Ozlemek; yasamaktir
Yalnizliga inat mucadele etmektir

Ozlemek; kavusmaktir
Bir daha ayrilmayacasina... Hayal bile olsa.


Alıntı
 

arzum

Forum Tutkunu
Ozlemek; sabretmektir
Usanmadan safagi gozlemektir
Yillari, aylari, haftalari, gunleri, saatleri, dakikalari hatta
saniyeleri kovalamaktir.

bu güzelmiş.
 
Top