Lirik şiir nedir ?Lirik Şiir örnekleri -Lirik Şiir Ölçüleri-Lirik Şiir Ozanları

Suskun

V.I.P
V.I.P

Lirik şiir nedir ?

Lirik şiir duyguların coşkun bir dille anlatıldığı edebiyat eserlerinin genel adıdır. Latince lyricus, Yunanca lyricos, Fransızca lyrique kelimelerinden türemiştir. Sözlük anlamı ise; coşkun, ilhamla dolu demektir. Eski Yunan'da kullanılan lirik sözcüğü bugünkü anlamında kullanılmıyordu.

Bireysel duyguların içten geldiği gibi, coşkulu, etkili bir dille anlatılmasına da lirizm denir. Sıfat olarak esin dolu, coşkun, içli bir dili bulunan anlamlarında kullanılan lirik sözü, bu niteliği taşıyan düzyazı ürünleri de niteler. Aynı genellik lirizm için de söz konusudur.

Eski Yunan edebiyatında ozanlar şiirlerini lir denen telli bir sazla söyledikleri için, bu türlü şiirlere lirik denmiştir. Türk edebiyatında da âşık, ya da saz şairi adı verilen halk ozanları şiirlerini hâlâ sazla söylemektedirler. Lirik şiirde toplumsal mutluluk ya da felâketlerden duyulan sevinç ya da acı gibi ortak duygular; ya da aşk, ayrılık, özlem, ölüm acısı, vb. gibi bireysel duygular anlatılır. Lirik şiir dünya edebiyatında en çok işlenen ve sevilen şiir türüdür.

Bugün lirik şiir, ozanın en içten duygularını dile getirdiği bir tür olarak bilinir. Yunan’da lirik şiirin özünde duygular vardır ama bunun yanı sıra lyra eşliğinde söylenen şiir anlamındadır. Lirik şiirde genellikle ozanın kendi duygularını yansıttığı görülür. Özellikle solo liriğinde kişinin iç dünyası ön plandadır. Lirik şiirin ilk örnekleri ege kıyılarında görülür ve ilk lirik şiirlerin konuları arasında hymnoslar(tanrılara övgüler) ve mitoloji vardır. Lirin icadının da mitolojik bir hikâyesi vardır tanrı Mercurius’un kaplumbağanın kabuğundan lir yaptığı ve ana karnında müzik öğrendiği söylenmektedir, bu sebepten lirik şiir müzikle iç içedir. Lirik şiirin işlevi, insana güzelliği, inceliği sunmak ve kişide müzik eğitiminin oluşumunu sağlamaktır. Türk edebiyatımızda halk âşıklarının (veya halk şairlerinin) söylediği şiirlerin çoğu liriktir.

Batı edebiyatında Rönesans devri ozanlarının (Petrarca, Ronsard, vb.); daha sonra da, ilke olarak içe dönüklüğü benimseyen romantik ozanların (Lamartine, Hugo, Musset, vb.) duygusal ve öznel bir nitelik gösteren şiirleri bu türün başarılı örnekleridir. Lirik şiir, Türk edebiyatında da en çok kullanılan şiir türlerinden biri olmuş; Divan edebiyatında (Fuzuli, Nedim, vb.), Halk tasavvuf edebiyatında (Yunus Emre, vb.), din-dışı Halk edebiyatında (Karacaoğlan, vb.) ve yeni edebiyatta (Yahya Kemal, vb.) bu alanda büyük ozanlar yetişmiştir.

Bu türe örnek olarak; Fuzûli'nin "Su" kasidesi, Yahya Kemal Beyatlı'nın "Hayal Şehir" ve Mehmet Âkif Ersoy'un "Bülbül" isimli şiirleri verilebilir.

Lirik Şiir Ozanları
Lirik şiirin ilk önderleri Anadolulu Alkman ve Lesboslu Sappho’dur. Daha sonra Arion, İbikos, Semonides, Terpandros, Timokreon, Korinna ve Pindaros lirik şiir ozanları arasındadır.

Lirik Şiir Ölçüleri
Lambic: Birincisi kısa, ikincisi uzun iki heceli vezin türüdür.
Trochaic: Bir uzun ve bir kısa heceli ölçüdür.
Anapestic: İki kısa ve bir uzun heceden meydana gelen vezin türüdür.
Dactylic: Bir uzun iki kısa ölçülü Yunan ve Latin veznidir.

Lirik Şiirin Gelişim Nedenleri
Eski Yunanlılar lirik terimiyle telli bir saz ve genellikle dans eşliğindeki şarkıya ayrılan şiir türünü belirtirlerdi. Şiirin eşliğinde kullanılan çalgı her zaman lyra değildir, çalgı şiirin konusuna ve tartısına göre değişir.

Lirik şiir, M.Ö. 7. ve 6. yüzyılda gelişip yayılmıştır. Bu yy.larda yerleşmecilik hareketleri sonucunda değişen ticaret ve ekonomi alanındaki koşullarla birlikte Yunanlıların toplumsal yapısı da değişmeye başlamıştır. İktidar önce monarkh ve tiranlardan aristokratlara geçmiş bunlar da ticaretle zenginleşen burjuva sınıfı karşısında güçlerini yitirmişlerdir. Atina’da da aristokrasinin iktidardan uzaklaştırılıp demokrasinin kurulduğunu görüyoruz. Böylece bireyin öne çıktığı demokratik bir hava içinde kişiler kendi kişisel ve siyasal görüşlerini şiire dökmüşler, şiir destan gibi toplumun görüşlerini dile getirmekten çok, kişinin duygularını dile getiren bir araç durumuna gelmiştir.

Lirik şiirin hız kazanmasına bir başka neden de dinsel inançlardaki bunalımdır. Homeros'un bütün tanrıları anthropomorphik idi. Yani insanlarda bulunan tüm kusurlar onlarda da bulunuyordu. Oysa yeni kuşaklar tanrıları bu kusurlardan uzak düşünüyorlar ve şiirlerinde bunu dile getiriyorlardı.

Öte yandan, Yunanistan’da yeni polisler kurulmakta ve büyük savaşlar yapılmaktadır. Devlet adamları ya da bu savaşlara katılan komutanlar görüş ve duygularını dile getirmek istedikleri zaman lirik şirden yararlanmaktadırlar; çünkü o zamanlar düz yazı henüz gelişmemiştir.

Lirik şiir mythos, masal, efsane, öykü gibi konuları ele alır. Bu bakımdan biraz destana benzese de içe dönüktür,kişiseldir. İlk olarak Hesiodos destandaki eski geleneği yıkarak kendinden söz etmiştir. 7. yüzyılda lirik şiir birdenbire insanın kişi olarak ortaya çıkmasını sağlıyor, ozan kendi duygularını dünyaya bildirecek kadar değerli buluyor. Humanizm yolunda atılan ilk adım budur.

Destanın gelişme ve yayılma merkezi İyonya'dır. Lirik şiirin yayılma merkezi olarak bir tek yer gösteremiyoruz. Ama ilk atılım İyonlarla Aiollerden gelmiştir. Aiolis’te Lesbo şerefine okunduğu bilinir. İyonlar lirik şiire en uzak iki türde şiir yazmışlardır. Elegeia ve İambos. Elegeia, flavta eşliğinde söylenen şiirdir, yarı şarkı yarı okumadır. Bir mısra heksameter, bir mısra pentameter olan sıralardan katışık bir şiir çeşitidir. Elegeia ilkin İyonya’da doğmuştur. Ele aldığı konular türlü türlüdür; savaş, yas, insan ve hayat üzerinde düşünceler vs.

İambos ise şarkı olmaktan çıkmış konuşmaya en yakın tartı ile yazılan bir şiir türüdür. Yunanlıların konuşma diline en uygun dedikleri İambos vezni halk edebiyatından gelme bir vezindir. Yaşamın kaba ve bayağı yanını ortaya koyar. İamboslar destan, dil ve vezin geleneği büsbütün kırılmış, yerine gülük konuşma diliyle yazılmış konusu çoğu zaman günlük hayattan alınmış bir şiir meydana gelmiştir.

Bu ikisinin dışında kalan lirik tek adı altında toplanır; melos monodik lirik ve koro liriği olmak üzere iki türe ayrılır. Monodik lirik tek kişinin söylediği liriktir, güçlü ve tutkulu şairlerin yarattığı monodi liriği insan ruhundaki aşırı duygululuğun eşsiz anlatımı haline geldi.

Koro liriği ise, adından da anlaşılacağı üzere, koro tarafından söylenir. Birincisinde kişinin duyguları, ikincisinde ise toplumun duyguları söz konusudur. Lirik teriminin anlamı zamanla genişleyerek eleji, yergi şiiri gibi şiir türlerini kapsadı. Öte yandan, temel unsur olan müzik İskenderiye’de M.Ö. 3. yy.'da Ptolemaios’lar devrinde ve Roma’da monodi liriğinden bütünüyle ayrıldı; koro liriği ise Horatius’un Carmen Saeculare’sinde ciddi ve tek düzenli, birkaç yüzyıl sonraki Hıristiyan ilahilerinde ise hareketli ve canlıdır.



 

Suskun

V.I.P
V.I.P

Lirik Şiir Örnekleri

Batı edebiyatında Rönesans devrim şairlerinin(PETRERCA,RONSARD) daha sonra da ilke olarak içe dönüklüğü benimseyen romantik şairlerin(Lamartine ,Hugo, Goethe, Schiller) duygusal ve öznel bir nitelik gösteren şiirlerin bu türün başarılı örnekleridir.

Örnek-1


Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken görürüm
Her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi
Bir parça mavi deniz
Alır beni
Seni düşündükçe
Gül dikiyorum elimin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları ( İlhan BERK)

Örnek-2


Kara dutum, çatal karam ,çingenem
Nar tanem , nur tanem , bir tanem,
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın oğulum
Günahımsın vebalimsin .
Dili mercan , dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum,
Gökte ararken yerde bulduğum
Karadutum ,çatal karam çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem? (Bedri Rahmi EYÜBOĞLU)

Örnek-3

NERDESİN?
Geceleyin bir ses böler uykumu.
İçim ürpermeyle dolar: - Nerdesin?
Arıyorum yıllar var ki ben onu,
Aşıkıyım beni çağıran bu sesin.
Gün olur sürüyüp beni derbeder,
Bu ses rüzgarlara karışır gider.
Gün olur peşimden yürür beraber,
Ansızın haykırır bana: Nerdesin?
Bütün sevgileri atıp içimden,
Varlığımı yalnız ona verdim ben,
Elverir ki bir gün bana derinden
Ta derinden bir gün bana "Gel" desin (Ahmet Kutsi TECER)

Örnek-4

ENDÜLÜSTE RAKS
Zil, şal ve gül. Bu bahcede raksın bütün hızı...
Şevk akşamında endülüs üc defa kırmızı.

Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir
İspanya neş'esi ile bu akşam bu zildedir.

Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri,
İşveyle devriliş, örtünüşleri...

Her rengi istemez, gözümüz şimdi aldadır.
İspanya dalga dalga bu akşam bu şaldadır..

Alnında halka halka aşüfte kakülü
Gögsünde yosma gırnatanın en güzel gülü...

Raks ortasında bir durup oynar, yürür gibi;
Bir baş çevirmesiyle bakar öldürür gibi...

Gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü sürmeli,
Şeytan diyor ki, sarmalı yüz kere öpmeli.

Gözler kamaştıran şala, meftun eden güle
Her kalbi dolduran zile, her sineden "Ole!" (Yahya Kemal BEYATLI)
 

Top