Kore gelenekleri

Suskun

V.I.P
V.I.P
Kore gelenekleri

1. KIMCHI

Korenin Kimchi yemeği


Dilimlenmiş lahananın üstüne acı sos ile ançuez konularak servis ediyorlar. Keskin kokulu, ekşi ve ayrıca baharatlı bir Kore yemeği. Koreliler Kimchiyi her öğünde ana yemeklerin yanına aperatif olarak yiyorlar. Kimchi Koreliler için vazgeçilmez bir kültür ve Kimchi’yi yiyebilen turistlere saygı duyuyorlar.

2. AYAKKABI ÇIKARILMASI

Ayakkabı çıkarma geleneği


Bir Korelinin evine girdiğinizde mutlaka ayakkabınızı çıkarmanız gerekiyor eğer bu kurala uymazsanız saygısızlık olarak görebiliyorlar. Koreliler evlerinde yerde uyuyabiliyor veya oturabiliyorlar bu yüzden yerlerin kirli olmaması için böyle bir kültürleri var.

3. PİRİNÇ - PİLAV

Korelilerde Japonlar gibi her öğünlerinde “pirinç - pilav” yiyorlar. Pirinçin kültürlerinde kalıplaşmış bir yere sahip olmasından dolayı birbirlerini gördüklerinde “Pirinç yedin mi?” diyorlar. Ayrıca Korelilerin Japonlardan farkı Pirinçi kaşık ile yemeleridir.

4. SOJU İÇECEĞİ

Kore içeceği SOJU


Korelilerin kendilerine has bir içkisi var adı da SOJU. Vodkaya benzeyen SOJU, shot bardağıyla içiliyor ve likör gibi olduğundan yanında bir yemekle içince tadı çıkıyor. Kalabalık grup yemeklerinde Soju içiyorsanız bardaklar havaya kalkınca bir yabancı olarak “geonbae” (şerefe) derseniz hoşlarına gidecektir. Ayrıca kendi içkinizi dökerseniz sizden yaşça büyük birisi varsa ona doğru dönerek elinizi kalbinizin üstüne koyun bu da bir çeşit saygı gösterisi oluyor.

5. KALABALIKTA İNSANLARI İTMEYİN

Kore kalabalık bir ülke olduğundan sokaklarda, otobüse binerken asansöre binerken veya önünüzde yaşlı bir kadın varsa kesinlikle onların önüne geçmek için itmeyiniz. Aslında bu tüm dünya ülkeleri için geçerli olan bir toplum kuralı. O zaman nezaketi üstün tutup yaparsanızda “pardon” demeyi unutmayınız.

6. PROTESTOLAR

Korede farklı protesto metodları var, genelde kızgın öğrenci gruplarının isyan çıkarması ve polislere demir çubuk fırlatması gibi olaylarla karşılaşıyorlar. Daha kötüsü parmak kesme ve hayvan gübresi fırlatmak gibi olaylarlada görülüyormuş.

7. GEZİNTİ YAPMAK

Herhalde Korelilerin en büyük hobilerinden biri dağda yürüyüş yapmak olsa gerek. En kalabalık şehirlerde bile dağlar olduğundan sokaklardaki kalabalıktan uzak bir dağ yürüyüşü en güzel geleneklerinden biri haline gelmiş. Sizde gidip dağda yürürseniz bir çok sizin gibi yürüyüş yapan kişiler tarafından selamlanacaksınızdır hatta bazı insanlar sizinle yiyecek ve içeceklerini paylaşmak için ısrar edecektir bunlarda Korelilerin ne kadar misafirperver olduğunu gösteriyor. Ayrıca dağlar üzerinde baraka restoranlar var etli ve sebzeli börek “pajeon” yemeyi ve pirinç şarabı “dong dong ju” içmeyi unutmayınız.

8. KÖPEK ETİ

Korenin uluslararası imajını geliştirmek için hükümet köpek eti çorbası satan restoranları kapatmış ama buna rağmen bazı Koreliler köpek eti yiyorlar.
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Kore gelenekleri

EVLENECEK gelin ve damat adayları geleneklerinde ördek ve kaz’ın önemli bir yer teşkil ettiğini arkalarında sembolik olarak tahta kaz taşıyarak beyaz bir atın üstünde gelinin evine giderlerdi.

Başka bir geleneğe göre düğünden sonra, bir çift tahta ördek yeni evlenen çiftin evine yerleştirilir, yerleştirilen bu ördekler eğer karşılıklı konursa çift iyi geçineceklerine, ters konursa çiftin kavga edeceklerine işaret olduğuna inanıyorlar.

Aile Yaşamı
Geleneksel Kore’de, tipik bir aile genellikle birlikte yaşayan üç veya dört kuşaktan oluşan geniş bir ailedir. Bebek ölümleri yüksek olduğundan ve büyük aile olmak bir değer olduğundan çok çocuk sahip olmak arzulanmaktadır. Yine de, 1960 ve 1970 li yıllardaki hızlı endüstrileşme ve ülkenin şehirleşmesi doğum kontrolünde etkinliği sağlamıştır. Bir ailedeki ortalama çocuk sayısı 1980 li yıllarda iki ve hatta daha aza düşmüştür.
Eski bir Konfüçyus geleneği olarak en yaşlı erkek çocuğun ailenin başına geçmesi, erkek çocuklara verilen önemi arttırmıştır. Bu sorunu çözmek için, hükümet erkek ve kız çocuklarının eşitliğini garantileyen aile ilgili yasaları tümüyle yeniden düzenlemiştir.
Ülkenin endüstrileşmesi yaşamı daha komplike hale getirmiştir. Genç evli çiftler büyük ailelerinden ayrılmaya başlamışlardır ve kendi evlerinde yaşamaya başlamışlardır. Şu anda hemen hemen tüm aileler çekirdek aile yapısındadır.

Evlilikler
Koreliler evliliği kişinin hayatındaki en önemli olay olarak görürler. Günümüzde boşanma oranları hızla artsa da, boşanma çiftler için de aileleri için de hoş karşılanmayan bir durumdur.
Günümüzün tipik bir evlilik töreni eski zamanlarda olduğundan farklıdır. Öncelikle batı tipi bir evlenme töreni bir düğün salonunda veya klisede yapılır. Gelin beyaz bir elbise giyer, damat tuxedo giyer. Sonrasında gelin ve damat renkli geleneksel giysilerle geleneksel bir törene katılırlar.

jerye
Geleneksel bir Kore inancına göre, kişi öldüğünde, ruhu hemen ayrılmaz. Ruhu dört kuşak boyunca akrabalarıyla birlikte kalır. Bu süre boyunca ölü halen bir aile üyesi olarak kabul edilir ve Sollal (Lunar Yeni Yıl Günü) ve Chuseok (Kore Şükran Günü) gibi özel günlerde ataları ile akrabaları arasındaki bağlar yeniden anılır. Koreliler atalarını şükranla andıklarında mutlu ve iyi yaşayacaklarına inanırlar.

vücut dili
Bir kişiyi el işareti ile çağırırken avuç içi aşağıya gelecek şekilde işaret yapın ve parmaklarınız birbirine değerken aşağı yukarı hareket ettirin. Avuç içi yukarı bakarken el işareti ile çağırmak (ve özellikle de tek parmak kullanmak) kaba bir davranıştır. Çünkü Koreliler bu işareti sadece köpeklere yaparlar.

ondol
Geleneksel Kore odaları çok fonksiyonludur. Odalar özel bir amaç için ayrılmamıştır ve örneğin özel bir yatak odası veya yemek odası yoktur. Masa ve hasırlar gerekli olduğunda getirilir. Birçok insan ince hasırlar üzerinde, zeminde oturur ve uyurlar.
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
BAYRAMLAR

Yılbaşı

Sol ay takviminin birinci ayının birinci günüdür. Bir yılın ilk hareket günü olduğu ve yeni bir yıla başlandığı için kesinlikle önemli bir gündür. Bu yüzden bugün davranışlara dikkat edilir, akrabalar toplanıp güzel bir yemekler yenir birlikte çeşitli oyunlar oynanırdı.

Ay Takvimi nedir?Uzakdoğu kültüründe gökyüzünün hareketlerinden ay temel alınarak ayın hareketlerine göre takvim yapılmıştır. Kore’de Deborım(Ocak ayının 15.günü), Yudu(Haziran ayının 15.günü), Bekcung(Temmuz ayının 15.günü), Çusok(hasat- Ağustos ayının 15.günü) gibi ayların 15. günleri sembol olarak kabul edilerek 15.gün bayramları kutlama eğilimi güçlüydü.
Yılbaşı sabahı erkenden yemek ve içki hazırlanarak ataları anma merasimi yapılır ve buna ‘Congço Merasimi’denir. Genelde bu merasim bittince yaşlıların önünde sırayla secdeye varılarak yeni yılın ilk selamı verilir ki buna da Sebe(yeni yıl kutlaması) denir. Ailede yeni yıl kutlaması bittince merasim sofrasındaki pirinç topağı çorbasıyla kahvaltı yapılır. Sonra tekrar akraba ve komşuların büyükleri ziyaret edilerek yeni yıl kutlaması yapılır. Yeni yılı kutlanan büyükler yaşça büyük misafirlere içki yada yemek, çocuklara da kurabiye ya da yeni yıl harçlığı verir. Bu yeni yıl harçlığı ve lezzetli yemekler, güzel yeni yıl kıyafeti gibi şeyler çocukların eğlenceli yılbaşını dörtgözle beklemesinin sebeplerinden bir kaçıdır.

Yılbaşı gününde Yunnori, ip atlama, uçurtma uçurma gibi geleneksel oyunlar oynanır. İp atlama genellikle sadece kadınların oynadığı hareketli ve coşkulu bir oyundur.

Ayının 15. Günü(Congvol Deborım)
Deborım(Dolunay)’ın anlamı, tarımı temel alan Kore kültürünün sembolik yönünden bakıldığında ay- tanrıça- dünya bereketi temsil etmekteydi. Ocak ayının 15. gününde ayı karşılama, ayla fal bakma, ay evi yakma gibi ayı merkez alıp, sembolize eden etkinlikler yapılır.

Ay takviminin ilk ayının 15. gününde beş çeşit tahılla Okokpap yapıp, yosun ya da değişik bitkilerle sarma sarıp, salamura yapılmış 9 çeşit sebze bir arada yenirdi. Ayrıca günümüzde de kulakların iyi duymasını sağladığı söylenen ‘Gübalgi içkisi’ içilerek, kabuğu sert olup ‘Burom’ diye adlandırılan ceviz, kestane, fıstık, yer fıstığı gibi yemişlerin çıbanı önlediğine inanılarak ısırılırdı.

Bu günün sabahı çocuklar arkadaşlarıyla buluşup birbirlerine isimleriyle seslenerek gönülsüz cevap verenlere ‘Benim sıcaklığın sende’ derler. Böyle söylendiğinde bir yıl boyunca kendini bunaltacak sıcaklığı cevaplayan arkadaşına sattığı için sıcaktan rahatsız olmayacaktır.

HasatHasat zamanı ay takvimine göre Ağustos ayının 15. günü olup bir yıldaki ayın en aydınlık hali bugünde görülmektedir. Hasat döneminde turfanda tahıllarla ballı pirinç lokumu(songpyon) yapıp Torantang kaynatılarak hurma, kestane, hünnap vs turfanda meyvelerle ataları anma merasimi için sofralar kurulur, mezarlıklar ziyaret edilir. Merasim sofrasında o yılın ilk hasat edilen meyveleri ya da tahıllar hazırlanarak atalara teşekkür edilip tören bitince mezarlık ziyareti yapılır.

Dolunayın altında şenlikler yapılıp, yemekler yenir, içkiler içilir, oyunlar oynanarak dans edilir. İp atlama, güreş, bezirgânbaşına benzer oyunlar oynanmaya başlar.

Kış Gündönümü
Güneş takvimine göre doğadaki değişimlerin 24’e ayrılarak ifade edilmesi 24 Colgi şeklindedir. Kış gündönümü ay takvimine göre gündüzün en kısa gecenin ise en uzun olduğu 29 Kasım gününe denir. Kasım ayının ilk yarısı ‘çocuk gündönümü’, ayın ortaları ‘orta gündönümü’, Kasım ayının sonu da ‘yaşlı gündönümü’ diye değişik şekilde adlandırılır. Bu gün her ailede pat lapası yapılarak atalara sunulur. Duvarlara ve giriş kapısına serpilir. Böyle yapıldığında kötü ruhların gittiğine inanıldığı için pat fasülyesinden yapılan lapa Koreliler için basit bir yemek değil inançsal bir anlam da taşır. Kötü felaketleri kovduğu inancıyla bu lapaya pirinç unuyla topaklar yapılarak atılır ve tekrar kaynatılarak kişinin yaşı sayısında topak yenir.
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Geleneksel Müzik

Kore’nin geleneksel müziğine ‘Gugak’ denir. Uzun bir tarihe sahip Kore halkı, eskiden beri dansı ve şarkıyı sevmiştir. Buna mukabil müziğin tarihi de çok eskiye dayanır. Geleneksel müzik ilk başlarda kalabalık insanların toplanarak yaptıkları gökyüzüne tapınma törenleriyle başlamıştır. Ondan sonra Üç Krallık Döneminde girildiğinde dış ülkelerle yapılan kültürel değişimin artması sonucu geleneksel müzik daha da gelişmiştir. Ondan sonra çeşitli dönemleri aşarak 1951 yılında Ulusal Müzik Enstitüsünün açılmasından itibaren profesyonel klasik müzik insanları yetiştirme gibi klasik Kore müziğini koruyup yücelten faaliyetler gerçekleşmeye başladı. Günümüzde Kore kültürü koruyup seven halkın içten ve derin düşünceleriyle Kore kültürünün yenilenmesi, korunması, geliştirilmesi için birçok faaliyetler gerçekleştirilmektedir.

Pansori
Kore operası diyebileceğimiz Pansori halk kültürünün gelişmesiyle birlikte Coson hanedanlığının son dönemlerinde geniş alana yayılan bir sanattır. 19.yy’ın son yarısında Şin Cehyo tarafından Pansori düzenlenmiştir. Ondan sonra Pansori 12 bölümden 5 bölümü yaygın bir şekilde söylenmeye başlanmış, birçok insanın rollerini paylaşarak gerçekleştirdiği bir sahne oyunu haline gelmiştir.

Pansori bir ses sanatçısı davulcunun davul sesi ritmine uyarak uzun bir hikayeyi şarkıyla seslendirdiği tek kişilik operadır. Ses sanatçısı elinde yelpazeyle şarkı söyler ve kadın erkek herkes Hanbok giyer.

Pansorinin içeriği genelde halkın yaşadığı gerçek olayları temel alır. Halkın büyük çoğunluğu ana karakterler olarak sahneye çıkıp, onların duygu ve zengin insanlığı tüm gerçekliğiyle sergilenir.

Pansori 12 oyundan oluşmaytaydı. Ancak bunlardan sadece Çunhyang Ga•Şimçong Ga•Hıngbo Ga•Sugung Ga•Cokbyok Ga isimli 5 oyun günümüze kadar ulaşabilmiş geniş kitleler tarafından sevilmiştir.


Halk Şarkıları
Minyo, Kore halkının duygularıyla geleneğini, nefesini içinde barındıran şarkılardır. Bu şarkılar, tüm halkın içinden çıkıp geniş kitlelere yayılan, halkın özgün sesi diye adlandırılabilir. Ne zaman, kimin tarafından yazıldığı bilinmeyen, ağızdan ağıza iletilerek ortaya çıkan anonim Minyolar kişiye göre serbest biçimlerde söylenir. Minyolar, suyun akışı gibi yumuşakça akıp giden melodi ve neşeli ritmin birbiriyle uyuşmasıyla her söylenişinde daha derin ve güzel bir ses şeklinde yeniden yaşatılır. Minyolar Kore halkının ruhuyla dolu olan muhteşem ses ve melodi akışıdır. En tipik minyo Arirang’dır.

Pungmul OyunuPungmul, Korelilerin karakterini en iyi ifade eden bir dans olarak Kore dansları içinde en köklü bir geçmişe sahiptir. Pungmul, iş yaparken hissedilen zorlukları insanın üzeriden alarak işin verimliliğinin artırır. Çiftçilerin tek yürek olmalarını sağlar ve bir yıl boyunca tarımın verimli olması için tanrılara dua edilen bir şenlik olarak ortaya çıkmıştır. Kore halkı eskiden beri tarımı bu dünyadaki en önemli iş olarak kabul etmiş, bu sebeple de her bölgede kendine özgü Pungmul danslarını geliştirmiştir.

Pungmul dansı kişinin coşmasını sağlama ve insanları uyumlu bir şekilde bir araya getirme gücüne sahiptir. Çiftçilerin bir oyun olarak zevk aldıkları Pungmul dansı zaman akıp geçtikçe yavaş yavaş bir sanat halinde dönüşmüş ve Kore halk danslarının temel unsuru olmuştur.

1978 yılında Kim Doksu’nun kurduğu Samullori Grubu, Pungmul dansını Gwanegari, Cangu, Jing, Buk adlı 4 çalgıdan oluşan yeni bir gösteri haline getirmiş ve bu gösteri Samullori olarak tanınmaya başlamıştır. Pungmul gösterisi normalde ayakta sergilenirken Samullori oturarak yapılan dört çalgılı bir gösteridir. Bu dört çalgının her biri doğa ile özdeşleşmektedir. Gwengari şimşek çakması, Jing rüzgâr, Cangu yağmur ve Buk da bulutun sesidir.

Maske Dansı
Şilla döneminde başlayan Maske dansı, maske kullanılarak hem dans hem sohbet hem de şarkı içeren bir çeşit tiyatro oyunudur. Maske dansı ilk başlarda maskenin kendisinden çok gösteri yapanın hitabet yeteneği temeline dayanmaktaydı. Daha sonra bir oyun haline dönüşmüştür. Maske danslarından en bilinenleri, kötü kaderi kovup iyi kader dileğini içeren ‘Byoksa Maske Dansı’, tüm köylülülerin beraber yaptıkları ‘Köy Maske Dansı’ ve gezginlerin ustalıkla yaptıkları maske dansıdır.

Maske dansı halkın bastırılmış duygularını ortaya çıkarmak için yapılan bir danstır. Genelde ay takviminin ilk 15. günü(Deborım), Buda Günü, 5. ayın 5. günü(Dano), 8. aydaki hasat bayramı gibi özel günlerde bayram dansı olarak yapılmış, bunun dışındaki ulusal festivaller de de bu danslar sergilenmiştir.

Gangnıng Gvanno Maske Oyunu, Bukçong Aslan Oyunu, Hahö Byolşin Şaman Töreni, Songpa Sande Oyunu, Bongsan Maske Dansı, Tongyong Ogvangde, Gangnyong Maske Dansı, Inyul Maske Dansı gibi günümüzde de sergilenen bir çok maske dansı vardır.

Geleneksel Sanatlar
Kore resim sanatının kökeni bronz çağında çizildiği tahmin edilen kaya resimlerine dayanmaktadır. Ancak asıl anlamındaki resim sanatının gelişmesi Üç Krallık döneminden sonradır.

Üç Krallık dönemine ait Goguryo halkının güçlü karakterini, yaşam görüntülerini bizlere tanıtan Goguryo’nun kral mezarlarında bulunan duvar resimlerinden Suryom resmi, Pungsok resmi, Muyong resimi, Saşin resmi gibileri vardır. Bekce Hanedanlığında zarif ve estetik güzelliği oldukça fazla bir resim sanatı gelişmiştir. Ayrıca Şilla’nın kral mezarlarından Çonmaçong’daki Çonma resmi Şilla resim sanatının güzelliğini gözler önüne sermektedir. Bunun gibi Goguryo, Bekce, Şilla hanedanlıklarından oluşan Üç Krallık Dönemi sanatı, karşılıklı ahenk oluşturarak Kore kültürünün gelişmesinin temeli olmuşlardır.

Goryo döneminde Çin’in etkisiyle doğa resimlerinin yanında Budist tapınaklarında duvar resimleri gibi Budist resimler çok çizilmiştir. Coson döneminde birçok türde çeşitli resimler çizilmiştir.

Geleneksel resimi yağlı boya ile çizilen batı tarzı resimlerden farklı olarak, kâğıda ya da ipek kumaşlara yapılan, renkleri bütün doğallığıyla yaşatan sulu boya resimlerdir. Boyama yöntemine göre sınıflandıracak olursak siyah mürekkeple çizgilerle boşlukları yaşatan Sumukhva, bunun üzerinin incecik boyanmış hali olan Sumuk Damçehva ve siyah çizgilerin üzerinin koyuca boyandığı Çesekhva olmak üzere üç çeşit yöntemden söz edilebilir. Geleneksel resmin türleri aşağıdaki gibidir.

- Doğa resimleri Dağ, nehir, vadi, kayalıklar gibi tabiatı konu alan resimler
- İnsan resimleri : Portre, güzel kadınlar gibi insanları konu alan resimler
- Kayıt resimleri: Tarihi olayları ya da özel insanları gerçekçi bir şekilde konu alan resimler
- Çiçek ve kuş resimleri: Çiçeklerle kuşları konu alan resimler
- Bilgin resimleri: bilim adamlarının ya da soylu insanların eğitim ya da hobi amaçlı çizdikleri resimler
- Deniz canlıları resimleri: Balıklar, denizkızları, karides gibi deniz canlılarını konu alan resimler
- Gelenek resimleri: Halkın yaşayışını görüntüleyen resimler
- Halk resimleri Toplumun yaşam tarzını olduğu gibi yansıtan, sanat dersi almamış halktan ressamların çizdiği gerçekçi ve mütevazı resimler

Çömlekler
Toprağa bir şekil verip ateşte pişirilmesi sanatına çanak-çömlek(Doca) sanatı denir. Kore halkı 7-8 bin yıl önce toprak kapları kullanmaya başlamış, Şilla döneminin sonlarında gerçekleşen Çin’le ticaret vasıtasıyla yeşil porselen tekniği kabul edilmiştir. Yeşil porselen Goryo döneminde girerek Kore’ye özgü bir yeşil renkle gelişmiş, onun bu muhteşemliği dünyada tanınmış ancak Goryo’nun sonuna doğru giderek yok olmuştur.

Coson’un ilk dönemlerinde Bunçong Sagi denilen sade bir güzellik taşıyan porselenler yapılmış, bundan sonra da sade beyaz renkli Bekca ve Çonghva Bekca porselenleri ünlenmiştir. Kore seramiği iyi toprakla yapılır, kaliteli ve berraktır. Kendine özgü ve sağlam bir güzellik taşıması en büyük özelliğidir.

Kore çömlek sanatında toprak, yeşil porselen, Bunçong Sagi, Bekca, Onggi vs. vardır.
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Giyim

Kore’nin yaşam tarzına uygun yapılan “Kore’ye özgü kıyafet” “Hanbok” diye adlandırılır. Kore kültürünün sembolü diye de söylenebilinir. Hanbok’ta dikey çizgilerle yatay çizgilerin ahenk oluştuğu için görünümü çok güzeldir ve ayrıca beden kusurlarını de çok güzel örter.

Hanbok’un güzelliği ceket ve bel kısmının yumuşak çizgileriyle uçacakmış gibi yükselen Boson adlı çorapların burnundadır. Ayrıca Hanbok ceketinin beyaz yakası kıyafetin tümünün dengesini sağlayıp Hanbok’un zarifliğini bir kat daha gözler önüne sermektedir. Özellikle beyaz patiska etek ceket giyen Kore kadınlarının görünüşü, saf ve duru olup klasik güzelliğin mükemmelliğini gösterir. Hanbok’u şık bir şekilde giymek istenirse iç kıyafet iyi giyilmelidir ki kıyafetin stili yaşasın. Aslında Hanbok’un ana rengi beyazdır ancak mevsime ya da kutlama merasimi gibi olaylara göre giyme usulü, metaryalleri, renk tonları hep farklılık gösterir.

Günümüzde sadece bayram ya da aile içi bir faaliyet zamanında Hanbok giyilir ve günlük yaşamda batı tarzı kıyafetler giyilmektedir. Son zamanlarda Hanbok’un artı noktalarının yanında kullanışlılığını da yaşatan sade Hanbok’lar çok yaygınlaşmakta ve normal kıyafet olarak kullanan kişiler de artmaktadır.
 

patik

Özel Üye
Özel üye
Korelilerin kültürlerini Saraydaki Mücevher'den az çok öğrendik. Doğunun gizemi ve çekiciliği her zaman korunuyor...
 
Top