Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Dini Konular
Genel Dini Konular
İslami deyişler
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Suskun" data-source="post: 364849" data-attributes="member: 21093"><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><u><span style="font-size: 15px"><span style="color: #FF0000">Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker</span></span></u></strong></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker (الأمر بالمعروف و النهي عن المنكر), "İyiliği emretmek ve kötülükten men etmek" anlamına gelen bir Kur'an kökenli bir Arapça ifade. Kur'an'da çeşitli ayetlerde geçen bu ifade bugün bir deyiş gibi günlük yaşamda da kullanılmaktadır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">İslami bir anlamı olan ve İslam dininin kutsal kitabı Kur'an temeli bir ifade olan emr-i bi'l ma'ruf ve nehy-i anil münker, insanlara iyiliği emretmek ve insanları kötülükten sakındırmak, men etmek anlamındadır. Buradaki iyilik ve kötülük kavramları birebir İslam ile bağlantılıdır yani ifadede kastedilen iyilik İslam'a göre iyi olan, kötülük ise İslam'a göre kötü olandır. İfadenin, anlamsal açıdan aynı veya benzer olarak geçtiği ayetlere örnek vermek gerekirse: Âl-i İmrân suresi/104. ayet (3/104), Tevbe Suresi/71. ve 112. ayet (9/71, 112), Hûd suresi/116. ayet (11/116).....</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Aynı zamanda bu lafız ve anlamı İslami itikad mezhebi Mu'tezile'nin ilkelerinden biridir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><u><span style="font-size: 15px"><span style="color: #FF0000">Lehum mâ lenâ ve 'aleyhim mâ 'aleynâ</span></span></u></strong></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Lehum mâ lenâ ve 'aleyhim mâ 'aleynâ, "haklarımız hakları, vazifelerimiz vazifeleridir" anlamına gelen Arapça, İslamî deyiş. Bir İslam hukuku ve siyaseti prensibini tanımlayan deyiş, İslamî düzende yaşayan gayrimüslimlerin, hukukî anlamda Müslüman vatandaşlarla eşit olduklarını vurgular. Bütün fıkıh mezheplerince kabul edilen ve bu genel anlamıyla alınan prensibin, uygulamaları ile uygulamalarının detaylarında ve hukukî sonuçlarında mezhepler arasında farklılıklar bulunur. Prensip özellikle sünnette ve İslam Tarihi’nde geniş bir kaynağa sahiptir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><u><strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: #FF0000">Rab </span></span></strong></u></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Rab (Arapça رَبٌّ, İbrânice Rabi רב), efendi veya yüce demektir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">İbrâhîmî dinlerde bu kelime kaynak kitaplarda Allah için kullanılmaktadır. Kitab-ı Mukaddes'de şu şekilde geçer:</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"> "...RAB Tanrı göğü ve yeri yarattığında, yeryüzünde yabanıl bir fidan, bir ot bile bitmemişti. Çünkü RAB Tanrı henüz yeryüzüne yağmur göndermemişti. Toprağı işleyecek insan da yoktu..." (Yaratılış 2:4)</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"> "Davut'un kendisi, Kutsal Ruh'tan esinlenerek şöyle demişti: 'Rab Rabbim'e dedi ki, Ben düşmanlarını Ayaklarının altına serinceye dek Sağımda otur'." (Markos 12:36)</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Kur'an'da da geçen yerlerden biri şöyledir:</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"> "...Ben sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Ancak, Rabbim'in bir şey dilemesi hariç. Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Hâla ibret almıyor musunuz?" (Enâm Sûresi, 80. Âyet)</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">İslâm'da bir kavram olan Allah'ın 99 isminden biri değildir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Rabbi, haham [değiştir]</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">İbrânice'de rab kelimesinden türemiş rabbi kelimesi "din âlimi, öğretmeni" anlamında kullanılagelmiştir. Yahudilikte bilinen ilk rabbi Musa'dır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000"><span style="font-size: 15px"><u><strong></strong></u></span></span></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000"><span style="font-size: 15px"><u><strong>Umirna bi terkihim ve mâ yedînûn</strong></u></span></span></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Umirna bi terkihim ve mâ yedînûn, "biz onları dinlerinde (ve dinî işlerinde) serbest bırakmakla emrolunduk" anlamına gelen Arapça, İslamî deyiş. Deyişin kökeni İslam dininin kutsal kitabı Kur'an'a gerekse İslam dininin son peygamberi olan Muhammed’in talimat ve uygulamalarına dayanır. Deyiş İslam hukuku ve İslam siyaset felsefesinde önemli bir prensibi tanımlar. Zımmîlerle ilgili olan deyiş, inanç hürriyetine vurgu yapar ve Müslümanların bu kişilerin dini inanç ve hürriyetlerine müdâhil olamayacağını belirtir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Bu prensibin İslam hukuku ve siyaset felsefesinde farklı uygulamaları mevcuttur ve uygulamalar ile prensibin ağırlığı, anlamının genişliği her hukukî ve siyasî mezhepte farklılık gösterir. Prensibin uygulamalarına örnek vermek gerekirse: Müslümanlar haram olduğu için belirli bir mala (örneğin domuza) sahip olamazken veya sahip olduğunu ilan edemezken, bu onların meşru malı sayılmazken, gayrimüslimler, kendi dinlerince haram olmadığı için bu tip mallara sahip olabilir, sahiplik ilan edebilir ve bu onların hukuken meşru malları sayılır. Prensibin uygulanışının sonuçları, örneğin bir gayrimüslimin zarar gören haram malının tazmin ettirilip ettirilemeyeceği farklı mezheplerde farklı şekilde değerlendirilmiştir.</span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Suskun, post: 364849, member: 21093"] [COLOR=#0000CD][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS][B][U][SIZE=4][COLOR=#FF0000]Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker[/COLOR][/SIZE][/U][/B] Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker (الأمر بالمعروف و النهي عن المنكر), "İyiliği emretmek ve kötülükten men etmek" anlamına gelen bir Kur'an kökenli bir Arapça ifade. Kur'an'da çeşitli ayetlerde geçen bu ifade bugün bir deyiş gibi günlük yaşamda da kullanılmaktadır. İslami bir anlamı olan ve İslam dininin kutsal kitabı Kur'an temeli bir ifade olan emr-i bi'l ma'ruf ve nehy-i anil münker, insanlara iyiliği emretmek ve insanları kötülükten sakındırmak, men etmek anlamındadır. Buradaki iyilik ve kötülük kavramları birebir İslam ile bağlantılıdır yani ifadede kastedilen iyilik İslam'a göre iyi olan, kötülük ise İslam'a göre kötü olandır. İfadenin, anlamsal açıdan aynı veya benzer olarak geçtiği ayetlere örnek vermek gerekirse: Âl-i İmrân suresi/104. ayet (3/104), Tevbe Suresi/71. ve 112. ayet (9/71, 112), Hûd suresi/116. ayet (11/116)..... Aynı zamanda bu lafız ve anlamı İslami itikad mezhebi Mu'tezile'nin ilkelerinden biridir. [B][U][SIZE=4][COLOR=#FF0000]Lehum mâ lenâ ve 'aleyhim mâ 'aleynâ[/COLOR][/SIZE][/U][/B] Lehum mâ lenâ ve 'aleyhim mâ 'aleynâ, "haklarımız hakları, vazifelerimiz vazifeleridir" anlamına gelen Arapça, İslamî deyiş. Bir İslam hukuku ve siyaseti prensibini tanımlayan deyiş, İslamî düzende yaşayan gayrimüslimlerin, hukukî anlamda Müslüman vatandaşlarla eşit olduklarını vurgular. Bütün fıkıh mezheplerince kabul edilen ve bu genel anlamıyla alınan prensibin, uygulamaları ile uygulamalarının detaylarında ve hukukî sonuçlarında mezhepler arasında farklılıklar bulunur. Prensip özellikle sünnette ve İslam Tarihi’nde geniş bir kaynağa sahiptir. [U][B][SIZE=4][COLOR=#FF0000]Rab [/COLOR][/SIZE][/B][/U] Rab (Arapça رَبٌّ, İbrânice Rabi רב), efendi veya yüce demektir. İbrâhîmî dinlerde bu kelime kaynak kitaplarda Allah için kullanılmaktadır. Kitab-ı Mukaddes'de şu şekilde geçer: "...RAB Tanrı göğü ve yeri yarattığında, yeryüzünde yabanıl bir fidan, bir ot bile bitmemişti. Çünkü RAB Tanrı henüz yeryüzüne yağmur göndermemişti. Toprağı işleyecek insan da yoktu..." (Yaratılış 2:4) "Davut'un kendisi, Kutsal Ruh'tan esinlenerek şöyle demişti: 'Rab Rabbim'e dedi ki, Ben düşmanlarını Ayaklarının altına serinceye dek Sağımda otur'." (Markos 12:36) Kur'an'da da geçen yerlerden biri şöyledir: "...Ben sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Ancak, Rabbim'in bir şey dilemesi hariç. Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Hâla ibret almıyor musunuz?" (Enâm Sûresi, 80. Âyet) İslâm'da bir kavram olan Allah'ın 99 isminden biri değildir. Rabbi, haham [değiştir] İbrânice'de rab kelimesinden türemiş rabbi kelimesi "din âlimi, öğretmeni" anlamında kullanılagelmiştir. Yahudilikte bilinen ilk rabbi Musa'dır. [COLOR=#FF0000][SIZE=4][U][B] Umirna bi terkihim ve mâ yedînûn[/B][/U][/SIZE][/COLOR] Umirna bi terkihim ve mâ yedînûn, "biz onları dinlerinde (ve dinî işlerinde) serbest bırakmakla emrolunduk" anlamına gelen Arapça, İslamî deyiş. Deyişin kökeni İslam dininin kutsal kitabı Kur'an'a gerekse İslam dininin son peygamberi olan Muhammed’in talimat ve uygulamalarına dayanır. Deyiş İslam hukuku ve İslam siyaset felsefesinde önemli bir prensibi tanımlar. Zımmîlerle ilgili olan deyiş, inanç hürriyetine vurgu yapar ve Müslümanların bu kişilerin dini inanç ve hürriyetlerine müdâhil olamayacağını belirtir. Bu prensibin İslam hukuku ve siyaset felsefesinde farklı uygulamaları mevcuttur ve uygulamalar ile prensibin ağırlığı, anlamının genişliği her hukukî ve siyasî mezhepte farklılık gösterir. Prensibin uygulamalarına örnek vermek gerekirse: Müslümanlar haram olduğu için belirli bir mala (örneğin domuza) sahip olamazken veya sahip olduğunu ilan edemezken, bu onların meşru malı sayılmazken, gayrimüslimler, kendi dinlerince haram olmadığı için bu tip mallara sahip olabilir, sahiplik ilan edebilir ve bu onların hukuken meşru malları sayılır. Prensibin uygulanışının sonuçları, örneğin bir gayrimüslimin zarar gören haram malının tazmin ettirilip ettirilemeyeceği farklı mezheplerde farklı şekilde değerlendirilmiştir.[/FONT][/SIZE][/COLOR] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Atatürk'ün doğduğu şehir?
Cevapla
Forumlar
Dini Konular
Genel Dini Konular
İslami deyişler
Top