Halk bilimi nedir? Folklor veya Halkbilim.

Suskun

V.I.P
V.I.P
Folklor veya Halkbilim.


Belirli bir ülke veya bölge halkının kültürünü araştıran, bunları kendine özgü yöntemlerle derleyen, sınıflandıran, çözümleyen, yorumlayan bir bilim ve belirli bir popülasyon için ortak olan ve içinde halkoyunları, masallar, müzik, dans, efsaneler, sözlü tarih, atasözleri, şakalar, popüler inançlar, adetler, maddi kültür vb. gibi kültür öğelerinin bütününe verilen ad.

Folklor kelimesi ile sadece halkoyunları algılanagelmiştir. Fakat yanlış kullanılmaktadır. Folklor tüm Halk kültürünün tamamını kapsar.

Etimoloji
“Folklor” terimi folk-(halk) ve lore-(bilim)’den gelmektedir. Terim ilk kez İngiliz araştırmacı William Thoms (1803-1885) 1846 yılında, Londra’da yayınlanan “Athenaeum” adlı bir dergideki yazısında kullanmıştır. Thomas sözkonusu yazısında halk edebiyatı ve halk gelenekleri konularındaki ürünleri inceleyen bilim dalına ad olarak “Folk-lore” teriminin kullanılmasını önermiştir. Johann Gottfried von Herder de Alman halkının otantik ruhu, geleneği ve kimliğinin belgesi olan folklorün kaydedilmesi ve korunması gerektiğini ilk savunan kişilerden biri olmuştur.

Kavramın Gelişmesi
Folklor kavramı 19.yüzyılın sözlü gelenekleri modern ideolojik amaçlar doğrultusunda birleştirmeyi arzulayan romantik ulusalcı ideolojinin bir parçası olarak gelişmiş ancak 20.yüzyılda etnograflar politik amaçlar dışında folklor kayıtları yapmaya başlamışlardır. Grimm kardeşler (Wilhelm ve Jakob Grimm) şifahen aktarılan Alman masallarını toplamış ve ilk serisini "Kinder und Hausmärchen" adıyla 1812'de yayınlamışlardır.


*************


Halkıyat karşılığı vererek bilimi ilk olarak Ziya Gökalp ile Fuad Köprülü 1913’te dile getirdiler.

Halkbilimi veya yaygın kullanımıyla folklorun ilk Türk kaynakları Orhun Abideleri’dir.

Bilimsel döneme kadar çeşitli kaynaklarda atasözleri, efsaneler, hikayeler, masallar, türküler, seyahatnameler bulunmaktadır.


20. yüzyıl başında folklor araştırmaları Ziya Gökalp, Fuad Köprülü, Rıza Tevfik, Satı Bey ilk yazıları yazdılar. 1925’de Maarif Vekaleti’nin derlemeleri Yurdumuz Nağmeleri adıyla yayımlandı. Darülelhan 1916’da kuruldu, 1924’te Türkiyat Enstitüsü açıldı, 1925’te Etnoğrafya Müzesi faaliyete geçti. 1927’de Anadolu Halk Bilgisi Derneği kuruldu, 1932’de dernek Halkevleri ile birleşti. 1932’de kurulan TDK önemli araştırmalar yaptı. 1936’da Ankara Devlet Konservatuarı kuruldu. 1939’da DTCF’de arşiv çalışmaları başladı. 1955’te Folklor Araştırmaları Kurumu (ilk adı Türk Halk Sanatlarını ve Ananelerini Tetkik Cemiyeti) açıldı. 1960’da Halk Eğitimi Merkezleri açıldı. 1961’de TKAE kuruldu. 1966’da MFAD (ilk adı Milli Folklor enstitüsü) açıldı. 1964’de Türk Folklor Kurumu (YTGTFEKD), 1960’ta Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü kuruldu. Üniversiteler ve DGSA içinde halkbilimi, halk edebiyatı kolları kuruldu. Pek çok dernek, eğitim ve araştırma merkezleri halk oyunları ve halk kültürü çalışmaları yapmaktadır. Türk halkbilimini araştıran, arşivleyenler arasında Pertev Naili Boratav, Nida Tüfekçi, Sadi Yaver Ataman, Tahir Alangu, Remzi Oğuz Arık, Metin And, İlhan Başgöz, Adnan Saygun, Selim Sırrı Tarcan, Sedat Veyis Örnek, M.Halit Bayrı, Muzaffer Sarısözen, Ahmet Yamacı, Yücel Paşmakçı, Eflatun Cem Güney, Hikmet Dizdaroğlu, Sadettin Nüzhet Ergun, Malik Aksel, Süheyl Ünver, Ahmet Caferoğlu, Abdülkadir İnan, Rauf Yekta, M.Şakir Ülkütaşır, İsmet Zeki Eyüboğlu, Hamit Zübeyr Koşar, Hikmet Tanyu, Haluk Tarcan başta gelen yazarlardır. Folklor, halkın maddi ve manevi kültürüne ait her şeyi inceler. Türk halk oyunlarının federasyonu vardır.
Türkiye’de folklor araştırmalarında halk edebiyatı, etnoloji ve Türkiyat ile halk kültürünün belli başlıkları ortaya çıkarılmıştır. Gelenekler ve töreler doğum, düğün, ölüm kültürleriyle yaygın bir folklor ağıdır. Türk halkı, Türkiye topraklarındaki sayısız evliya, yatır ziyareti yapar, halk inanışları modern tıpla birlikte hurafecilikten bilime doğru geçerek, köylerde töreler devam etmektedir. Çocuk için dişbuğdayı yapılır, kırkını kutlama, sünnet törenleri düzenlenir. Ergenlikten sonra kız seçme, kız isteme, başını bağlama, nişan ve azalmakta olan beşik kertme, berdel, başlık parası ve kız kaçırma bu çağda görülmektedir. Pek çok yörede görücülük, çeyiz hazırlama, kına gecesi gelenekleri sürmektedir. Asker ve hacı uğurlama törenleri büyük şehirlerde bile yaygındır. Ölüm törelerinde sala geleneğiyle, camilerden duyuru yapılır, ağıt, kan davası, namus cinayetleri bazı yörelerde hala geçerlidir. Ölünün kırkıncı gününde mevlit töreni yapılır. Bütün milletçe katılınan törenler, dini bayramlar, milli bayramlar, kandiller, kurtuluş günleri, baharı karşılama bayramları (mesir, nevruz, hıdrellez), işçi bayramıdır.
Türkiye folklorunda oyunlar saklambaçtan cirite, üçtaştan yağlı güreşe uzanır. Türk el sanatları ve zanaatlar dokumacılık, yazmacılık, bakırcılık Anadolu’da hala işlemektedir. Türk halk dansları ve türküleri hem klasik hem modern tarzda öğretilmektedir. Yabancı turistlerin en çok ilgisini çeken mehter takımıdır. Günlük hayatta türkü ve ilahiler popülerdir. Halk bilgisinde güçlü çeşitli boşinançlar ve falcılar, üfürükçüler, düşyorumcuları, cinciler hala sık sık gazetelere çıkarlar. Aydınlar arasında bile yola gidenlerin arkasından su dökme adeti vardır. Kutlamalarda el sıkışılır, iki yanaktan öpülür. Halkın çoğu uğura, nazara, muskaya inanır. Nazarlık, kahve falı çok yaygındır. Halk giysileri içinde her yörenin kendi kıyafetleri bulunur. Yine her yörenin kendine özgü yemek kültürü, aşık geleneği vardır. Halk oyunları içinde meddah, karagöz ve ortaoyunu geleneği artık yaşamamaktadır. Anadolu mizahının piri bütün dünyaca tanınan Nasreddin Hoca’dır. Halk dansları bar, halay, hora, horon, karşılama, kaşık oyunları, zeybek, çiftetelli adlarıyla sınıflanır ve bağlama milli sazdır.

Türk folkloru çeşitli dallara ayrılabilir:

Halk inanışları
Halk giyimi
Halk oyunları
Seyirlik oyunlar
Doğum, düğün, ölüm adetleri
Dinsel gelenekler
Halk müziği
Halk deyişleri, atasözleri
Halk edebiyatı
Halk sporları
Yemek ve mutfak sanatı
El sanatları
Zanaatlar
Batıl inanışlar
Çocuk oyunları
Ev mimarisi
Halk mimarisi








 
Top