Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Eğitim
BilgiBANK
Coğrafya
Güneş Sistemi Hakkında Her Şey
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Suskun" data-source="post: 256589" data-attributes="member: 21093"><p style="text-align: center"><strong><span style="color: Red"><span style="font-size: 18px">Daha öte bölgeler</span></span></strong></p><p><strong>Voyager günkınına (heliosheath) girerken.Güneş Sistemi'nin bitip yıldızlararası uzayın başladığı nokta tam olarak tanımlanmamıştır, çünkü dış sınırlar iki ayrı kuvvet tarafından, güneş rüzgârı ve Güneş'in kütleçekimi tarafından şekillenir. Güneş rüzgârının yaklaşık olarak Plüton'un uzaklığının dört katı kadar uzaklıkta yıldızlararası ortama yenik düştüğüne inanılır. Ancak Güneş'in Roche küresinin yani kütleçekimsel etkisinin, etkin menzilinin bin kat daha öteye uzandığına inanılır.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: Red"><span style="font-size: 15px"> Gündurgun (Heliopause) </span></span></strong></p><p><strong>Günküre iki ayrı bölgeye ayrılır. Güneş rüzgârı maksimum hızıyla Plüton'un yörüngesinin üç katı uzaklığa yani yaklaşık 95 AB öteye kadar uzanır. Bu bölgenin kıyısı güneş rüzgârının yıldızlararası ortamdan gelen rüzgârlarla çarpıştığı noktadır. Burada rüzgâr yavaşlar, yoğunlaşır ve daha türbülanslı hâle gelir. Bir kuyruklu yıldızın kuyruğu gibi görünen ve davranan, günkını diye bilinen büyük oval bir yapı oluşur ve yıldız rüzgârı yönünde 40 AB kadar, aksi yönde de bunun birçok katı kadar uzanır. Günkürenin dış sınırına gündurgun adı verilir. Bu bölge güneş rüzgârının tamamen sona erdiği ve yıldızlararası uzayın başladığı noktadır.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Günkürenin dış kenarının şekli, hem yıldızlararası ortam ile olan etkileşimlerin akışkanlar dinamiğine göre hem de güneye doğru yönelen güneşin manyetik alanıyla belirlenir. Örneğin, kuzey yarıkürede, güney yarıküreye göre 9 AB daha öteye uzanır. Gündurgunun ötesinde yaklaşık 230 AB'nde Güneş'in Samanyolu içinde yol alırken geride bıraktığı plazma dalgası bulunur.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Henüz gündurgunun ötesine hiçbir uzay aracı geçmemiştir bu nedenle de yerel yıldızlararası uzayın koşullarını kesin olarak bilmek mümkün değildir. Günkürenin Güneş Sistemi'ni kozmik ışınlardan nasıl koruduğu tam olarak anlaşılamamıştır. Bunu anlamak için günkürenin ötesine bir görev uçuşu düzenlenmesi önerilmiştir.</strong></p><p></p><p><strong><span style="color: Red"><span style="font-size: 18px"> Oort bulutu </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Sedna'nın teleskopik görseli.Varsayımsal Oort bulutu bir trilyon kadar buz gökcisminden oluşan, tüm uzun periyotlu kuyruklu yıldızların doğduğu yer olduğuna inanılan, Güneş Sistemi'ni 50 AB'den çevrelemeye başlayarak kabaca 1 ışık yılı, 50.000 AB uzaklığa kadar yayılan ve 100.000 AB'e kadar (1,8 ışıkyılı) uzanması olası olan büyük bir kütledir. Dış gezegenlerle olan kütleçekimsel etkileşimler sonucunda iç Güneş Sistemi'nden dışarı doğru atılmış gökcisimlerinden oluştuğuna inanılır. Oort bulutu gökcisimleri çok yavaş hareket eder ve çarpışmalar, geçen bir yıldızın kütleçekimsel etkileri ya da galaktik gelgit gibi sık rastlanmayan olaylardan etkilenir.</strong></p><p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red">Sedna ve iç Oort bulutu </span></span></strong></p><p><strong>90377 Sedna büyük, Plüton benzeri kızılımsı bir gökcismidir. Çok büyük bir ekliptik yörüngesi vardır, günberisi 76 AB'den başlar ve günötesi 928 AB'den geçer, dönüşü 12.050 yıl sürer. Gökcismini 2003 yılında bulan Mike Brown, Sedna'nın ne seyrek diskin ne de Kuiper kuşağının bir parçası olamayacağını, çünkü günberisinin Neptün'ün dışarı doğru hareketinden etkilenemeyecek kadar uzakta olduğunu belirtir. Onunla birlikte bazı gökbilimciler, 45 AB'lik günberi, 415 AB'lik günöte ve 3420 yıllık yörünge periyoduna sahip olan 2000 CR105 gökcismiyle birlikte Sedna'nın ayrı bir sınıflandırmaya ait olabileceğini düşünmektedir.] Brown bu yeni sınıflandırmayı "İç Oort bulutu" olarak tanımlar. Her ne kadar Güneş'e yakın olsa da Oort bulutunun oluşumuna benzer bir süreç ile oluşmuş olabileceği düşünülmektedir.</strong></p><p></p><p><strong><span style="color: Red"><span style="font-size: 15px"> Sınırlar </span></span></strong></p><p><strong>Güneş Sistemi'mizin çoğu hâlâ bilinmemektedir. Güneş'in kütleçekim alanının yaklaşık iki ışık yılı (125.000 AB) uzaklığa kadar olan çevredeki yıldızların kütleçekim kuvvetlerine baskın çıktığı tahmin edilmektedir. Buna karşın Oort bulutunun dış kısmı 50.000 AB'nin ötesine geçemez.[81] Sedna gibi buluşlara rağmen, Kuiper kuşağı ile Oort bulutu arasındaki onbinlerce AB yarıçaplı alanın hemen hemen hiç haritası çıkarılamamıştır. Aynı zamanda Merkür ile Güneş arasındaki bölge hakkında da çalışmalar devam etmektedir.[82] Güneş Sistemi'nin haritalanmamış bölgelerinde yeni gökcisimleri hâlâ keşfedilebilir.</strong></p><p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: Red"><span style="font-size: 15px"> Gökada içindeki yeri </span></span></strong></p><p><strong>Güneş Sisteminin gökadamız içinde yeriGüneş Sistemi, yaklaşık 100.000 ışık yılı çapında olan ve içinde 200 milyar civarında yıldız barındıran Samanyolu gökadasında yer alır. Güneşimiz Samanyolu’nun Orion kolu diye bilinen dış spiral kollarından birinin içindedir. Güneş’in gökada merkezinden uzaklığı yaklaşık 25.000 ile 28.000 ışık yılı arasındadır ve gökada içinde hızı yaklaşık 220 km/s’dir, öyle ki tam bir turu her 225–250 milyon yılda bir atmaktadır. Bu tur Güneş Sistemi'nin gökadasal yılı olarak bilinir.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Güneş Sistemi’nin gökada içindeki konumu, Dünya üzerinde yaşamın oluşmasında büyük olasılıkla etken olmuştur. Yörüngesi hemen hemen daireseldir ve kabaca spiral kollarla aynı hıza sahiptir, yani çok nadiren spiral kolların içinden geçer. Spiral kollar potansiyel olarak tehlikeli olan süpernovaların daha yoğun olarak bulunduğu bir bölge olduğu için, bu özellik Dünya üzerinde yaşamın oluşabilmesi için çok uzun süreli yıldızlararası kararlılık periyotları sağlamıştır. Güneş Sistemi aynı zamanda gökada merkezinin yıldızlarla dolu ortamından da uzaktadır. Merkezde, yakındaki yıldızlardan gelen kütleçekimsel etkiler Oort bulutunda bulunan gökcisimlerini rahatsız edebilir ve iç Güneş Sistemine birçok kuyruklu yıldız gönderebilirdi. Bu da Dünya üzerindeki yaşamı sona erdirecek potansiyeli olan çarpışmalara neden olabilirdi. Gökada merkezinin yoğun ışıması da karmaşık yaşamın gelişmesini engelleyebilirdi.Bazı bilimadamlarının görüşüne göre, Güneş Sistemi’nin şimdiki konumunda bile, yakın geçmişte oluşmuş süpernovalar radyoaktif toz tanecikleri ve kuyruklu yıldız benzeri gökcisimlerini Güneş’e doğru göndermek suretiyle, son 35.000 yıl içinde Dünya’daki yaşamı ters yönde etkileyebilirlerdi.</strong></p><p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: Red"><span style="font-size: 15px"> Yakın çevre </span></span></strong></p><p><strong>Sanatçı gözüyle Yerel KabarcıkGüneş Sistemi’nin gökadadaki yakın çevresi, Yerel Yıldızlararası Bulut olarak bilinir, Yerel kabarcık içerisindeki yaklaşık 30 ışık yılı genişliğinde yoğun bir bulut alanıdır. Yerel Kabarcık, yıldızlararası ortam içinde bulunan, kum saati şeklinde ve yaklaşık 300 ışık yılı genişliğinde bir boşluktur. Kabarcık yakın geçmişte oluşmuş çeşitli süpernovaların ürünü olan yüksek sıcaklıkta plazma ile kaplanmıştır.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Güneş’in yıldızlararası uzayda izlediği yol üzerindeki doruk noktası Lyra takımyıldızının en parlak yıldızı olan Vega’nın bulunduğu yöndedir.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Güneş’e on ışık yılı (95 trilyon km) yakınlıktaki alanda nisbeten az yıldız bulunur. En yakını 4,4 ışık yılı uzaklıkta bulunan üçlü yıldız sistemi Alpha Centauri’dir. Alpha Centauri A ve Alpha Centauri B Güneş benzeri, birbirine yakın bir çift yıldızdır. Aynı zamanda Proxima Centauri olarak da bilinen küçük kızıl cüce Alpha Centauri C bu çift yıldıza 0,2 ışık yılı uzaklıktaki yörüngede döner. Bunlardan sonra 5,9 ışık yılı uzaklıkta kızıl cüce Barnard Yıldızı, 7,8 ışık yılı uzaklıkta kızıl cüce Wolf 359 ve 8,3 ışık yılı uzaklıkta kızıl cüce Lalande 21185 yer alır. On ışık yılı yakınlıkta bulunan en büyük yıldız, Güneş’in iki katı kütleye sahip parlak bir anakol yıldızı olan Sirius’dur. Bu yıldızın yörüngesinde Sirius B denen beyaz cüce döner. Sirius 8,6 ışık yılı uzaklıktadır. On ışık yılı içinde bulunan diğer yıldız sistemleri 8,7 ışık yılı uzaklıktaki ikili kızıl cüce sistemi Luyten 726-8 ve 9,7 ışık yılı uzaklıkta yer alan tekil kızıl cüce Ross 154’tür[90] Güneş’e benzer en yakın tekil yıldız 11,9 ışık yılı uzakta bulunan Tau Ceti’dir. Kütlesi Güneş’in kütlesinin yüzde seksenidir ancak parlaklığı yalnızca yüzde altmışı kadardır.[91] Güneş’e en yakın gezegen sistemine sahip yıldız sistemi, 10,5 ışık yılı uzakta yer alan ve Güneş’ten daha az parlak ve daha çok kızıl olan Epsilon Eridani yıldız sistemidir. Varlığı kanıtlanan tek gezegeni Epsilon Eridani b’nin kütlesi kabaca Jüpiter’in 1,5 katıdır ve yıldızının çevresinde her 6,9 yılda bir tur atar.</strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Suskun, post: 256589, member: 21093"] [CENTER][B][COLOR=Red][SIZE=5]Daha öte bölgeler[/SIZE][/COLOR][/B][/CENTER] [B]Voyager günkınına (heliosheath) girerken.Güneş Sistemi'nin bitip yıldızlararası uzayın başladığı nokta tam olarak tanımlanmamıştır, çünkü dış sınırlar iki ayrı kuvvet tarafından, güneş rüzgârı ve Güneş'in kütleçekimi tarafından şekillenir. Güneş rüzgârının yaklaşık olarak Plüton'un uzaklığının dört katı kadar uzaklıkta yıldızlararası ortama yenik düştüğüne inanılır. Ancak Güneş'in Roche küresinin yani kütleçekimsel etkisinin, etkin menzilinin bin kat daha öteye uzandığına inanılır. [COLOR=Red][SIZE=4] Gündurgun (Heliopause) [/SIZE][/COLOR] Günküre iki ayrı bölgeye ayrılır. Güneş rüzgârı maksimum hızıyla Plüton'un yörüngesinin üç katı uzaklığa yani yaklaşık 95 AB öteye kadar uzanır. Bu bölgenin kıyısı güneş rüzgârının yıldızlararası ortamdan gelen rüzgârlarla çarpıştığı noktadır. Burada rüzgâr yavaşlar, yoğunlaşır ve daha türbülanslı hâle gelir. Bir kuyruklu yıldızın kuyruğu gibi görünen ve davranan, günkını diye bilinen büyük oval bir yapı oluşur ve yıldız rüzgârı yönünde 40 AB kadar, aksi yönde de bunun birçok katı kadar uzanır. Günkürenin dış sınırına gündurgun adı verilir. Bu bölge güneş rüzgârının tamamen sona erdiği ve yıldızlararası uzayın başladığı noktadır. Günkürenin dış kenarının şekli, hem yıldızlararası ortam ile olan etkileşimlerin akışkanlar dinamiğine göre hem de güneye doğru yönelen güneşin manyetik alanıyla belirlenir. Örneğin, kuzey yarıkürede, güney yarıküreye göre 9 AB daha öteye uzanır. Gündurgunun ötesinde yaklaşık 230 AB'nde Güneş'in Samanyolu içinde yol alırken geride bıraktığı plazma dalgası bulunur. Henüz gündurgunun ötesine hiçbir uzay aracı geçmemiştir bu nedenle de yerel yıldızlararası uzayın koşullarını kesin olarak bilmek mümkün değildir. Günkürenin Güneş Sistemi'ni kozmik ışınlardan nasıl koruduğu tam olarak anlaşılamamıştır. Bunu anlamak için günkürenin ötesine bir görev uçuşu düzenlenmesi önerilmiştir.[/B] [B][COLOR=Red][SIZE=5] Oort bulutu [/SIZE][/COLOR] Sedna'nın teleskopik görseli.Varsayımsal Oort bulutu bir trilyon kadar buz gökcisminden oluşan, tüm uzun periyotlu kuyruklu yıldızların doğduğu yer olduğuna inanılan, Güneş Sistemi'ni 50 AB'den çevrelemeye başlayarak kabaca 1 ışık yılı, 50.000 AB uzaklığa kadar yayılan ve 100.000 AB'e kadar (1,8 ışıkyılı) uzanması olası olan büyük bir kütledir. Dış gezegenlerle olan kütleçekimsel etkileşimler sonucunda iç Güneş Sistemi'nden dışarı doğru atılmış gökcisimlerinden oluştuğuna inanılır. Oort bulutu gökcisimleri çok yavaş hareket eder ve çarpışmalar, geçen bir yıldızın kütleçekimsel etkileri ya da galaktik gelgit gibi sık rastlanmayan olaylardan etkilenir.[/B] [CENTER] [B][SIZE=4][COLOR=Red]Sedna ve iç Oort bulutu [/COLOR][/SIZE][/B][/CENTER] [B]90377 Sedna büyük, Plüton benzeri kızılımsı bir gökcismidir. Çok büyük bir ekliptik yörüngesi vardır, günberisi 76 AB'den başlar ve günötesi 928 AB'den geçer, dönüşü 12.050 yıl sürer. Gökcismini 2003 yılında bulan Mike Brown, Sedna'nın ne seyrek diskin ne de Kuiper kuşağının bir parçası olamayacağını, çünkü günberisinin Neptün'ün dışarı doğru hareketinden etkilenemeyecek kadar uzakta olduğunu belirtir. Onunla birlikte bazı gökbilimciler, 45 AB'lik günberi, 415 AB'lik günöte ve 3420 yıllık yörünge periyoduna sahip olan 2000 CR105 gökcismiyle birlikte Sedna'nın ayrı bir sınıflandırmaya ait olabileceğini düşünmektedir.] Brown bu yeni sınıflandırmayı "İç Oort bulutu" olarak tanımlar. Her ne kadar Güneş'e yakın olsa da Oort bulutunun oluşumuna benzer bir süreç ile oluşmuş olabileceği düşünülmektedir.[/B] [B][COLOR=Red][SIZE=4] Sınırlar [/SIZE][/COLOR] Güneş Sistemi'mizin çoğu hâlâ bilinmemektedir. Güneş'in kütleçekim alanının yaklaşık iki ışık yılı (125.000 AB) uzaklığa kadar olan çevredeki yıldızların kütleçekim kuvvetlerine baskın çıktığı tahmin edilmektedir. Buna karşın Oort bulutunun dış kısmı 50.000 AB'nin ötesine geçemez.[81] Sedna gibi buluşlara rağmen, Kuiper kuşağı ile Oort bulutu arasındaki onbinlerce AB yarıçaplı alanın hemen hemen hiç haritası çıkarılamamıştır. Aynı zamanda Merkür ile Güneş arasındaki bölge hakkında da çalışmalar devam etmektedir.[82] Güneş Sistemi'nin haritalanmamış bölgelerinde yeni gökcisimleri hâlâ keşfedilebilir.[/B] [CENTER] [B][COLOR=Red][SIZE=4] Gökada içindeki yeri [/SIZE][/COLOR][/B][/CENTER] [B]Güneş Sisteminin gökadamız içinde yeriGüneş Sistemi, yaklaşık 100.000 ışık yılı çapında olan ve içinde 200 milyar civarında yıldız barındıran Samanyolu gökadasında yer alır. Güneşimiz Samanyolu’nun Orion kolu diye bilinen dış spiral kollarından birinin içindedir. Güneş’in gökada merkezinden uzaklığı yaklaşık 25.000 ile 28.000 ışık yılı arasındadır ve gökada içinde hızı yaklaşık 220 km/s’dir, öyle ki tam bir turu her 225–250 milyon yılda bir atmaktadır. Bu tur Güneş Sistemi'nin gökadasal yılı olarak bilinir. Güneş Sistemi’nin gökada içindeki konumu, Dünya üzerinde yaşamın oluşmasında büyük olasılıkla etken olmuştur. Yörüngesi hemen hemen daireseldir ve kabaca spiral kollarla aynı hıza sahiptir, yani çok nadiren spiral kolların içinden geçer. Spiral kollar potansiyel olarak tehlikeli olan süpernovaların daha yoğun olarak bulunduğu bir bölge olduğu için, bu özellik Dünya üzerinde yaşamın oluşabilmesi için çok uzun süreli yıldızlararası kararlılık periyotları sağlamıştır. Güneş Sistemi aynı zamanda gökada merkezinin yıldızlarla dolu ortamından da uzaktadır. Merkezde, yakındaki yıldızlardan gelen kütleçekimsel etkiler Oort bulutunda bulunan gökcisimlerini rahatsız edebilir ve iç Güneş Sistemine birçok kuyruklu yıldız gönderebilirdi. Bu da Dünya üzerindeki yaşamı sona erdirecek potansiyeli olan çarpışmalara neden olabilirdi. Gökada merkezinin yoğun ışıması da karmaşık yaşamın gelişmesini engelleyebilirdi.Bazı bilimadamlarının görüşüne göre, Güneş Sistemi’nin şimdiki konumunda bile, yakın geçmişte oluşmuş süpernovalar radyoaktif toz tanecikleri ve kuyruklu yıldız benzeri gökcisimlerini Güneş’e doğru göndermek suretiyle, son 35.000 yıl içinde Dünya’daki yaşamı ters yönde etkileyebilirlerdi.[/B] [CENTER] [B][COLOR=Red][SIZE=4] Yakın çevre [/SIZE][/COLOR][/B][/CENTER] [B]Sanatçı gözüyle Yerel KabarcıkGüneş Sistemi’nin gökadadaki yakın çevresi, Yerel Yıldızlararası Bulut olarak bilinir, Yerel kabarcık içerisindeki yaklaşık 30 ışık yılı genişliğinde yoğun bir bulut alanıdır. Yerel Kabarcık, yıldızlararası ortam içinde bulunan, kum saati şeklinde ve yaklaşık 300 ışık yılı genişliğinde bir boşluktur. Kabarcık yakın geçmişte oluşmuş çeşitli süpernovaların ürünü olan yüksek sıcaklıkta plazma ile kaplanmıştır. Güneş’in yıldızlararası uzayda izlediği yol üzerindeki doruk noktası Lyra takımyıldızının en parlak yıldızı olan Vega’nın bulunduğu yöndedir. Güneş’e on ışık yılı (95 trilyon km) yakınlıktaki alanda nisbeten az yıldız bulunur. En yakını 4,4 ışık yılı uzaklıkta bulunan üçlü yıldız sistemi Alpha Centauri’dir. Alpha Centauri A ve Alpha Centauri B Güneş benzeri, birbirine yakın bir çift yıldızdır. Aynı zamanda Proxima Centauri olarak da bilinen küçük kızıl cüce Alpha Centauri C bu çift yıldıza 0,2 ışık yılı uzaklıktaki yörüngede döner. Bunlardan sonra 5,9 ışık yılı uzaklıkta kızıl cüce Barnard Yıldızı, 7,8 ışık yılı uzaklıkta kızıl cüce Wolf 359 ve 8,3 ışık yılı uzaklıkta kızıl cüce Lalande 21185 yer alır. On ışık yılı yakınlıkta bulunan en büyük yıldız, Güneş’in iki katı kütleye sahip parlak bir anakol yıldızı olan Sirius’dur. Bu yıldızın yörüngesinde Sirius B denen beyaz cüce döner. Sirius 8,6 ışık yılı uzaklıktadır. On ışık yılı içinde bulunan diğer yıldız sistemleri 8,7 ışık yılı uzaklıktaki ikili kızıl cüce sistemi Luyten 726-8 ve 9,7 ışık yılı uzaklıkta yer alan tekil kızıl cüce Ross 154’tür[90] Güneş’e benzer en yakın tekil yıldız 11,9 ışık yılı uzakta bulunan Tau Ceti’dir. Kütlesi Güneş’in kütlesinin yüzde seksenidir ancak parlaklığı yalnızca yüzde altmışı kadardır.[91] Güneş’e en yakın gezegen sistemine sahip yıldız sistemi, 10,5 ışık yılı uzakta yer alan ve Güneş’ten daha az parlak ve daha çok kızıl olan Epsilon Eridani yıldız sistemidir. Varlığı kanıtlanan tek gezegeni Epsilon Eridani b’nin kütlesi kabaca Jüpiter’in 1,5 katıdır ve yıldızının çevresinde her 6,9 yılda bir tur atar.[/B] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
En iyi yönetim şekli?
Cevapla
Forumlar
Eğitim
BilgiBANK
Coğrafya
Güneş Sistemi Hakkında Her Şey
Top