Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Tarih
Cumhuriyet Tarihi
Devlet Nedir ?Devletler Neden Kurulur? Devleti Oluşturan Öğeler Devlet şekilleri
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="arz-ı hal" data-source="post: 557917" data-attributes="member: 78941"><p>Tüm rejimlerde bireyin üstünde belirleyici, varlığını her daim bize gösteren güçtür. Kesinlikle bizi hiçbir durumda ve koşulda terk etmez.</p><p></p><p><strong>Modern Devletin Ortaya Çıkışı ve Gelişimi</strong></p><p><strong>Devlet nasıl ortaya çıktı?</strong></p><p></p><p>İnsanların toplu halde yaşarken ihtiyaçlarını gidermek için devletin ortaya çıktığını veya kendiliğinden evrimsel bir süreç olarak ortaya çıktığını savunanların yanında, insanlar arasındaki kaosu önlemek için ortaya çıktığını savunanlar vardır.</p><p></p><p>İnsanlar tarih boyunca devlet olmadan da yaşamıştır. İnsanlar toplu halde yaşamaya başladıktan sonra aralarında yöneten yönetilen ilişkisi oluşmuştur bu dönemlerde adına devlet denen siyasi örgütlenmeler olmuştur. Ama buradaki “devlet” kavramı tam anlamıyla modern devlet kavramını karşılamaz. Modern Devletler Avrupa’da 16. Yüzyıldan sonra oluşmaya başlamıştır.</p><p></p><p>Modern devleti kendinden önceki devlet formlarından ayıran en önemli fark iktidarın farklı kurumlarca paylaşılmasıdır.</p><p></p><p>Bugünkü tabiriyle modern devlet feodalitenin yıkılmasıyla doğmuştur. Monarkların derebeyliklere son vermesi sonucu; askeri güç, toprakların genişlemesi, vergi toplama bürokrasinin gelişmesine neden oldu. Bürokrasi gelişince tek biçimli hale geldi. İşte Modern devlet tek bir merkez altında toplanan gücü ifade ediyor.</p><p></p><p><strong>Anayasacılık</strong></p><p></p><p>Devlet tarihi süreçteki gelişiminde iktidar tek elde toplandı. Önceleri tek egemen olan monarkın yetkileri sınırsızdı. Yani XIV. Louis’in parlamentodaki konuşmasında dediği gibi Kral Devlet’ti. Ama evrimi süren devlet bunu kabullenmedi. Devlet bir kişiyle özleştiren anlayış sorgulanmaya başlandı. İster monark adına olsun isterse halk adına olsun devlet gücünü kullanan otoritenin sınırlanması gerekiyordu. Anayasacılık hareketi devleti sınırlandırma ve hukuka bağlamaya ilişkin ihtiyaçlar sonucu oluştu.</p><p></p><p><strong>Parlamentarizm</strong></p><p><strong></strong></p><p>R. Van Caenegem’in deyişiyle Anayasacılığın ortaya çıktığı yüzyılda, ortaya çıkan parlamentarizm, halk tarafından seçilmiş bir parlamento, gücünü halktan alan ve onlara karşı sorumlu olan hükümet ve yasama organlarının olduğu bir rejimi ifade ediyordu. Bu dönemde parlamento oligarşik bir şekilde işliyordu. Parlamentoyu seçmek belli bir zümrenin elindeydi doğal olarak parlamentoda halkı yönetenler yine aynı zümrenin üyeleriydi. 19. Yüzyılda modern devletin kurumları ve bürokrasi önemli ölçüde gelişmiştir. 20. Yüzyılda ise bireysel özgürlükler daha da gelişmiş ve anayasalda yer almaya başlamıştır. Bu yüzyılda tek bir elin yönetmediği devletler ortaya çıkmıştır. Bu devletlerde ihlal edilemez birey hakları ortaya çıkmıştır.</p><p></p><p></p><p><strong>Demokratik Devlet</strong></p><p><strong></strong></p><p>İkinci Dünya savaşından sonra çöken totalitarizmin sağ kanadı sonrasında devletin işlevi yeniden tanımlanmaya başlandı. Bu dönemde demokrasinin yükselişiyle olumlu, soğuk savaş nedeniyle olumsuz etkisiyle ülkeden ülkeye değişerek devlet tanımı şekillendi. Bu dönemde demokratik devlet dediklerimiz birkaç istisna dışında Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’daki liberal demokratik devletlerdi. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla totalitarizmin sol kanadı da çöktü. Böylece egemen devlet anlayışı demokratik devlet anlayışı olmaya başladı. Ama demokratik devlet anlayışında hala uygulamaya bağlı ciddi sorunlar bulunuyor.</p><p></p><p><strong>DEVLET NEDİR?</strong></p><p></p><p>İnsanlar devleti tanımlanması istediğinde tanımlayamasa da devletin varlığını her zaman hisseder. Bu hissiyat bazen hukuksal bazen güvenliksel bazen de ekonomik sebeplerle hissedilir. İnsanlar devleti kendilerine göre yorumlarlar bu yorum bazen olumlu bazense olumsuz olabilir.</p><p></p><p>Devleti en güzel tanımlayan tanım Norman Barry’nin yaptığı tanım olabilir. Onun dediği gibi ‘’modern devletin karakteristik özelliği siyasi eşitsizliktir; bazı bireylere, başkalarının yapmasına izin verilmeyen faaliyetleri yerine getirme, vergi koyma, bireyleri zorla orduya alma ve belki de daha önemlisi, hukuk yaratma yetkisi veren bir kamusal kurallar manzumesinin varlığıdır.’’</p><p></p><p><strong>Devlet Hakkında Çatışan Teoriler</strong></p><p></p><p>Devlet hakkında pek çok teori bulunuyor. Bunlardan en mantıklısı devletin kendiliğinden ortaya çıktığını savunan teoridir. Diğer teorilerde devleti ilahi temellere dayandırma gibi veya çatışmayı temel alan v.b bana göre ilkel teorilerde vardır.</p><p></p><p><strong>Toplum Sözleşmesi</strong></p><p><strong></strong></p><p>Devleti bazı filozoflar bir sözleşmeye dayandırır. Yani bu filozoflara göre bir kuruma ihtiyaç duyan insan devleti oluşturmuştur. Kimi filozoflar bunu insanın barış halinde yaşarken kurumlara duyulan ihtiyaçtan ötürü oluştuğunu savunurken kimi filozoflarda bunu güvensizlik ortamı nedeniyle oluşmuş bir ihtiyaç olduğunu savunur.</p><p></p><p><strong>Çatışmacı teoriler</strong></p><p></p><p>Bu teorilere göre devlet bir çatışma sonucu ortaya çıkmıştır. Bu çatışmanın bazen yönetenlerle halk arasında bazense bir toplumun diğer toplumu arasındaki çatışmalarla ya da diğer toplumsal nedenlerle oluştuğu savunulur.</p><p></p><p><strong>Çağdaş Siyasi Doktrinler ve Devlet</strong></p><p><strong>Sosyalizm: Geçici Bir Kötülük Olarak Devlet</strong></p><p></p><p>Devlet aslında halkı temsil eder gibi gözükse de sosyalistlere göre devlet sadece egemen güçlerin çıkarlarını temsil ediyordu. Ezilen sınıf olan halk iktidara el koyarak devletin tüm gücünü ele geçirecek böylece devlete ihtiyaç kalmayacaktı. Lenin’e göre kapitalist sistemi devirmenin tek yolu ploretaryanın devrimci diktasını kullanmasıydı.</p><p></p><p><strong>Liberalizmin Devleti: ‘’Küçük Güzeldir!’’</strong></p><p></p><p>Bu ideolojiye göre tek gerçek bireydir. Toplumda hak sahibi bireylerden oluşur. Birey başkasına zarar vermediği sürece özgürdür. Devlet ise bireyin temel hak ve özgürlüklerini korumakla görevlidir. Eğer devlet başlıca görevini yapmasa halk hakkını arayabilmelidir.</p><p></p><p><strong>Muhafazakârlığın Devleti: “Ara Kurumların Sınırında Duran Devlet”</strong></p><p></p><p>Bu ideolojide ise devlet çeşitli kurallar koyar ve halkın bu kurallara uymasını bekler. Böylece kendi diktalarıyla halkı yönetebilir.</p><p><strong></strong></p><p><strong>Hukuk Devletinin Anlamı</strong></p><p></p><p>Yasaların soyut olduğu, toplumun tüm bireyleri kapsadığı, kapsama alanındaki bireylerce bilinen kurarlar olduğu ve tüm bireylerin bu yasalar karşısında eşit olduğu, kişiye haklarını koruyan gözeten ve her türlü sorunu bağımsız mahkemelerce çözen devlet sistemidir.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="arz-ı hal, post: 557917, member: 78941"] Tüm rejimlerde bireyin üstünde belirleyici, varlığını her daim bize gösteren güçtür. Kesinlikle bizi hiçbir durumda ve koşulda terk etmez. [B]Modern Devletin Ortaya Çıkışı ve Gelişimi Devlet nasıl ortaya çıktı?[/B] İnsanların toplu halde yaşarken ihtiyaçlarını gidermek için devletin ortaya çıktığını veya kendiliğinden evrimsel bir süreç olarak ortaya çıktığını savunanların yanında, insanlar arasındaki kaosu önlemek için ortaya çıktığını savunanlar vardır. İnsanlar tarih boyunca devlet olmadan da yaşamıştır. İnsanlar toplu halde yaşamaya başladıktan sonra aralarında yöneten yönetilen ilişkisi oluşmuştur bu dönemlerde adına devlet denen siyasi örgütlenmeler olmuştur. Ama buradaki “devlet” kavramı tam anlamıyla modern devlet kavramını karşılamaz. Modern Devletler Avrupa’da 16. Yüzyıldan sonra oluşmaya başlamıştır. Modern devleti kendinden önceki devlet formlarından ayıran en önemli fark iktidarın farklı kurumlarca paylaşılmasıdır. Bugünkü tabiriyle modern devlet feodalitenin yıkılmasıyla doğmuştur. Monarkların derebeyliklere son vermesi sonucu; askeri güç, toprakların genişlemesi, vergi toplama bürokrasinin gelişmesine neden oldu. Bürokrasi gelişince tek biçimli hale geldi. İşte Modern devlet tek bir merkez altında toplanan gücü ifade ediyor. [B]Anayasacılık[/B] Devlet tarihi süreçteki gelişiminde iktidar tek elde toplandı. Önceleri tek egemen olan monarkın yetkileri sınırsızdı. Yani XIV. Louis’in parlamentodaki konuşmasında dediği gibi Kral Devlet’ti. Ama evrimi süren devlet bunu kabullenmedi. Devlet bir kişiyle özleştiren anlayış sorgulanmaya başlandı. İster monark adına olsun isterse halk adına olsun devlet gücünü kullanan otoritenin sınırlanması gerekiyordu. Anayasacılık hareketi devleti sınırlandırma ve hukuka bağlamaya ilişkin ihtiyaçlar sonucu oluştu. [B]Parlamentarizm [/B] R. Van Caenegem’in deyişiyle Anayasacılığın ortaya çıktığı yüzyılda, ortaya çıkan parlamentarizm, halk tarafından seçilmiş bir parlamento, gücünü halktan alan ve onlara karşı sorumlu olan hükümet ve yasama organlarının olduğu bir rejimi ifade ediyordu. Bu dönemde parlamento oligarşik bir şekilde işliyordu. Parlamentoyu seçmek belli bir zümrenin elindeydi doğal olarak parlamentoda halkı yönetenler yine aynı zümrenin üyeleriydi. 19. Yüzyılda modern devletin kurumları ve bürokrasi önemli ölçüde gelişmiştir. 20. Yüzyılda ise bireysel özgürlükler daha da gelişmiş ve anayasalda yer almaya başlamıştır. Bu yüzyılda tek bir elin yönetmediği devletler ortaya çıkmıştır. Bu devletlerde ihlal edilemez birey hakları ortaya çıkmıştır. [B]Demokratik Devlet [/B] İkinci Dünya savaşından sonra çöken totalitarizmin sağ kanadı sonrasında devletin işlevi yeniden tanımlanmaya başlandı. Bu dönemde demokrasinin yükselişiyle olumlu, soğuk savaş nedeniyle olumsuz etkisiyle ülkeden ülkeye değişerek devlet tanımı şekillendi. Bu dönemde demokratik devlet dediklerimiz birkaç istisna dışında Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’daki liberal demokratik devletlerdi. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla totalitarizmin sol kanadı da çöktü. Böylece egemen devlet anlayışı demokratik devlet anlayışı olmaya başladı. Ama demokratik devlet anlayışında hala uygulamaya bağlı ciddi sorunlar bulunuyor. [B]DEVLET NEDİR?[/B] İnsanlar devleti tanımlanması istediğinde tanımlayamasa da devletin varlığını her zaman hisseder. Bu hissiyat bazen hukuksal bazen güvenliksel bazen de ekonomik sebeplerle hissedilir. İnsanlar devleti kendilerine göre yorumlarlar bu yorum bazen olumlu bazense olumsuz olabilir. Devleti en güzel tanımlayan tanım Norman Barry’nin yaptığı tanım olabilir. Onun dediği gibi ‘’modern devletin karakteristik özelliği siyasi eşitsizliktir; bazı bireylere, başkalarının yapmasına izin verilmeyen faaliyetleri yerine getirme, vergi koyma, bireyleri zorla orduya alma ve belki de daha önemlisi, hukuk yaratma yetkisi veren bir kamusal kurallar manzumesinin varlığıdır.’’ [B]Devlet Hakkında Çatışan Teoriler[/B] Devlet hakkında pek çok teori bulunuyor. Bunlardan en mantıklısı devletin kendiliğinden ortaya çıktığını savunan teoridir. Diğer teorilerde devleti ilahi temellere dayandırma gibi veya çatışmayı temel alan v.b bana göre ilkel teorilerde vardır. [B]Toplum Sözleşmesi [/B] Devleti bazı filozoflar bir sözleşmeye dayandırır. Yani bu filozoflara göre bir kuruma ihtiyaç duyan insan devleti oluşturmuştur. Kimi filozoflar bunu insanın barış halinde yaşarken kurumlara duyulan ihtiyaçtan ötürü oluştuğunu savunurken kimi filozoflarda bunu güvensizlik ortamı nedeniyle oluşmuş bir ihtiyaç olduğunu savunur. [B]Çatışmacı teoriler[/B] Bu teorilere göre devlet bir çatışma sonucu ortaya çıkmıştır. Bu çatışmanın bazen yönetenlerle halk arasında bazense bir toplumun diğer toplumu arasındaki çatışmalarla ya da diğer toplumsal nedenlerle oluştuğu savunulur. [B]Çağdaş Siyasi Doktrinler ve Devlet Sosyalizm: Geçici Bir Kötülük Olarak Devlet[/B] Devlet aslında halkı temsil eder gibi gözükse de sosyalistlere göre devlet sadece egemen güçlerin çıkarlarını temsil ediyordu. Ezilen sınıf olan halk iktidara el koyarak devletin tüm gücünü ele geçirecek böylece devlete ihtiyaç kalmayacaktı. Lenin’e göre kapitalist sistemi devirmenin tek yolu ploretaryanın devrimci diktasını kullanmasıydı. [B]Liberalizmin Devleti: ‘’Küçük Güzeldir!’’[/B] Bu ideolojiye göre tek gerçek bireydir. Toplumda hak sahibi bireylerden oluşur. Birey başkasına zarar vermediği sürece özgürdür. Devlet ise bireyin temel hak ve özgürlüklerini korumakla görevlidir. Eğer devlet başlıca görevini yapmasa halk hakkını arayabilmelidir. [B]Muhafazakârlığın Devleti: “Ara Kurumların Sınırında Duran Devlet”[/B] Bu ideolojide ise devlet çeşitli kurallar koyar ve halkın bu kurallara uymasını bekler. Böylece kendi diktalarıyla halkı yönetebilir. [B] Hukuk Devletinin Anlamı[/B] Yasaların soyut olduğu, toplumun tüm bireyleri kapsadığı, kapsama alanındaki bireylerce bilinen kurarlar olduğu ve tüm bireylerin bu yasalar karşısında eşit olduğu, kişiye haklarını koruyan gözeten ve her türlü sorunu bağımsız mahkemelerce çözen devlet sistemidir. [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Ülkemizin kuzeyindeki deniz hangisidir? (bitişik yazınız)
Cevapla
Forumlar
Tarih
Cumhuriyet Tarihi
Devlet Nedir ?Devletler Neden Kurulur? Devleti Oluşturan Öğeler Devlet şekilleri
Top