Congolos (Congoloz)

Sentinus

Tengri biz menen!
Özel üye
Congolos, kışın en soğuk günlerinde evlere girdiğine inanılan düşsel yaratık.

Anadolu inançlarına göre eğer bir ölü, karanlık bir oda'da bekletilirse yalnız başına veya üstünden kedi atlarsa, hortlayıp cadı olacağına inanılır. Yaşıyor ise insan ya da köpek eti yiyerek de cadı olabilir. Cadılar inanışa göre toprak ve ceset yiyerek beslenirler. Gece mezarından çıkarak evlere girip yağ, bal, un gibi yiyecekleri birbirine karıştırır. Yatak, yorgan,şilte gibi şeyleri delik deşik edip dağıtır, insanların üzerine taş, toprak gibi şeyler atar. Anadolu'daki Alkarısı (Albastı) inancıda bir tür cadı (vampir) inancıdır. Yozgat yöresinde ise Karakoncolos ya da Congoloz adlı bir tür cadıya inanılır. İnanışa göre bunlarla mücadele edilmezse giderek daha çok kötülük yapar, topuklarından kanını emerek çocukları öldürürler.
Anadolu’da congolos adıyla bilinen inanış, yöreden yöreye küçük farklılıklar içermektedir. Yozgat’ta da kışın en şiddetli zamanı, “Congolos ayı, Congolos girdi, Congolos çıktı” olarak isimlendirilen 7 gün içerisinde (karakıştan [14 Aralık] 4, zemheriden 3 gün alır) ortaya çıkar ve bazı evlere uğrarmış. Açık bulunan su ve yiyeceklerin içine kusup, çişini yaptığından bu su ve yiyecekleri tüketenler marazlanırlarmış. Gece derin uykuda olan bazı kişileri isimleriyle dışarı çağırır, uykulu haldeki kişiyi orman içinde bir yerlere getirip bırakır, uyanamayıp evine dönemeyenler donup kalırmış. Congolos'un eve uğramaması için bu günlerde pancar kaynatmak gerekliymiş.

Yozgat civarında karakoncolos'un adı congolos'tur. Evlere kışın ortasında, soğukların en fazla arttığı zamanlarda (10 ocak- 17 ocak) uğradığı için Yozgat'ta bu günlere “congolos ayı” denir. Mevsim tarifleri “congolos girdi, congolostan sonra”şeklinde yapılır. Bu yaratık, açıkta duran yiyecek küplerine tükürür, idrarını yapar, böylece hastalıklara sebep olurmuş. Bu yolla hastalığa yakalanan insanlara ise ‘marazlı’ denmektedir. Congolos, bazen de uyuyan insanı, yakınlarından birinin sesini taklit ederek çağırır, uyanmazsa alıp götürür, dışarıda soğuktan donmaya terk edermiş. Pancar olan evlere gelmeyeceğine inanılan congolosun evlere uğramaması için pancar pişirilip, eşiklere gömülür veya lohusalara, dünürlere, sevilen kimselere verilirmiş. Bu varlığa yurdumuzun değişik bölgelerinde koncolos, karakoncolos gibi adlar da verilmektedir.
 
Elinde siyah tarağıyla dolaşan Congolos; yerin birkaç kat altındandır. Zebani kabilesinden. İşini pek sevmez aslında'“Diğerlerinin elinde mızrak , benim elimde tarak! Benim ne farkım var?” diye hayıflanır sürekli. İşini sevmemesine rağmen kabilesinin en çalışkan üyesidir. İşine gelince ; o kadar çok işi vardır ki! Bunlardan birincisi ; yolda gördüğü insanlara basit sorular sorar. Amacı insanları karaya yöneltmektir.

Sorulan basit soruların cevaplarında kara kelimesi geçmesi zorunludur. Aksi takdirde Congolos elindeki kara tarağıyla insana vurur ve onu öldürür. İkincisi ise; evlerin etrafında dolaşıp insanları tanıdıklarının sesiyle çağırıp onları kandırmaktır. Çağrılan kişi eğer uyanabilirse kurtulur. Uyanamazsa Congolos onu dondurmak zorundadır. Zorundadır çünkü bu görevi kendinden daha alt kattakilerden almıştır. Üçüncü ve en sevdiği görevi ise ; en tembel davranabildiği görevdir. Yani insanların göğüs kafeslerine oturmak. Eğer uyuyan kişi Congolos'u fark edip başparmağını oynatabilirse; kurtulur. Ama eğer fark edemezse ölür. Tabi bu görevin aşamaları vardır. Örneğin bazen"delikli olan eliyle" insanın ağzını kapatır. Amaç belli değildir; çünkü insan ölmez! Ama emir alt katlardan gelmiştir , yapılabilecek bir şey yoktur.

Congolos, ayrıca Rize / Hemşin yöresinde varlığı bilinen bir kara iyedir. Kısa ve iri yapılı her tarafı kıllarla bir yaratıktır. Yılın son ayının son haftası ile ilk ayının ilk haftasında görülür özellikle yiyeceklere ve ambarlara musallat oluşu ile bilinir. Karadan nefret ettiği için onun çıkacağı zamanlar ambar kapıları kömürle karartılırdı. Daha ziyade ikindiden sonra ve gece insanların karşısına çıkar ve demir dili yün tarağı/tapul tarağı ile insanlara zarar verdiğine inanılır. Korunmak için onun sorularına içerisinde kara kelimesi geçecek şekilde cevaplar verilir. Mesela ismim Kara Mürsel, Kara Köyden geliyorum, Kara Dağa gidiyorum gibi. Erkek ve dişisinin de olduğuna inanılan congolos tarafından beğenilip kaçırılmaya karşı tedbirli olmak üzere kişi “adım Musa, boyum kısa, kendim köse” gibi ifadeler kullanılırmış. Congolos, sair zamanında deniz kenarında elekle ile kum edinmeye çalışırmış ve bu ona verilmiş bir ceza imiş. Congolostaki kömür kara, çirkin görünme ve akşamdan sonra etkili olma motifleri ilginç olmalı. Diğer taraftan kara Türk halk tefekküründe adeta bir koddur. Türk Halk İnançlarında Kara) Congolos'un ismi ile Cınngoloz ismi arasındaki benzerlik de anlamlı olmalı.
 
Geri
Top