• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Çocuk Hakları Sözleşmesi

Konumuz çocuklar olduğu için bizde sizlere çocukların sahip olduğu hakları hatırlatmak istedik. Biliyorsunuz ki bugün dünyada çocuklar insan haklarına sığmayan birçok olaya maruz kalıyorlar, onlara daha iyi ve daha güvenli bir yaşam sunabilmemiz için onların sahip olduğu bu hakları bilmeli ve sonuna kadar saygı göstermeliyiz. UNICEF Kaynaklarından Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin Kısaltılarak Alınan ve Çocukların Diliyle İfade Edilen Özeti sizlerle paylaşıyoruz.

Madde 1: Ben çocuğum. On sekiz yaşına kadar bir çocuk olarak vazgeçilmez haklara sahibim.

Madde 2:
Bu sözleşmedeki haklar bütün çocuklar içindir; beyaz çocuk, kara çocuk, kız çocuk, erkek çocuk fark etmez. Doğduğumuz yer, konuştuğumuz dil de fark etmez. Büyüklerimizin inançlarının, görüşlerinin farklı olması yüzünden çocuklara ayrım yapılmaz. Bu haklara sahip olmak için çocuk olmak yeterlidir.

Madde 3: Büyükler, çocuklarla ilgili bütün yasalarda, bütün girişimlerde önce çocukların yararlarını düşünürler. Büyüklerimiz bu ödevlerini yapamıyorsa devlet çocuklara bakar ve korur.

Madde 4: Haklarımızın uygulanması için gereken her türlü çaba gösterilir. Haklarımdan yararlanmam bütün devletlerin güvencesi altındadır.

Madde 5: Bizi büyüten, yol gösteren büyüklere bizi daha iyi yetiştirsinler diye yardım edilir.

Madde 6: Çocukların yaşamını korumak herkesin ilk görevidir.Yaşamak her çocuğun en temel hakkıdır.

Madde 7: Her çocuğa doğduğunda bir isim konur. Devlet bu ismi kaydeder. Çocuğa kimlik verir. Artık çocuk o devletin vatandaşı olur.

Madde 8: Konan ismim, kazandığım vatandaşlık hakkım ve aile bağlarım korunur. Bunları değiştirmek için baskı uygulanmaz. Bunlar benden alınırsa bütün devletler ona karşı çıkar.

Madde 9:
Çocuğu ailesinden kimse koparıp alamaz. Ama bazen de anne baba çocuğa bakamaz durumda olabilir. Çocuk bu durumdan zarar görebilir. Çocuk zarar görmesin diye çocuğa başka bir bakım sağlanır.Bu bakım sırasında çocuk anne babasıyla düzenli görüşebilir.

Madde 10:
Ayrı ülkelerde yaşayan anne baba ve çocukların birlikte yaşamaları için her türlü kolaylık gösterilir.

Madde 11: Çocuklar anne babalarının birlikte izni ve haberi olmadan başka ülkelere götürülmezler, oralarda bırakılmazlar. Bunu yapanlara karşı mücadele edilir.

Madde 12: Beni ilgilendiren konularda benim de görüşlerim alınır. Büyükler beni dinlerler. Düşüncemi öğrenmeye özen gösterirler. Çok küçüksem bir büyük de benim adıma konuşabilir.

Madde 13: İsteklerimi ve düşüncelerimi seçtiğim bir yolla açıklayabilirim, resmini çizebilirim ya da yazabilirim. Ama bazı konularda başka kişiler ve toplum zarar görecekse o konudaki kurallara da uymam gerekir.

Madde 14: Biz çocukların düşüncelerini geliştirmeleri ve istedikleri dini seçmeleri hakkına saygı gösterilir. Bu konuda bizi yetiştirmekle yükümlü olan büyüklerimizin de bize yol gösterme hakları ve görevleri vardır. Onlara da saygı gösterilir.

Madde 15: Arkadaşlarımla barış içinde toplanabilirim. Dernekler kurabilirim. Kurulu derneklere üye olabilirim.

Madde 16: Çocuklar onurlu ve saygın birer insandır. Hiç kimse onların onurlarını kıramaz, onları küçük düşüremez, yaşadığı konut ve kurumdaki özel yaşantısına karışamaz. Bu haklarımız yasalarla korunur.

Madde 17: Kitle iletişim araçları önemlidir, her türlü iletişim aracını kullanarak kendim için bilgi alabilirim.

Madde 18: Yetiştirilmemizden en başta anne babamız ya da onların görevini üstlenmiş büyüklerimiz sorumludur. Onların bu görevlerini en iyi biçimde yapabilmeleri için her türlü kolaylık sağlanır, gerekiyorsa yardım edilir.

Madde 19: Yetişmemizden sorumlu olanlar bu haklarını çocuklara zarar verecek şekilde kullanmazlar. Çocukların bu tür zararlara uğramaması için her türlü önlemi almak devletin görevidir.

Madde 20: Çocuklar ailelerinden yoksun kalabilirler. Bazı aile ortamları ise çocuklar için yararlı olmayabilir. İşte o zaman çocukların devletten özel koruma ve yardım alma hakları vardır. Devlet bu görevini çocuk için uygun aile bularak ya da onlara bakacak kuruluşlara yerleştirerek yapar.

Madde 21: Anne babasıyla olamayacak çocukların aile yoksunluğu çekmemesi için onlara iyi aileler bulunur. Bunun için çok dikkatli bir araştırma yapılır.

Madde 22: Çocuklar başka ülkeye gitmek zorunda kalırlarsa o ülke de çocukları korur. Birbirinden ayrı kalan anne ve baba birleştirilmeye çalışılır.

Madde 23: Özürlü çocuklar özel olarak korunurlar. Kendilerine yeten saygın birer insan olmaları sağlanır. Devlet onların bakımları, eğitimleri ve iş sahibi olmaları için gerekli kurumları oluşturur. Ailelerine her türlü yardımı yapar.

Madde 24: Sağlığım ve hastalıklardan korunmam, devletin ve toplumun güvencesi altındadır. Bunun için beslenmeme, aşılarımın yapılmasına, çevrenin temizliğine dikkat edilir. Hastalanırsam tedavi edilirim.

Madde 25: Kreşler, çocuk yuvaları, yurtlar, okullar, çocuk hastaneleri çocukların haklarına uygun olarak, çocuklara daha iyi bakmak için yeniden düzenlenirler.

Madde 26:
Bütün çocukların sağlıkları, eğitim hakları, beslenme ve bakımları güvence altına alınır.

Madde 27: Bana bakmakla yükümlü olanlara bana daha iyi bir yaşam sağlamaları için gerekirse giyim, barınma ve beslenme konularında yardım edilir, destek olunur.

Madde 28: Eğitimimi eksiksiz yapabilmem için desteklenir ve korunurum. İlköğretim herkes için parasızdır, kız olsun erkek olsun her çocuk için zorunludur.

Madde 29: Devlet, benim tüm insanlar arasında dostluk ruhuyla, özgür bir toplumda, sorumluluk üstlenecek şekilde yaşamamı sağlar.

Madde 30: Azınlık grubun çocuklarına da herhangi bir ayrım yapılmaz, devlet azınlık gruplardan gelen çocukların haklarını da korur.

Madde 31:
Boş zamanlarımı değerlendirmem, oynamam, eğlenmem için çocuk bahçeleri, çocuk kulüpleri, kitaplıklar, spor okulları açılır. Her çocuk böyle faaliyetlere özendirilir. Bunlardan yararlanmak hepimizin hakkıdır.

Madde 32:
Ben çocuğum. Büyükler gibi bir işte çalışamam. Ben okula gider ve oynarım. Eğer çalışmak zorunda kalırsam yapacağım iş eğitimime engel olmamalı, sağlığımı bozmamalı, bende zararlı alışkanlıklar yaratmamalıdır.

Madde 33:
Çocuklar zararlı maddelere karşı korunurlar. Bunları üretenler ve çocuklara verenlere cezalandırılırlar.

Madde 34: Bedenim bana aittir. Beni bedensel ve ruhsal yönden örseleyecek hiçbir yaklaşıma izin verilmez.

Madde 35: Çocukları kaçırıp kötü kişilere satan, onları uygunsuz şekilde çalıştırmak isteyenlerle tüm devletler mücadele ederler. Çocukları korurlar.

Madde 36:
Büyükler kendi çıkarları için çocukları kullanamazlar.

Madde 37:
Hiçbir çocuk insanlık dışı yöntemlerle ya da aşağılanarak cezalandırılamaz. Çocuklar suç işlemişse uygulanacak cezalar yaşına uygun gelişmelerini engellemeyecek şekilde ve eğitsel olmalıdır.

Madde 38: İnsanların birbirlerini öldürmesi kötüdür. Savaş insanların birbirlerini öldürmesidir. Çocuklar savaştan korunmalıdır. On beş yaşından küçük hiçbir çocuk askere alınmaz.

Madde 39: Eğer çocuklar çeşitli nedenlerle zarar görmüşlerse bedensel ve ruhsal sağlıklarına yeniden kavuşmaları için tüm önlemler alınır. Yeniden topluma kazandırılırlar.

Madde 40: Çocuklar suçun ne olduğunu bilmezler. Bilerek ve isteyerek kimseye zarar vermezler. Suç işleyen çocukların yeniden topluma kazandırılması için özel yasalar çıkarılır, özel kuruluşlar oluşturulur.

Madde 41: Eğer bir ülkenin yasaları bu çocuk hakları sözleşmesine uygunsa değiştirilmez. Değilse değiştirilir.

Madde 42: Çocukların haklarına ilişkin tüm bu ilkeleri hem çocuklar hem de büyükler öğrenmeli ve öğretmelidir.
 
Çocukların Haklarını Nasıl Koruyabilirsiniz?

• Kimler çocuktur?
• Çocukların temel hakları nelerdir?
• Velayet ve vesayet nedir?
• Çocuğun kendini ifade etmesi niçin önemlidir?
• Çocuk ihmal ve istismarı nedir?
• Hangi çocuklar tehlike altındadır?
• Çocuğa karşı şiddetin yoğun olduğu yerlerde önleme nasıl olmaktadır?
• Aile içi şiddet neden ve nasıl önlenmelidir?
• Çalışan çocukları bekleyen tehlikeler nelerdir?
• Eğitim ve Koruma Kurumlarında şiddet nasıl önlenmelidir?
• Uyuşturucu - uçucu maddeler ve çocuk konusunda neler biliyoruz?
• Medya ve çocuk ilişkisi nasıl olmalıdır?
• Hangi davalarda çocuğun görüşünün alınması mutlaka gereklidir?
• Suça itilen çocukların durumu nedir?
• Suç mağduru çocukların durumu nedir?
• Çocukların haklarının korunması ve gelişimlerinin güvence altına alınması için ne yapabiliriz?

Kimler çocuktur?

18 yaşından küçük herkes çocuktur.

Çocukların temel hakları nelerdir?

YAŞAMA, KORUNMA, GELİŞME ve KATILIM hakları, çocukların temel haklarıdır.

Velayet ve vesayet nedir?


Velayet ve vesayet çocuğun korunması ve temsili için öngörülmüş hukuki kurumlardır. Asıl olan 18 yaşına kadar çocuğun ana-babasının velayeti altında olmasıdır. Boşanma, ölüm durumlarında velayet ana-babadan birine verilir. Ana-babanın velayet görevini kullanamayacağı çeşitli durumlarda çocuğa Mahkeme’ce vasi tayin edilir. Veli ve vasilerin görevi, çocuğun güvenlik içinde yetişmesi için uygun bir ortam sağlamak, onun bakımı, şefkat gereksinimini karşılamak, temsil etmektir. Bu görevin kötüye kullanılması, çocuğa kötü muamele yapılıp güvenliğinin tehlikeye düşürülmesi halinde Mahkeme çocuk hakkında çeşitli tedbirlere başvurur. Bu tedbirler tehlikenin büyüklüğüne göre, ana-babanın veya vasinin uyarılmasından velayet veya vesayet kararının kaldırılmasına ve çocuğun bir kuruma yerleştirilmesine kadar değişik biçimde uygulanır.

Çocuğun kendini ifade etmesi niçin önemlidir?


Çocuğun kişiliğinin gelişmesi için onu ilgilendiren her konuda hoşgörülü bir ortamda kendisini ifade etmesi sağlanmalıdır. Aksi halde kişiliğinin bastırılması, onu çeşitli olumsuz davranışlara iter: içine kapanma, okulda başarısızlık, okuldan ve evden kaçma, şiddet, suç işleme gibi.

Çocuk ihmal ve istismarı nedir?


Çocuğun sağlığı, fiziksel ve psikolojik gelişimi için gerekli ihtiyaçlarının karşılanamaması ÇOCUK İHMALİ, çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikolojik gelişimini olumsuz etkileyen hareketler de ÇOCUK İSTİSMARIdır.

Bu davranışlar;
- Bir yetişkin (ana-baba, kamu görevlisi, herhangi bir yetişkin)
- Çocuğun içinde yaşadığı toplum, ya da
- Devlet
tarafından yapılabilir.

İstismar Türleri:
1.
Fiziksel istismar (dayak ve kaza dışı çocuğu yaralayan, vücudunda iz bırakan her türlü eylem)
2. Duygusal istismar (reddetme, aşağılama, yalnız bırakma, korkutma, yıldırma, tehdit)
3. Cinsel istismar (psikososyal gelişimini tamamlamamış bir çocuğun bir yetişkin tarafından cinsel doyum ve uyarım için kullanılması)
4. Ekonomik istismar (çocuğun gelişimini engelleyici, haklarını ihlal edici işlerde veya düşük ücretli iş gücü olarak çalıştırılması)

İstismar edenin sorumluluğu:
Bir çocuğu ihmal ve istismar eden kişi Türk Ceza Kanunu’na göre cezalandırılır. Eğer bu kişi çocuğun veli ve vasisi ise velayeti veya vesayet kararı kaldırılır. Ayrıca bu kişi çocuğa vermiş olduğu zararın karşılığında tazminat ödemek yükümlülüğündedir. Çocuklara karşı ana-babaları veya kişiler tarafından işlenen suçlarda zamanaşımı, çocuğun 18 yaşını bitirdiği günden itibaren başlar.

Bir çocuğun ihmal ve istismar edildiği öğrenildiğinde ne yapılabilir?
1.
Soruşturma ile yetkili mercilere başvuru: Bu merciler Savcılık ve Karakollardır. Savcılık, adli tıp raporu alınması dâhil her türlü delili toplayacak, bu delilleri değerlendirerek kamu davası açılıp açılmayacağına karar verecektir.
2. Koruma ile yükümlü mercilere başvuru: Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu İl Müdürlüğü veya Valilik korumaya alınması gereken çocukların bildirilmesi gereken makamlardır. Bu bildirimler çocuk dâhil herkes tarafından yazılı ya da sözlü yapılabilir. Başvuruların yazılı yapılması işlemlerin resmi yürümesi, daha sonra izlenmesi ve sonuç alınabilmesi için önemlidir. Bu konularda Baro Çocuk Hakları Merkezi ve Baro Adli Yardım Merkezinden yardım alınabilir.
3. Biz ceza davasında suçun mağduru 18 yaşın altında ise Cumhuriyet Savcısı ve Mahkeme Baro’dan çocuğun veya yasal temsilcisinin istemi aranmaksızın avukat tayini talep eder.

Hangi çocuklar tehlike altındadır?


Çocuk Koruma Kanunu’na göre “korunma ihtiyacı olan çocuk” bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi ile kişisel güvenliği tehlikede olan, ihmal veya istismar edilen ya da suç mağduru çocuklardır.
1. Bir yetişkinin korumasından ya da yol göstericiliğinden yoksun:
- Anne babası bulunmayan, ölmüş olan çocuklar
- Terkedilmiş çocuklar
2. İhmal edilen, sosyal tehlikelere, suça, kötü alışkanlıklara karşı korumasız bırakılan çocuklar (sokakta yaşayan, fuhuşa teşvik edilen vs.)
3. İstismar edilen çocuklar
4. Savaş ve silahlı çatışma ortamında bulunan çocuklar
5. Yaşaması ve gelişmesi için gerekli ihtiyaçların karşılanması olanaklarından yoksun ortamda bulunan çocuklar
6. İşkence, zalimane ve insanlık dışı muameleye maruz kalan çocuklar
7. Mülteci çocuklar
8. Yaşadığı ülkede haklarını kullanmasına yasal ya da idari engel bulunan azınlıklara mensup çocuklar
Tehlike altındadırlar.

Çocukla ilgili koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun öncelikle kendi aile ortamında korunmasını sağlamaya yönelik danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma konularında alınacak tedbirlerdir. Barınma yeri olmayan çocuklu kimselere veya hayatı tehlikede olan hamile kadınlara yönelik tedbirlerde talep halinde kimlikleri ve adresleri gizli tutulur. Tehlike bulunmadığının tespiti ya da veli, vasi veya çocuğun bakım ve gözetiminden sorumlu kimselerin desteklenmesi halinde tehlikenin bertaraf edileceğinin anlaşılması halinde çocuk bu kişilere de teslim edilebilir.

Çocuğa karşı şiddetin yoğun olduğu yerlerde önleme nasıl olmalıdır?

- Aile içi şiddet neden ve nasıl önlenmelidir?
Aile içi şiddet çocuk istismarına yol açan, çocuğun gelişimini engelleyen ve onu şiddete başvuran bir yetişkin haline getiren bir davranıştır. Aile içinde şiddetin önlenmesi hem çocuğun fiziksel ve psikolojik sağlığının korunması hem de toplumsal barışın sağlanması için önemlidir. Aile içinde şiddetin önlenmesi için Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı Toplum Merkezleri psikolojik ve sosyal açıdan yardımcı olmaktadırlar. Bu Merkezlerin telefon numaralarının yazının en sonunda bulabilirsiniz. Ayrıca 1998 de yürürlüğe giren “Ailenin Korunmasına Dair Kanun” uyarınca, aile içinde şiddete maruz kalan kişi Aile Mahkemesine müracaat ederek tedbir alınmasını talep edebilir. Bu talebi durumu ihbarla öğrenen Cumhuriyet Savcıları da yapabilir. Bu nedenle bir kimsenin aile içinde şiddete maruz kaldığını gören ve duyan herkes durumu Karakol ve Cumhuriyet Savcısına bildirerek müdahale etmesini isteyebilir. Bu konuda Baro Adli Yardım Merkezinden destek alınabilir.

Çalışan çocukları bekleyen tehlikeler nelerdir?

Çocukların çalışmak zorunda kalmaları eğitimlerinin aksaması, ruh ve beden sağlıklarının bozulması, çeşitli taciz ve istismarlara maruz kalmaları gibi pek çok soruna neden olmaktadır.
Çalışan çocukları iki grupta toplayabiliriz:
a) Kayıtlı çalışanlar
• Çocuk işçi statüsünde olanlar
• Çırak statüsünde olanlar
b) Kayıt dışı çalışanlar
• Sokakta çalışanlar
• Tarım kesiminde çalışanlar
• Ev içi hizmetlerde çalışanlar
• Kayıt dışı çıraklar

18 yaşından küçükler ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamazlar. Çocuğun çalışması onun beden ve ruh sağlığına zarar vermeyecek biçimde ve eğitimini engellemeyecek saat dilimlerinde olmalıdır. Halen yürürlükteki yasalara göre 15 yaşını doldurmuş 19 yaşından gün almamış olanlar Çıraklık ve Mesleki Eğitim Yasası’na göre çalıştırılabilirler. 06.04.06 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılması Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik bu konuyu düzenlemektedir.

Eğitim ve Koruma Kurumlarında şiddet nasıl önlenmelidir?

Kanunlar ve yönetmelikler, Eğitim ve Koruma Kurumlarında çocuğa karşı şiddet uygulamasını yasaklar. Ancak günlük yaşamda buralarda da şiddet olaylarına rastlanmaktadır. Böyle durumlarda hem idari hem adli makamlara delilleri ile birlikte müracaat edilmelidir. Bu konuda da Baro Çocuk Hakları Merkezi ve Baro Adli Yardım Merkezi hizmetlerinden yararlanılabilir.

Uyuşturucu-uçucu maddeler ve çocuk konusunda ne biliyoruz?


Uyuşturucu maddeler, merkez sinir sistemine etki eden, az veya çok sürekli kullanılan, davranış, karakter ve şuur değişikliği yapan, meydana getirdikleri davranış değişiklikleri hemen hemen hiçbir toplumda kabul görmeyen, üretim, ticaret ve satışı yasak ya da yasal kurallara bağlı maddelerdir. Bu maddelerin kimilerinin tıbbi maksatla belirli doz ve sürelerde kullanılması özel reçete ile mümkündür. Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin imali ve ticaretinde çocukların kullanılması suç olduğu gibi bunların çocuklara satılması da suçtur. Bu konuda herkesin toplumsal sorumluluğu vardır. Bu gibi durumlarla karşılaşanların İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şubesini 0212 636 19 57 veya 0212 636 22 80 numaralardan telefonla aramaları çocukların güvenliği açısından bir vatandaşlık görevidir. Uçucu maddeler ise uyuşturucu niteliğinde olmadığı için satışı yasak olmayan ama bağımlılığa neden olan ve kullanıldığında kalıcı fiziksel rahatsızlıklardan ölüme kadar pek çok zararlı etkisi olan maddelerdir. Sanıldığının aksine, bu maddeleri sadece sokakta yaşayan çocuklar kullanmamaktadır. Özellikle sanayide ve atölyelerde çalışan çocuklar bu maddelerin tehdidi altındadır. Öte yandan, okullu çocuklar arasında da bu tür maddelerin kullanımına rastlanmaktadır.

Bağımlılık yapan uçucu maddeler nelerdir, nerelerde rastlanır?

• Çeşitli boyalarda sulandırıcı ve temizleyici olarak (tiner gibi)
• Ayakkabı, deri ürünleri fabrikalarında
• Lastik bot, yapay deri, boya, vernik, yer cilası üreten işyerlerinde
• Emaye, yer muşambası, yapay gübre imalatında
• Yapıştırıcı üretiminde
• Basımevleri ve boyahanelerde
• Mobilya ve oyuncak imalatında

Yoğun olarak kullanılan kimyevi ürünlerdeki “benzen” adlı çözücü madde ve benzerleri uçucu maddelerdir.

Uçucu maddelerin etkileri nelerdir?

• Konuşma, algılama bozuklukları
• Bilinç bozuklukları
• Depresyon
• Karaciğer yetmezliği
• Karaciğer tümörü
• Böbrek, akciğer kanseri
• Lösemi
• Ölüm
Bu uçucu maddelerin yıkıcı etkileridir.
 
Medya ve çocuk ilişkisi nasıl olmalıdır?

Medya, çocuğun yaşamında çok önemli rolü olan bir güçtür.
Medya çocuğun gelişiminde ve eğitiminde, bilgi ve belgelere ulaşmasında aktif bir role sahiptir.
Çocuk, gazete, dergi TV haberlerinde, dizilerde, programlarda, reklamlarda belirli kurallar içinde yer almalıdır.
Çocukların fiziksel, zihinsel, ruhsal, ahlaki gelişimini olumsuz yönde etkileyecek yayın yapılmaması esastır.
Suça itilen küçüklerin suçları ve bunların yargılanmaları ile ilgili olarak her türlü yayın yapılması yasaktır.
İhmal ve istismara uğrayan, mağdur çocuklar hakkında yapılan yayınlarda kimlik ve kimliği belirten yayın yapılamaz, görüntü verilemez. Ancak bu konuda kamuoyunun bilgi edinme hakkının da korunması gerekir.
Çocuklara yönelik ve içinde çocukların kullanıldığı reklâmlarda, onların yararlarına zarar verecek unsurlar bulunmamalı ve çocukların duyguları göz önünde tutulmalıdır.
Medyanın bu konulardaki görevlerini gereği gibi yerine getirmemesi halinde Basın Konseyi’ne veya Radyo Televizyon Üst Kuruluna görüşlerinizi bildirebilirsiniz.
(Alo RTÜK 178 RTÜK: 0312 297 50 00)

Hangi davalarda çocukların görüşünün alınması mutlaka gereklidir?


- Tüm idari ve adli mercilerde çocuğu ilgilendiren durumlarda karar vermeden önce çocuğun görüşünün ilgili merci tarafından alınması gereklidir.
- Boşanma, ayrılık, çocukların velayeti, kişisel ilişki, babalık, evlat edinme davalarında Mahkeme mutlaka çocuğun görüşünü almaya mecburdur.

Suça itilen çocukların durumları nedir?
Herkes suçu kesinleşinceye kadar masumdur. Ceza Kanunu’na aykırı davranan çocuklara özel hükümler uygulanır. 0-12 yaş grubundakilerin ceza sorumluluğu yoktur.12-18 yaş grubundakiler Çocuk Mahkemelerinde yargılanırlar. Çocukların suçtan korunabilmesi için haklarındaki işlemler onlara özel makamlarca ve onlara özel usullerle yürütülmektedir. Çocuklar yakalandıkları anda Baro’ya bildirilerek kendilerine bir avukat atanması sağlanmaktadır. Yeni yasal düzenlemelere göre, belli suçlarda mağdurun zararının karşılanması halinde soruşturma ve kovuşturma ortadan kaldırılmaktadır.
Suça itilen çocuklar hakkında yargılamanın amacı:
- Çocukların haklarını ve güvenliklerini korumak
- Bedensel, zihinsel ve ruhsal gelişimlerini sağlamak
- Toplumun da gereksinimlerini sağlamaktır.
Çocuğun suça itilmesini önlemek, özel bir kanunla yargılanmasını sağlamak, onu topluma kazandırıcı tedbir ve cezaları yürürlüğe koymak ve yeniden toplumsallaştırmayı gerçekleştirmek amacı güden çeşitli uluslar arası ve ulusal yasalar vardır.

Suç mağduru çocukların durumları nedir?

Suç mağduru çocuklar ve/veya veli, vasileri Baro’lara başvurarak Adli Yardımdan yararlanabilirler. İstanbul Barosunda Mağdur Çocuklara Hukuki Yardım Birimi, ihmal ya da istismar edilerek mağdur edilen tüm çocuklara ücretsiz avukatlık hizmeti verir. Ayrıca görülmekte olan davalarda tespit edilen suç mağduru çocuklar için Savcılık ve/veya Mahkeme Baro’dan avukat talep etmektedir.

Çocukların haklarının korunması ve gelişimlerinin güvence altına alınması için ne yapabiliriz?


- Çocukların haklarını ve onlara karşı gerek kendimizin, gerekse devletin ve diğer birimlerin yükümlülüklerini öğrenebilir, uygulayabilir ve uygulanmasını talep edebiliriz.
- Çocukların ihmal ve istismarını önlemek için öğrendiğimiz veya şüphelendiğimiz durumları karakollara, Cumhuriyet Savcılıklarına veya çocukları korumakla yükümlü kurumlara (Valilik, Belediye, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu), Baro’lara ve sivil toplum kuruluşlarına bildirebiliriz.
- Unutmayalım ki, çocuklara karşı işlenmiş suçların yetkili makamlara bildirilmemesi suçtur ve cezası ağırlaştırılmıştır.
 
Mağdur Çocuklara Hukuki Yardım Birimi

Mağdur Çocuklara Hukuki Yardım Birimi; ihmal ya da istismar edilerek mağdur edilen 18 yaşın altındaki tüm çocuklara ücretsiz avukatlık hizmeti verir.

Kimler Başvurabilir?

Herhangi bir çocuğun ihmal veya istismar edildiğini gören, duyan ya da bir şekilde haberdar olan,
• Anneler
• Babalar
• Akrabalar
• Komşular
• Eğitimciler
• Doktorlar
• Arkadaşlar
Ya da çocuğun kendisi bizzat başvurabilir.

Birimin Sağladığı Hizmetler
Sözlü ve yazılı danışmanlık
Çocuğun sahip olduğu haklar, yasal başvuru olanakları, yardım alabileceği kurumlar hakkında ayrıntılı bilgiler verilip, maruz kaldığı durum için en uygun çözüm yolu gösterilir.
Avukat tayini
Her türlü Hukuki başvurularda, açılacak davalarda çocuğu temsil etmek üzere ücretsiz avukat tayin edilir.
Yetkili kurumların bilgilendirilmesi
Gerektiğinde ve başvuruyu yapan kişi istediği takdirde, çocuğun korunması veya ona karşı işlenen suçları soruşturmakla yükümlü kurumlara (karakol, SHÇEK, Savcılık vb.) durum ihbar edilir ve gerekli işlemler yürütülür.

Başvurular İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezinin;
Tel: 0212 245 63 51 / 0212 251 63 25 / 0212 251 63 26 numaralı,

Kadıköy Adli Yardım Bürosunun;
Tel: 0216 414 68 53 numaralı,

Kartal Adli Yardım Bürosunun;
Tel: 0216 352 53 94 numaralı telefonlarını arayarak

Ya da
Hafta içi her gün 09.00–17.00 saatleri arasında İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi’ne, Pazartesi ve Perşembe günleri 13.00–17.00 saatleri arasında Kadıköy Adli Yardım Bürosu veya Kartal Adli Yardım Bürolarına bizzat gelerek yapılabilir.

Adresler
İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi:

İstiklal Cad. Orhan Ali Apaydın Sok. Baro Han Kat:4 Oda No: 405 Beyoğlu-İstanbul

Kadıköy Adli Yardım Bürosu:
Bahariye Cad. Ülkü Apt. No:82 K:3 D:7 Kadıköy- İstanbul

Kartal Adli Yardım Bürosu:
Yalı Mah. Derya Sok. K:1 No:1 Cevizli Kartal-İstanbul
 
Top