Folklor genelde Halkoyunları ile eşanlamlıymış gibi kullanılır.Oysa folklor; halkın geleneğe bağlı maddi ve manevi kültürünü kendine özgü metotlarla inceleyen ,derleyen,araştıran,sınıflandıran ve halk kültürü üzerinde değerlendirmeler yapan bir bilimdir.Kısaca diyebiliriz ki; Folklor halk oyunlarıyla birlikte diğer öğeleri (gelenek, inanç, türkü…vb) de kapsayan bir kavramdır. Bu itibarla folklor oynanmaz,halk oyunları oynanır.Çeşitli bölgelerimizde tarihi ve coğrafi bir gerçek olarak değişik örneklerle gelişen ve çoğalan halk oyunları geleneği tabiat,insan,yurt sevgisi ve milli bütünlüğün en açık ifadesidir. Halk oyunları folklor biliminin bir bölümüdür.
Belirli Özelliklerine Göre Halk Danslarının Bölümlenmesi
Halk danslarının ortaya çıkış koşullarını ve günümüz toplumundaki yerini kısaca belirledikten sonra, bu dansların yansıttıkları zengin kültür öğelerine, sunuşlarına, bölgelerine, belirli ortak özelliklerine... göre bölümlenmesinden söz edebiliriz.
Halk danslarının kümelendirilmesinde bir yol olarak bölgesel dağılış ele alınabilir. Çünkü Anadolu'da kimi dans dalları bölgelere de adını vermektedir. Örneğin Ege, Batı Anadolu Zeybek Bölgesi; Orta ve Güney Anadolu Halay Bölgesi; Doğu Karadeniz Horon Bölgesi; Doğu Anadolu Bar Bölgesi; Trakya Hora Bölgesi adını almaktadır.
Ancak bu tür kümelendirmeyi kesin çizgilerle belirlemenin güçlüğü vardır. Öncelikle dansların bölgeler arasındaki geçişleri göz ardı edilemez. Sözgelişi halay ele alındığında Orta Anadolu'nun dışında Doğu' da, Kuzey' de ya da başka bölgelerde de rastlamak olanağı vardır .Dansların değişik nedenlerle bir bölgeden ötekine geçişleri sonucu bir dansı salt bir bölgeye özgü saymamız da olanaksızlaşır.
Bu koşula bağlı kalarak halk danslarının bölgesel tür özelliğine göre dağılımını kümelendirebiliriz:
ZEYBEK : Zeybek oyunları tek kişi tarafından oynandığı gibi teklerden oluşan bir daire halinde de oynanmaktadır. Zeybek oyunları, toplu olarak oynandığı zaman oyuncuların birbirlerine tutunmadan oynadıkları salma oyunlardır.Bu oyun türüne Ege Bölgesinde rastlanır Aydın, İzmir , Muğla, Denizli, Bilecik, Eskişehir , Kütahya,Çanakkale, Kastamonu, Uşak, Manisa, Balıkesir , Burdur ... HALAY : Toplu, düz dizi biçiminde ve oyuncuların birbirine tutunarak oynadığı oyun türüdür.Doğu,güneydoğu ve Orta Anadolu’da davul zurna eşliğinde oynanır.Bitlis, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Kahramanmaraş,Gaziantep, Erzurum, Erzincan, Sivas, Mardin, Muş, Yozgat,Çorum, Adana, Ankara, Siirt, Hatay, Tokat, Şanlıurfa... HORON : Oyuncuların dizi biçiminde birbirine tutunarak oynadığı oyunlardır. Doğa yapısının sert ve dağlık oluşu, denizinin ve havasının kararsızlığı horon oyunlarında göze çarpar Doğu Karadeniz kıyılarında kemençe veya davul eşliğinde icra edilir Trabzon, Samsun, Artvin, Ordu, Rize... BAR : Toplu olarak ve genellikle düz dizi ya da yarım ay biçiminde, oyuncuların birbirlerine tutunarak oynadıkları disiplinli grup oyunlarına bar denir.Genellikle Doğu ve Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde icra edilen bir oyun türüdür. Erzurum, Kars, Ağrı, Artvin, Gümüşhane, Bayburt, Erzincan... HORA : Bu oyun Bar ve Halaylar gibi el ele ya da kol kola tutuşularak disiplinli bir biçimde ve dizi halinde oynanmaktadır. Genellikle Trakya’da, kısmen de Marmara’nın doğu ve güneyinde görülen bir oyun türüdür.Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale... KARŞILAMA : Karşılama iki kişinin karşılıklı durarak oynadıkları bir oyun biçimidir. Çiftlerin karşılıklı olarak toplanmalarıyla bir grup halinde de oynanmaktadır. Kız ve erkek karşılıklı çiftlerin karşılıklı iki sıra halinde dizilmesiyle bir grup oyunu biçiminde de sürdürülmektedir. Karşılamalar salma oyunlardır. Oyuncular birbirlerine tutunmazlar. Bazı karşılamalarda bütün oyuncuların ellerinde birer mendil bulunur.Genellikle Trakya’da, kısmen de Marmara’nın doğu ve güneyinde görülen bir oyun türüdür.Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, İzmit, Adapazarı, Çanakkale,Bursa, Bilecik... KAŞIK : Ellerinde ritim aracı olarak tahta kaşıklar bulundururlar.Güney Anadolu’nun Akdeniz’e uzanan kesimleri genellikle kaşıklı oyunlar bölgesi olarak gösterilir.Eskişehir , Afyon, Kütahya, Bilecik, Kırşehir , Konya, Mersin,Antalya, Bolu, Bursa... BENGİ : Marmara Bölgesinin güneyinde genellikle Balıkesir dolaylarında görülen bir oyun türüdür.Balıkesir, Manisa, Bursa, Çanakkale... MENGİ : Ege bölgesi ve Akdeniz Bölgesinin bazı illerinde bu oyun türüne rastlamak mümkündür. TEKE ZORTLATMASI : Bu tür de yine Türkiye’nin batı ve güney bölgelerinde oynanır.Antalya, Isparta, Alanya v.b SEMAH : Genellikle Türk-Alevi topluluklarının özel ayin ve toplantılarında kendi aralarında yaptıkları törenlerle ilgili oyunlardır.Türkiye’nin hemen hemen her yerinde semahlara rastlamak mümkündür.
Halk danslarının kümelendirilmesinde izlenebilecek bir yol da konularına göre ayırımlamadır.
Bu kümelendirme değişik biçimlerde yapılabilir: Örneğin bir ayırım dansçıların sayı ve cinsiyetine göre yapılandır Tek kişilik kadın dansları Estireyim mi (Bolu), Yoğurt (Eskişehir)...;
Tek kişilik erkek dansları Zeybek (Aydın), Misket (Ankara)...;
İki kişilik kadın dansları Ördek (Bolu), Mandalar (Kırklareli)...;
İki kişilik erkek dansları Hançer Barı (Erzurum), Kırka Zeybeği (Eskişehir)...;
toplu kadın dansları Güvercin (Erzurum), Çömüdüm (Kütahya)...;
Toplu erkek dansları Coşkun Çoruh (Artvin), Koçaklama (Ağrı)...; Kadın-erkek karışık danslar Delilo (Elazığ), Dokuzlu (Gaziantep)...
Bir başka ayırım da dansın eşliğinin türkülü Bağ Belleme (Afyon), Çalgılı Bengi (Balıkesir) ya da suskun Kılıç Kalkan (Bursa) oluşuna dayanmaktadır.
Bir başka ayrımlama biçimi de dans adlarının anlamlarından kaynaklanır:
Yer adı taşıyan danslar Sivas Halayı (Sivas),
Tavas Zeybeği (Denizli)...;
renk adı belirten danslar Sarı Zeybek (Antalya),
Yeşilim (Konya)...;
sayı adı taşıyan danslar Beş Ayak (Malatya),
On dört (Artvin)...;
iş, meslek adı belirtilen danslar Kasap (Edime), Yağcılar (İzmir), Ormancı (Kastamonu)...
Dansların bu değişik ayırımlamalarının ardından konuları bakımından en sağlıklı kümelendirmeye gelebiliriz:
Anadolu halk danslarının büyük bir bölümü taklitli, dramatik yapılı danslardır.Bu nitelikli danslar doğa olaylarını, günlük yaşamı, kadın erkek ilişkilerini, vuruşmaları, hayvanları taklide dayanır.
Örneğin hayvan yansıma1ı danslardan Tavuk Ban (Erzurum) tavuğun hareketlerini;
Ceylani (Kars) ceylanın yürüyüşünü;
Serçe Oyunu (Gaziantep), serçe sıçramalarını taklit eder.
Aynı biçimde Horoz Oyunu (Yozgat),
Kurt Kuzu (Diyarbakır),
Ördek (Bolu),
Keklik (İçel),
Ayı Oyunu (Bitlis),
Kartal Oyunu (Bingöl) da hayvan taklitlerini konu edinir.
İş ve günlük yaşamı taklit eden danslardan Tesi (Artvin) yün eğirmeyi
Köy Halayı (Sivas) günlük yaşamın değişik görüntülerini; Türkmen Kızı (İçel) hamur yoğurma, ekmek yapma, yün eğirme hareketlerini taklit eder.
Madımak (Sivas),
Yayılı Halayı (Yozgat),
Kirman (Kayseri),
İş Halay'ı (Sivas)... aynı küme içinde değerlendirilebilecek danslardır.
Kadın-erkek ilişkilerinin hareketlerle taklidine dayanan danslardan Sarı Zeybek (Sivas)
Bıçak (Elazığ) erkeğin kadına dil dökmesine ve sonunda beraberliklerini anlatır. Aynı kümede Tekerleme,
Kıskanç (Kars),
Hürünü (Çorum),
Sürdüm (Ankara),
Sudan Geçirme (Kütahya) dansları da sayılabilir.
Çarpışma ya da savaşı konu alan danslar arasında Hançer Barı (Erzurum),
Bıçak Horonu (Trabzon) saldırma, vuruşma ve savunma taklitlerine dayanır.
Çandırlı Tüfek Oyunu (Giresun) dansçıların tüfeklerle belli bir noktaya ateş etme hareketlerine dayanır.
Kılıç ve Kalkan Oyunu (Bursa) dansçıların kılıç ve kalkan seslerine uyarak oynadıkları bır oyundur.Ayrıca yine bu küme içinde fakat silahsız çarpışmayı anlatan taklitli danslar da vardır.Örneğin Sin Sin (Adıyaman), Çepik (Bingöl, Diyarbakır), Harkuşta (Bitlis)...
Doğa olaylarını konu edinen danslardan Uzundere (Kars) ve Coşkun Çoruh (Artvin) ırmağın akışını, coşkunluğunu canlandıran hareketleri taklitle anlatırken,
Kavak (Erzurum) dansında da kavak ağacının rüzgarla hareketi canlandırılmaktadır
.Doğa olgularını canlandıran danslar arasında Burçak Tarlası (Yozgat),
Yayla Yolları (İçel),
Yağmur Duası (Diyarbakır)
Yağmur Yağar (Nevşehir),
Sis Dağı (Giresun)... sayılabilir.
İnsan tabiat ilişkisini konu alan oyunlar. Yağmur, sis, akarsuyu konu alan oyunlar. Bitkileri konu alan halk oyunları. Rakamlarla ifade edilen oyunlar. İnsan hayvan ilişkilerini konu alan halk oyunları. Toplumsal olayları konu alan halk oyunları; kavgayı konu alan oyunlar, savaşı konu alan oyunlar, aşkı ve sevgiyi konu alan oyunlar, kızla erkeğin birbirine kur yapmasını konu alan oyunlar. Askere uğurlamayı konu alan oyunlar. Tarımı konu alan oyunlar, ekin biçimi konu alan oyunlar, ürünün zarar görmesini konu alan oyunlar. Meslekleri konu alan oyunlar, çobanlarla ilgili oyunlar, kadınların yapmış olduğu günlük işleri taklit ederek erkeklerin oynadığı oyunlar, ekmek yapımı inek sağılması gibi teşbih edilen oyunlar. Bir iş üretimi ile ilgili oyunlar ip eğirme gibi.
Halkoyunları konularına göre ikiye ayrılır.
1- Soyut konuları işleyen halkoyunları
2- Somut konuları işleyen halk oyunları.
Bunlar, öykünmeye dayalı dıramatik oyunlardır. Dıramatik oyunlar, bir olayı, bir varlığı, öykünme yolu ile dıramatize eder niteliktedir. Bunlar içerdikleri konulara göre:
a) Doğayı Öykünen Oyunlar: Erzurum'dan Kavak, Kars'tan Uzunderece oyunlarında görüldüğü gibi oyunlardaki bazı hareketler, figürler doğayı yansıtır. Kadınların vücutlarını iki yana hafif büküşleri, kavağın rüzgardan sallanışını, Uzunderece oyunundaki bazı figürler ise ırmak alkışlarını öykünmektedir.
b) Hayvan Taklitli Oyunlar: Bu oyunlarda ilk çağların dinsel kalıntılarına rastlanır. Tokat'tan Kartal Halayı, Erzurum'dan Tavuk Barı, Gaziantep'ten Yedideve ve Serçe, Silifke'den Keklik, Yozgat'tan Feyli Turnam ve Çekirge oyunları bunlara birkaç örnek olabilir. Yedideve oyunun da deve yürüyüşü, Serçe oyununda; Serçe sıçraması, Kartalda; oyuncuların kartal gibi kanat açıp süzülüşleri, Keklik'te; kekliğin konuşu, uçuşu, korkup ürkmesi, sekmesi, Feyli Turnam'da; Turnanın uçuşu, konuşu, sekerek gezinmesi öykünmektedir.
c) Savaş Taklitli Oyunlar: İçeriğinde; erlik, yiğitlik, cesaret gibi soyut kavramlar taşıyan bu oyunlarda savaş, vuruşma, dövüşme yansılanır. Bu oyunlarda araç; tüfek, bıçak, kılıç-kalkan, hançer, sopadır.
Erzurum'un Köroğlu ve Hançer Barları, Bursa'nın Kılıç-Kalkan oyunu bu tip oyunlara birkaç örnek olabilir.
d) Günlük Yaşamı Öykünen Oyunlar: Bu oyunlarda günlük yaşam, uğraşılar, yapılan işler öykünmektedir. Bu tür oyunların birçoklarında şamanizmin kalıntıları görülür. Sivas, Köy-İş Halayı bu söylediklerimize güzel bir örnek olmaktadır. Bu oyunun başlarında şamanizmin kalıntıları olan tapınma hareketleri görülür. Oyunun sonlarına doğru ibadetin verdiği rahatlık ve huzur açıkça sezilmektedir. Ayrıca Türkmen Kızı (Silifke), Kalaycı, Keçeci, Bakırcı (Kastamonu) gibi çeşitli esnaf taklitlerinin yapıldığı esnaf oyunu, Sivas'tan Arnavut oyunu da bu tür oyunlara örnek olmaktadır.
e) Kadın Erkek İlişkilerinin Öykünün Oyunlar: Bu oyunlarda sevgi, kıskançlık gibi kavramlar; kaçan, naz eden, ve kaçanın peşinde koşan, sonunda tatli bir anlaşmaya varılan gönül serüvenleri işlenir.
Sivas'tan Sarı Zeybek, Kars'tan Kıskanç, Elazığ'dan Bıçak oyunu bu tür oyunlara birkaç örnek olabilir.
Yurt oyunlarının üç esas unsuru olan "Oyuncu, Çalgıcı ve Oyunlar" maddelerini bazı özel şartlarıyla bir arada dikkate alabilmek için önce "Oyuncular" bakımından şu yolda bir üçlü tarif üzerinde durmak doğru olur:
1. Erkeklerce oynananlar
2. Kadınlarca oynananlar (kadın oyunları)
3. Kadın - erkek karma oyun çeşitleri.
Karma oyun yürütülebilmesi için Doğu Anadolu'da en başta yakın akraba olmak şarttır.
Dört bir bucağımızda (yurt köşesinde) delikanlı zümrelerine verilegelmiş sıfatlar, onların oyuncularına da ş'mildir (oyuncularını da kapsar). Ege'nin efe'si, Karadenizin uşağı, Erzurum'un dadaşı, kendi oyunlarının da karakterlerinden sorumlu kaldılar. koçaklık da öyledir.
Oyunların eşlik zemini olarak çalgı takımları dört bir bucağımızda şu suretle as çok kümelenebilmişlerdi. Yukarı illerde yanı Kars, Erzurum, Karaköse (Ağrı) ve dolayları da oyun çalgısı meydanlarda (açık havada) her çeşit için davul - zurnadır. Kapalı yerde oynanılacaksa davul - zurnanın yerini "meyi (mey)" ile "dömbelek" çalgılarından bazen yalnız biri alır. Odada davul - zurna vurulması kulağı yorar. "Davulun sesi uzaktan hoş gelir" atasözü bu zorluğun eski ifadesidir.
Bütün yurtta "davul" t'birinde maksat zurnalarıyla birlikte çalan takımdır. Erzincan, Sivas, Çorum, Artvin, Van, Muş, Hakk'ri ve yörelerinde çalgı takımı yine davul - zurnadır.
Urfa (Şanlıurfa), Mardin, Diyarbakır, Maraş (Kahramanmaraş), Gaziantep ve dolaylarında darbuka ile telli sazlar hâkimmiş gibi görülürse de asıl çalgı yine davul - zurnadır.
Viçe (Fındıklı'nın eski adı), Hopa, Pazar, Arhavi ve civarlarında "tulum" hâkimdir. Sahilden Zonguldak ve Ereğli köylerine gelindikçe, içerlerden de meselâ Kastamonu'ya doğru telli sazların bugün çoğaldığı görülür. Giresun ve Ordu yörelerinde kez' kes'fet (yoğunluk) vardır. Şimdiki durum böyledir. Oyunlara da gün görebilen (rağbet edilen) çalgılar eşlik ediyor.
Ege'ye kadar ki bucaklarda en tabiî açık hava çalgısı yine davul - zurnadır. Odalarda telli sazlar iş görür. Rumeli'de de öye (Trakya dahil)...
Oyunlar: Yurt oyunları ana çizgilerine göre şöyle bir tasnife bağlanabilir:
1. Nanaylar,
2. Halaylar,
3. Yallılar,
4. Zeybekler,
5. Barlar,
6. Horanlar ve Horonlar,
7. Tek oyunlar,
8. Silâhlı oyunlar.
Cümlesi (tamamı) birbirinden dallanmış ve zamanla aralarında tekrar etkileşmiş görünüp, özelliklerini şöylece özetleyebiliriz:
1. Nanaylar:
En ağır oyunlar bunlardır. Çalgısız, yalnız türküsüyle ve kadın - erkek birlikte oynanılır. "Nanay" adı, türkülerin kıta aralarında geçen "nanay nay nanay" gibi nakaratında kin'yedir (dolayıdır). Oyuncular serçe parmaklarla tutuşurlar iç içe halkalar hâlinde 40 - 50 kişi tarafından yürütülebilir. Oyun başı, önce bir mısralık türkü söyler. Sonda bütün oyuncular aynı mısrayı tekrar ederler. Bazen de türküler kız ve erkeklerin karşılıklı atışmalarıyla söylenir. Buna yukarı illerde Hakışta (veya Akışta) adı verilir.
2. Halaylar:
Düşünülmüş bir iki etimolojik iz'hına rağmen halay t'biri, oyunun belirli anlarında bir ağızdan oyunculara yükseltilen ve çeşitlenmeyen "Yalah hey!" ünleminden bozulmadır.
Bu grup oyunlar, ekseriyetle erkekler tarafından oynanır. Çalgısız, yalnız türküyle yürütülen çeşitleriyle de karşılaşırlar. Kadınlı - erkekli karmaları kez' (böylece) vardır. Erkek halayları hareket bakımından Hanay ve Yallı'lardan daha hızlıdır. Daha ziy'de Sivas, Çorum, Erzincan ve yöresinde hâkim görülüp Karadeniz ve Akdeniz taraflarının bazı dar noktalarında da herhalde zamanla bu yolda azalmış olarak gölgelerine rast gelinir. Sıralanışta, bu oyunlarda çoğu zaman bel ve ellerde tutunuşlarla karşılaşırız.
3. Yallılar:
Çalgılı çalgısız (yani yalnız türküyle) oynanabildikleri gibi, kadınlı - erkekli yürütülen çeşitleri de vardır. Omuzlardan tutunularak oynanırlar. Tempo bakımından nanaylardan daha hızlıdır. Bu grup oyunların yer adlarıyla nispetlendirildikleri görülür: Iğdır Yallısı, Çıldır Yallısı, Süregelen Yallısı gibi.
4. Zeybekler:
Ege bölgesinde son merhalede mütek'sif (yoğunlaşmış, sıklaşmış) kaldıkları için bunlara "Ege Oyunları" genel adını münâsip (uygun) görenler (itib'rî surette) bulunmuştur. Ege bölgesi ile Balıkesir dolayı ve Kastamonu havalisi bu zümreye dahildir. Fakat, en uzak bucaklarda yer yer kalıntıları görülür. Adı geçen yerlerin oyunlarını öbürlerinden ayrı tutan baskın özellik şudur: Ege oyunları el ele tutuşmazlar. Oyuncular ayrı ayrı, fakat cümlesi (hepsi) aynı tempo ve figürlerle, hem de tam bir beraberlik içinde oynarlar. Öbürleri genel heyetiyle göze çarptıkları halde, bunlarda her oyuncu ayrı ayrı dikkati çeker. Birliktelik içindeki bağımsızlık âdeta ferdin yiğitlik güvenini canlandırır. Neticede oyuncunun şahsiyet etkisi de oyunda fazlasıyla kalır (hissedilir).
5. Barlar:
Doğu Anadolu'nun üstün durumdaki oyun çeşitleri bu zümredendir. Barlar ve az sonra anacağımız Horonlar (ve Horonlar) en canlı ve hızlı oyunlarımızdır. Sırf (sadece) erkeklerce yürütülürler. Oyuncu sayısında en kalabalık olanlar bu türdendir. Tutunuşta çeşitlilik vardır. Bazı oyunlarda kişi sayısı tahdide uğramış (sınırlandırılmış) bulunmakla beraber, bazılarında kayıt yoktur ve olmayacaktır.
6. Horanlar ve Horonlar:
Giresun'un epey batısında Trabzon'un batı köylerine kadar ki bölgenin Horan denile sıra oyunlarıyla Trabzon doğusunun Horon denilen çeşitleri arasında bazı ted'hüller (birbirine girmeler) kaydedilmiş olabilirse de, karakterde coğrafya şartlarına uygun farklar vardır. Horan, bilinen en eski yazılı iml'dır. Kırım Türklerini "koran" adlı sıra oyunları kez' (böylece) çağımıza kadar ulaşabilmişlerdi. Horon kelimesine gelince; bu, horom gibi apayrı bir oyun adından muhavveldir (kalmadır, değiştirilmiştir).
En doğu Karadeniz topraklarımızda gün gören oyun çeşitleri grubu Horonlardır. Horanlar ise Halaylara daha yakın kalarak orta Karadeniz köylerinden bazen içerilere kadar davul - zurnayla yürütülmekte devam edegelmişlerdir. Adında olduğu gibi icra göreneğinde de eskilik horonlarda daha mahfuz () kalmış görünmektedir.
7. Tekli oyunlar:
Bu zümrede (grupta) pek hoş oyunlar vardır. Üç kısma (bölüme) ayrılabilirler: a) Erkek oyunları, b) Kadın Oyunları, c) Kadın - Erkek karışlıklı oynayanlar. Sayıları hayli kabarıktır.
8. Silâhlı oyunlar:
Oyuncuların elinde kılıç - kalkan, hançer, bıçak gibi silâhlar bulunarak sırf (sadece) erkekler tarafından oynanırlar. Her şekli ayrı bir (kahramanlık) ruhu taşır. Yurdun dört bir bucağında bunlardan vardır. Birkaçının adlarını hatırlatalım:
Kılıç - Kalkan Oyunu ki birçok çeşitleri vardır: Köroğlu, Zincirli Köroğlu, Bıçak Oyunu: Hançer barı gibi.