EĞİK EL YAZISI ÖĞRETİMİ (*):
Eğik el yazısının bilinen karakteristik ve belirleyici özelliği el yazının soldan sağa doğru kesintisiz hareketlerle yazılmasıdır. Bu durum bireye yazma sırasında birçok fayda sağlamaktadır. Eğik el yazısında, öğrenci harfleri yazarken, elini hiç kaldırmadan belirli bir noktadan başlayıp yine belirli bir noktada bitirmektedir. Harflerin bu şekildeki kesintisiz akışı, yazının işlek, kıvrak ve devamlı olmasını; dolaylı olarak da öğrencilerin, harfleri ve yazacakları fikirleri yazma esnasında akılda tutmalarını mümkün kılmaktadır. El, dik temel harflerle yazı yazarken her harfin yazılışından sonra kalktığı için harfler arasında oranlı ve uygun boşluk bırakma problem olabilmektedir. Eğik el yazısındaki kesintisiz akış, dik temel harflerle yazı yazarken karşılaşılan harfler arasında oranlı boşluk bırakma problemini de ortadan kaldırmaktadır.
Eğik el yazısı, öğrencilerin kelime içindeki harfleri doğru öğrenmesinde de etkili olmaktadır. Çünkü elin doğru hareket etmesi, kelimenin içinde hangi harflerin olduğunu zihnen bilmeyi zorunlu kılmaktadır.
İlk yazma eğitiminde eğik el yazısı kullanımı, bazı harflerin simetrik olmasından kaynaklanan harfleri ters çevirme probleminin çözülmesine de katkı sağlayabilir. İlköğretim I. kademede öğrenciler, “b” ve “d” harflerinde veya “ev” ile “ve“ gibi kelimelerde terse çevirme hataları yapabilmektedirler. Eğik el yazısı kullanımında böyle bir terse çevirme problemi nadiren söz konusu olabilmekteyken; dik temel harfler kullanıldığında, bu harflerin veya benzer kelimelerin karıştırılması oldukça kolay olabilmektedir. Yapılan bir araştırmada, eğik el yazısı ile yazan öğrencilerin dik temel el yazısı ile yazan öğrencilere göre, birbirine benzeyen “b” ve “d” gibi küçük harflerin yazılışında daha az hata yaptıkları görülmüştür (Mosse, 1982 a; Fitzgerald, 2004). Blomenfeld (1997)'e göre, eğik el yazısı yazan öğrenciler, harfleri birbirine karıştırmamaktadır, çünkü elin sürekli hareketi bunu imkânsızlaştırmaktadır. Ayrıca, eğik el yazısı kullanımı öğrencilerin kelime tanımasını da olumlu yönde etkilemektedir. Zira eğik el yazısı ile yazmada harflerin birbirine ekleniyor olması, yani yazılı kelimelerin kesintisiz bir bütünlük arz etmesi öğrencilerin kelimeleri bir bütün olarak algılamalarını sağlamaktadır (Tarnowski vd., 2002).
Eğik el yazısında, yazı el hiç kaldırılmadan meydana getirilmektedir. Bu durum, yazarken geri dönüşleri engeller. Dik temel yazıda bu özellik yoktur. Bunu açıklayabilmek için bir piyanist örnek olarak gösterilebilir. Şöyle ki; piyanist bir parçayı icra ederken yanlış bir tuşa bastığında bu hatasını düzeltmek için bir fırsat bulamayacaktır.
Eğik el yazısı, dik temel harflerden daha hızlı bir yazma metodudur (Tarnowski vd., 2002). Eğik el yazısı kullanan bir öğrenci dik temel harfleri kullanan öğrenciye göre, yazma ödevlerini daha hızlı yapacaktır. Bu durum zamana karşı yapılan yazılı sınavlarda eğik el yazısı kullanan öğrencilere yarar sağlayacaktır.
Eğik el yazısında tüm harfler sadece bir noktadan (alt çizgiden) başlar. Oysa dik temel harflerin yazımı birbirinden farklı dokuz ayrı noktadan başlamakta, bu durum öğrencilerin kelimeleri yazarken defalarca durmasını ve durduğu yerden farklı bir yerden devam etmesini gerektirmektedir. Harflerin başlaması gibi yazarken sona erdiği noktalar da eğik ve dik temel el yazısında birbirinden farklıdır. Eğik el yazısında harfler sadece bir noktada tamamlanırken, dik temel harfler birbirinden farklı sekiz ayrı noktada tamamlanır. Eğik el yazısının bu yararları, hem eğik el yazısı alfabesini öğrenmeyi ve kullanmayı hem de hızlı yazmayı sağlar. Küçük eğik el yazısı harflerinin tümü aynı çizgide (alt çizgide) başlar ve aynı çizgide tamamlanır.
A.Beka (2003)'ya göre, harfleri bir araya getirmek suretiyle kelimeler oluşturmak aynı zamanda okumayı da geliştirmektedir. Bu durum kelimeler içindeki harfleri seslendirme becerisini de güçlendirmektedir. Diğer taraftan öğrenciler, eğik el yazısı ile ilk yazma eğitimine başladıklarında diğer stillerde yazılmış yazıları da kolaylıkla okuyabilmektedirler (a: Fitzgerald, 2004).
Öğrencilerin en azından kendi isimlerinin eğik el yazısı ile yazılışını bilmeleri gerekir, çünkü öğrenciler birer yetişkin olduklarında resmî işlemlerinde imzalarını el yazısı ile atmak zorunda kalacaklardır.
Eğik el yazısı öğretiminde acele edilmemelidir. Başarılı bir el yazısı öğretimi, bireysel farklılıklara bağlı olarak, ölçme değerlendirme ve yeterli alıştırma yapmaya bağlıdır. Öğrenciler eski öğrenmelerinin üzerine yeni bilgiler inşa edebilirler, fakat çok hızlı bir şekilde ilerlemek, tam öğrenmeyi engeller ve geride öğrenmeyen öğrenciler bırakabilir.
Eğik El Yazısı Harflerinin Öğretiminde Dikkat Edilmesi Gereken İlkeler
Eğik el yazısı çalışmalarında dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de harflerin konumlandırılışı ve yazılışıdır. Harflerin doğru olarak konumlandırılması hem yazının daha güzel görünmesini hem de nispeten yazının daha hızlı yazılmasını sağlayacaktır.
Harflerin yazımında dikkat edilmesi gereken üç ilke vardır:
1. Eğim: Harflerin normalde dik kabul edilen çizgileri yaklaşık 50 derecelik açıyla çizilmelidir. Harfler arasındaki boşluklar açıların birbirinden farklı olmasına neden olabilir, fakat temelde ve her durumda her harf için eğim aynı kalmalıdır.
Harflerin normalde dik kabul edilen çizgileri yaklaşık 50 derecelik açıyla çizilmelidir.
2. Boşluk: İki kelime arasında bulunması gereken aralığa boşluk denir. Küçük harfler kullanıldığında boşluğun genişliği "u" harfi kadar olmalıdır. Yüksekliği büyük harfler kadar olan "d, p, t" kelimenin sonunda ise boşluk iki "u" kadar olmalıdır. "f, g, j, p, y ve z" harfleri kelimenin başında ise boşluk yine iki katı olmalıdır. Öğrenci kelimeler arasında uygun boşluk bırakamıyor ise, ıstampa kullanarak öğrencinin her bir kelime bittikten sonra kelime sonuna parmak basarak sonraki kelimeyi yazması sağlanabilir. Kelimeler arasına küçük sakız parçaları ya da öğrenciyi uyarıcı kuralları hatırlatıcı çıkartma türünden çeşitli ibareler yapıştırılabilir. Mümkün olduğunca postit türünden hatırlatıcı ve uyarıcı çıkartmaların kullanımı tercih edilmelidir (Olsen vd., 2003).
3. Yazının koyuluğu: Öğrencilerin harfleri, kaleme fazla bastırmadan yazmalarını sağlamak gerekir. Ancak, büyük harfler tek başına yazıldığında koyu yazılmalıdır. Küçük harflerin yazılışı öğretildikten sonra harflerin koyuluk derecesinin alıştırılması yaptırılmalıdır. Öğrenci kalemi çok bastırarak yazıyorsa; bu durum öğrencinin parmaklarının duruşunun farkında olmamasından kaynaklanıyor olabilir. Kol kaslarının kontrolünün yetersizliğinin de bu probleme neden olabileceği unutulmamalıdır. Ara sıra yapılan kalem tutuş alıştırmaları bu problemi çözebilir. Öğrencilere, kalemle grinin tonlarını yakalama çalışmaları yaptırılabilir. Bu sayede öğrenciler grinin tonlarının kalemin bastırılışından kaynaklandığının farkına varabilirler. Yazmayan bir kalem kullanarak, öğrenciye kalem üzerinde ne kadar baskı yapacağı da öğretilebilir. Öğrenciye, strafor üzerine kağıdını koyarak yazma çalışmaları yaptırılabilir; böylece kaleme ne kadar bastıracağını öğrenen öğrencinin kağıdı delme problemi önlenebilir. Bu problemi çözmek için gramajı düşük ince kâğıtlar da kullanılabilir. Bu durumun tam tersi öğrenci çok silik yazıyorsa, öğrenciye ağır(laştırılmış) kalemler verilerek tuttuğu kalemin farkında olması sağlanabilir. Doğru kalem tutuş çalışmaları da bu problemi düzeltmek için kullanılabilir.
Bu üç ilkeye ek olarak, güzel bir görünüm için kelimelerin defterde nerede başladığı ve bitirildiği hususu da önemlidir. Tüm etkinliklerde, defterdeki yatay çizgiyi takip etmenin ve dikey çizgide yazıyı bitirmenin ve başlamanın nasıl olacağı öğretilmelidir. Bütün bunların öğrenilmesi ve bu becerilerin geliştirilmesi el yazısının daha da güzelleşmesini ve işleklik kazanmasını sağlayacaktır (Olsen vd., 2003).
Eğik El Yazısı Öğretimi Sürecinde Öğretmenlerin Dikkat Etmesi Gereken İlkeler
1. Tutarlı Açıklamalar ve Geribildirim: Eğik el yazısı öğretiminde açık, tutarlı ve öğrencinin problemine dönük geribildirimler vermek veya açıklamalar yapmak en az doğruyu göstermek kadar etkili olabilmektedir (Hofmeister, 1992). Bundan dolayı öğretmenler yapacakları etkinliklerin amacını, dikkat edilmesi gereken ilkelerini önceden sözlü olarak açıklamalıdır.
2. Doğru Oturuş: Güzel ve doğru yazabilmek için doğru bir pozisyonda oturmak çok önemlidir. Öğrenciler yazma amaçlarına göre birçok pozisyonda oturarak yazabilirler ancak, bu pozisyonlardan en çok tercih edilmesi gerekeni, öğrencinin masanın tam karşısında oturduğu pozisyondur. Bu pozisyonda öğrencinin yönü, tam olarak masaya doğrudur, öğrenci masaya kesinlikle dayanmaz. Bu oturuşta vücudu dik tutmak esastır. Ayaklar sağlam bir şekilde zemine basmalıdır. Eğer, öğrencilerin ayakları zemine değmiyor ve zeminden destek almıyorsa ayaklarını sabitleyebilmek için ayak altına kutu vb. şeyler konabilir. Defter, vücudun tam olarak ön tarafına gelecek şekilde sıranın üzerine yerleştirilir. Bu pozisyonda iken sağ kol 90 derecelik bir açıyla sıranın üzerinde tutulmalıdır. Sol el ise sıranın üstünde kağıdı tutacak şekilde yerleştirilmelidir. Eğer öğrenciler ayarlanabilir masalara oturuyorsa, masaların veya sandalyelerin boyutları düzgün yazma için ayarlanmalıdır. Doğru oturuşa bağlı olarak sağ kol masaya dokunmaktadır ancak, el bileği masanın yüzeyinden birkaç santim yukarıda durmalıdır.
Öğrencilerin yazı çalışmasında kullandıkları defter veya kâğıtların doğru konumlandırması da oldukça önemlidir. Kâğıt veya defter öğrencinin tam önünde ve masaya paralel bir şekilde konumlandırılmalıdır. Kâğıt veya defter öğrencinin rahatlıkla ulaşabileceği mesafede olmalıdır. Sol elli öğrenciler için, üzerinde yazı yazılan kağıdın sol üst köşesi en uzakta -sağ elli öğrenciler için bu durum tam tersi- olmalıdır (Şekil: 3). Öğrencilerin el kullanma durumlarına göre kağıdın alt köşesine bir ok işareti çizilebilir. İlerleyen haftalarda öğrencilerden bu ok işaretini kendi kendilerine koyması istenebilir. Böylece öğrenciler, kağıdı nasıl konumlandıracaklarını öğrenmiş olacaktır. Öğrenci, boşta kalan eliyle kağıdı uygun şekilde konumlandırabilmeli; şayet boşta kalan elini kullanamıyorsa, bu gibi durumlarda, çocuğun kullanmadığı eline bir ad verilmeli ve bu elini kullanarak kağıdı tutma işini ona gösterilmelidir. Küçük yaştaki öğrenciler kullanmadıkları ellerine sanki bir kişiden söz etmişçesine konuşulmasından hoşlanmaktadırlar.