Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Mustafa Kemal ATATÜRK
Hayatından Kesitler
Atatürk Konulu Şiirler
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="wien06" data-source="post: 244215" data-attributes="member: 4383"><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red">On Kasım Mektupları / (Behçet Kemal ÇAĞLAR)</span></span></strong></p><p></p><p><strong>1- ATATÜRK'E</strong></p><p></p><p>Yine harmanımız rüzgâr bekliyor;</p><p>Es yine es yine, samanı savur.</p><p></p><p>Çak yine, çak yine, Masmavi Şimşek!</p><p>Bu kutsal çorağın özlemi yağmur.</p><p></p><p>İn yine, in yine, Sarı Yıldırım!</p><p>Ayrıklı tarlayı aydınlat, kavur.</p><p></p><p>Bugün de gecede sayıklayan var,</p><p>Bugün de yobazca adımız gâvur</p><p>Dal şu yüce dağlar gibi tekneye</p><p>Sevgi ekmeğini mayala, yuğur.</p><p></p><p>Doğ yine, doğ yine yurdun üstüne</p><p>Sensiz yüreklerin ateşi soğur..</p><p></p><p></p><p><strong>2- SEVGİLİYE</strong></p><p></p><p>Üç şeyin üstüne can-baş koymuşum:</p><p>Anayurt, Atatürk ve sen, sevdiğim!</p><p></p><p>Kavak yeli esmez benim başımda</p><p>Atatürk rüzgârı esen, sevdiğim!</p><p></p><p>Diz çök Anıtkabrin mermerlerine</p><p>Herkesi kıskanıp küsen sevdiğim</p><p></p><p>Mustafa Kemal'in neferiyim ben;</p><p>Haklısın kölesi desen, sevdiğim!</p><p></p><p>Belki çıkacağız yine savaşa</p><p>Ki kalasın sen sağ-esen , sevdiğim!</p><p></p><p>Öp beni alnımdan, uğurla, bekle</p><p>Erliğimden şüpheliysen, sevdiğim!</p><p></p><p><strong>3- ATATÜRKÇÜLERE</strong></p><p></p><p>Öyle sırtüstü yatıp dinlenecek gün değil;</p><p>Daha yapacağımız çok şeyler var, çocuklar!</p><p></p><p>Ne kadar erken yağdı, gördünüz ya, yeniden</p><p>Nice güvendiğimiz dağlara kar, çocuklar!</p><p></p><p>İlerden, ta uzaktan el ediyor durmadan</p><p>Batılı arkadaşlar; vaktimiz dar, çocuklar!</p><p></p><p></p><p>Toplandık mı başbaşa, verdik mi el ele biz </p><p>Su çekilir, dağ çöker, bora susar, çocuklar!</p><p></p><p>Hele kuru kütükler ayıklansın bir kere</p><p>Tadından çatlayacak dallarda nar, çocuklar!</p><p></p><p>Sizi bir bir tanıyıp alnınızdan öpmeye</p><p>Mustafa Kemal yolda, hey bahtiyar çocuklar!</p><p></p><p><strong>4- YENİ MİLLETVEKİLLERİNE</strong></p><p></p><p>Haklısınız, bir büyük millete vekilsiniz;</p><p>Göğsünüz, kıvanç dolu, gerildikçe gerilir.</p><p></p><p>Bilin ki Atatürk'ün kurduğu Ankara'ya</p><p>Atatürk'ün yolundan yürünerek girilir.</p><p></p><p>Anıtkabre gidip de yürekten baş eğmeyen</p><p>Günü gelir çarpılır, düşer, yere serilir.</p><p></p><p>Bir avuç yobaz için, bir sürü cahil için</p><p>Devrimi çiğneyecek ayak varsa, kırılır.</p><p></p><p>Bir de bakarsınız ki her meydanda bir kere</p><p>Her genç Türkte bir kere bir Atatürk dirilir.</p><p></p><p>Bir an unutmayın ki Atatürk ülkesinde </p><p>Ahiretten önce de Yüce Divan kurulur.</p><p></p><p></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red">O'nsuz / (Ziya Osman SABA)</span></span></strong></p><p></p><p>Ah işte duyuyorum mesut günler içinden, </p><p>Sana "sevimli yüzün asla solmasın" diyen, </p><p>Bütün adınla dolu o coşkun şarkıları...</p><p>- Sen öldüğün için mi şimdi bayraklar yarı?</p><p>Görüyorum ilk defa seni gördüğüm günü;</p><p>Altından, alkışlarla geçiyorsun bir takın.</p><p>O gün bana gelmiştin babamdan daha yakın</p><p>Meğer duyacakmışım bir sabah öldüğünü...</p><p>Meğer görecekmişiz bir sabah gidişini,</p><p>İstanbul'un önünden son defa geçişini...</p><p>Bizler seninle nasıl, ne kadar beraberdik,</p><p>Bizler ki az sıkılsak "O başımızda" derdik;</p><p>Nasıl yok bileceğiz o güzel güneş yüzü?</p><p>Ana, baba değil bu, bizler Ata öksüzü</p><p>Tatmadık, bilmiyoruz bu bambaşka yarayı, </p><p>Öğret bize yarabbim ah O'nsuz yaşamayı!</p><p></p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: red"><span style="font-size: 15px">O'nun Sesi / (Yusuf Ziya ORTAÇ)</span></span></strong></p><p></p><p>Söylüyor birer güneş yakarak bağrımızda,</p><p>Bir tarihi yolundan çevirecek sözleri.</p><p>Yirmi milyon bakışla ışıldıyor gözleri,</p><p>Toplayıp bir milletin bütün ümitlerini.</p><p></p><p>Bir kan gibi gezerek yurdun damarlarını</p><p>Bu ses bir yürek gibi her göğüste atıyor.</p><p>Bu ses yurdu sevgiden bir kolla kuşatıyor,</p><p>Doğmamış nesillerine kurutarak terini.</p><p></p><p>Çelikten bir set gibi dağıtarak rüzgârı</p><p>Aşacak üzerinden mesafeyle zamanın,</p><p>Yanacak ocağında yarın her fabrikanın</p><p>Ve bu sesle dönecek yarının motorları</p><p></p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: red"><span style="font-size: 15px">Ölmez / (Orhan Seyfi ORHON)</span></span></strong></p><p></p><p>Bitmez yasımız, içte kapanmaz yaramız tez,</p><p>İnsanlar ölür, bir koca tarih olan ölmez!</p><p>Solmaz o beniz, yok, o bakışlar yine mavi,</p><p>Lâyık onu tutsak biz ilahlarla müsavi.</p><p>Göğsünde bu yurdun tütedurdukça ocaklar</p><p>Eksilmeyecektir ona kan ağlayacaklar.</p><p>Batmaz o güneş, yurdu aşıp tarihe dalsa,</p><p>Her Türk Ata'nın yolcusudur tek kişi kalsa!</p><p>Atmaz bir adım arkaya "Türk"üm diyecek genç,</p><p>Yoktur onu inkâr edecek, varsa ne iğrenç!</p><p>Çiğnenmeyecek ömrünü vakfettiği ülkü,</p><p>Ahrette bulur, ölse de, ardında bu mülkü.</p><p>Ant içtik evet gitmeye gösterdiği izden,</p><p>Her gün tutacaktır o büyük Ruh elimizden.</p><p>Yok işte bakın ondaki nur ayda, güneşte,</p><p>On beş yıla sığdırdı o Dev, yüzyılı işte!</p><p>Gencim! diyen artık bir akistir o güneşten.</p><p>İçlerde yanan kutsal alev hep o ateşten.</p><p>Parlar o güneş, âlemi sonsuz gece sarsa,</p><p>Bir laht ona tarih, o anıt şanına darsa.</p><p>Bir dağdı aşılmaz, yüce gökten daha yüksek,</p><p>Yetmez, biz o insanla asırlarca övünsek.</p><p>En ünlü adamlar bile etsin ona gıpta</p><p>Yansın ona âlem, yüreğinde kan akıp da.</p><p>Kalbimizdeki tunç heykeli gök çatlasa bölmez,</p><p>İnsanlar ölür, Türk'e ilâh olmuş er ölmez!</p><p></p><p></p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: red"><span style="font-size: 15px">Sayende / (Orhan Şaik GÖKYAY)</span></span></strong></p><p></p><p>Bir tünelden çıkmış tren gibiyim,</p><p>Sağım solum, baktım, günlük güneşlik...</p><p>Ben bende değilken ben ben gibiyim,</p><p>Doldu içimdeki ölümcül boşluk </p><p>Sayende...</p><p>Topların yankısı bir uçtan uca;</p><p>Yağız erler yürür, yüceden yüce;</p><p>Şakıyan kılıçlar şavk verir gece;</p><p>Düzlere dönüşmüş kapkara taşlık </p><p>Sayende...</p><p></p><p>Denizler yarışmış, dağlar yarışmış;</p><p>Kara günler geçmiş, bayram erişmiş;</p><p>Ne etmişsen, kurtla kuzu barışmış;</p><p>Kokular sürünmüş eser bir hoşluk </p><p>Sayende...</p><p></p><p>Kuşlarım ötüşür, dallar benimdir;</p><p>Susmuşken söyleyen diller benimdir;</p><p>Ellerin aldığı iller benimdir,</p><p>Savaşa barışlar etmede eşlik </p><p>Sayende...</p><p></p><p>Yücelere ağdım, bayrakçasına;</p><p>İlkyazda yeşeren toprakçasına;</p><p>Söyler Gökyay'ım bu dil hakçasına;</p><p>Sevinçten, kıvançtan gözdeki yaşlık </p><p>Sayende...</p><p></p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: red"><span style="font-size: 15px">Şu Sonsuz Koşu / (Ceyhun Atuf KANSU)</span></span></strong> </p><p></p><p>Samsun'a ayak basmış kahraman bugün,</p><p>Çayır, çimen yeşermiş zafer yolunda.</p><p>Davul zurna sesinde şahlanır düğün,</p><p>Gönlüm coşup öter bir bahar dalında.</p><p></p><p></p><p>Ata'nın rüyasına gelincikler sun,</p><p>Emek bahçelerinin güzel gülünü.</p><p>Bir sonsuz bir sabahtayız... o uyusun,</p><p>Sevincimiz coşturur onun gönlünü.</p><p></p><p>Nasıl çıkmış bir saban Samsun'dan yola</p><p>Dağlardan dağlara o zafer türküsü,</p><p>Şahlanıp bayrak çekmiş her eski kola,</p><p>Taze bir bahar açmış yurdun gözünü.</p><p></p><p>Al bayrağım Ankara kalesinde hür,</p><p>Dalgalanmakta altın bir çağa doğru,</p><p>Yeni kahramanlar kol kol, boy boy yürür</p><p>Şu karlı dağlardaki bayrağa doğru.</p><p></p><p>19 Mayıs'ın hür başına çelenk,</p><p>Kiraz mevsimi, gençlik ayı, gül ayı.</p><p>Bir bahar bahçesinde gönüller renk renk,</p><p>Şu sonsuz koşuya bak, sarmış yaylayı.</p><p></p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: red"><span style="font-size: 15px">Yarıya Çekilen Bayrak / (Hamit Macit SEMEKLER)</span></span></strong> </p><p></p><p><strong>I</strong></p><p></p><p>Bayraktar bayrağı yarıya çekti, </p><p>İkinci teşrinin onuncu günü, </p><p>Sonbaharın bütün tasası, hüznü, </p><p>Artık yaprak yaprak dökülecekti. </p><p></p><p>Atatürk bizimdi, büyüktü, tekdi;</p><p>Ölüm sardığı gün güzel yüzün</p><p>Bu derin azabın üzüntüsünü</p><p>Bizimle birlikte bir dünya çekti. </p><p></p><p>Bayrağı yarıya çeken bayraktar!</p><p>Onun cihan değer kutlu na'şını</p><p>Bizim bayrağımız sardığı zaman, </p><p></p><p>An hicranlarını, dök yaşlarını!</p><p>Ve nemli sabahtan, solan akşamdan </p><p>Muhteşem çelenkler örsün sonbahar!</p><p></p><p><strong>II</strong></p><p></p><p>Bahçede solan güz, sen ölmeseydin</p><p>Bu kadar sararıp solmayacaktı.</p><p>Şu yaşlı, bu genç yüz, sen ölmeseydin</p><p>Bu kadar sararıp solmayacaktı.</p><p></p><p>Kırılmış gönlümüz, sen ölmeseydin</p><p>Bin yasla boşalıp dolmayacaktı.</p><p>Kırılmış gönlümüz, sen ölmeseydin</p><p>Bir anda perişan olmayacaktı.</p><p></p><p>Koncalar dağılmış, yapraklar sarı;</p><p>Dallarda sustu kuş cıvıltıları;</p><p>Atam hayat mıydın, bahar mı, neydin?</p><p></p><p>Sen nasıl ölürsün anlayamadık, </p><p>Bizi ta derinden yaktı ayrılık, </p><p>Atam ölmeseydin, sen ölmeseydin...</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="wien06, post: 244215, member: 4383"] [B][SIZE=4][COLOR="Red"]On Kasım Mektupları / (Behçet Kemal ÇAĞLAR)[/COLOR][/SIZE][/B] [B]1- ATATÜRK'E[/B] Yine harmanımız rüzgâr bekliyor; Es yine es yine, samanı savur. Çak yine, çak yine, Masmavi Şimşek! Bu kutsal çorağın özlemi yağmur. İn yine, in yine, Sarı Yıldırım! Ayrıklı tarlayı aydınlat, kavur. Bugün de gecede sayıklayan var, Bugün de yobazca adımız gâvur Dal şu yüce dağlar gibi tekneye Sevgi ekmeğini mayala, yuğur. Doğ yine, doğ yine yurdun üstüne Sensiz yüreklerin ateşi soğur.. [B]2- SEVGİLİYE[/B] Üç şeyin üstüne can-baş koymuşum: Anayurt, Atatürk ve sen, sevdiğim! Kavak yeli esmez benim başımda Atatürk rüzgârı esen, sevdiğim! Diz çök Anıtkabrin mermerlerine Herkesi kıskanıp küsen sevdiğim Mustafa Kemal'in neferiyim ben; Haklısın kölesi desen, sevdiğim! Belki çıkacağız yine savaşa Ki kalasın sen sağ-esen , sevdiğim! Öp beni alnımdan, uğurla, bekle Erliğimden şüpheliysen, sevdiğim! [B]3- ATATÜRKÇÜLERE[/B] Öyle sırtüstü yatıp dinlenecek gün değil; Daha yapacağımız çok şeyler var, çocuklar! Ne kadar erken yağdı, gördünüz ya, yeniden Nice güvendiğimiz dağlara kar, çocuklar! İlerden, ta uzaktan el ediyor durmadan Batılı arkadaşlar; vaktimiz dar, çocuklar! Toplandık mı başbaşa, verdik mi el ele biz Su çekilir, dağ çöker, bora susar, çocuklar! Hele kuru kütükler ayıklansın bir kere Tadından çatlayacak dallarda nar, çocuklar! Sizi bir bir tanıyıp alnınızdan öpmeye Mustafa Kemal yolda, hey bahtiyar çocuklar! [B]4- YENİ MİLLETVEKİLLERİNE[/B] Haklısınız, bir büyük millete vekilsiniz; Göğsünüz, kıvanç dolu, gerildikçe gerilir. Bilin ki Atatürk'ün kurduğu Ankara'ya Atatürk'ün yolundan yürünerek girilir. Anıtkabre gidip de yürekten baş eğmeyen Günü gelir çarpılır, düşer, yere serilir. Bir avuç yobaz için, bir sürü cahil için Devrimi çiğneyecek ayak varsa, kırılır. Bir de bakarsınız ki her meydanda bir kere Her genç Türkte bir kere bir Atatürk dirilir. Bir an unutmayın ki Atatürk ülkesinde Ahiretten önce de Yüce Divan kurulur. [B][SIZE=4][COLOR="Red"]O'nsuz / (Ziya Osman SABA)[/COLOR][/SIZE][/B] Ah işte duyuyorum mesut günler içinden, Sana "sevimli yüzün asla solmasın" diyen, Bütün adınla dolu o coşkun şarkıları... - Sen öldüğün için mi şimdi bayraklar yarı? Görüyorum ilk defa seni gördüğüm günü; Altından, alkışlarla geçiyorsun bir takın. O gün bana gelmiştin babamdan daha yakın Meğer duyacakmışım bir sabah öldüğünü... Meğer görecekmişiz bir sabah gidişini, İstanbul'un önünden son defa geçişini... Bizler seninle nasıl, ne kadar beraberdik, Bizler ki az sıkılsak "O başımızda" derdik; Nasıl yok bileceğiz o güzel güneş yüzü? Ana, baba değil bu, bizler Ata öksüzü Tatmadık, bilmiyoruz bu bambaşka yarayı, Öğret bize yarabbim ah O'nsuz yaşamayı! [B][COLOR="red"][SIZE=4]O'nun Sesi / (Yusuf Ziya ORTAÇ)[/SIZE][/COLOR][/B] Söylüyor birer güneş yakarak bağrımızda, Bir tarihi yolundan çevirecek sözleri. Yirmi milyon bakışla ışıldıyor gözleri, Toplayıp bir milletin bütün ümitlerini. Bir kan gibi gezerek yurdun damarlarını Bu ses bir yürek gibi her göğüste atıyor. Bu ses yurdu sevgiden bir kolla kuşatıyor, Doğmamış nesillerine kurutarak terini. Çelikten bir set gibi dağıtarak rüzgârı Aşacak üzerinden mesafeyle zamanın, Yanacak ocağında yarın her fabrikanın Ve bu sesle dönecek yarının motorları [B][COLOR="red"][SIZE=4]Ölmez / (Orhan Seyfi ORHON)[/SIZE][/COLOR][/B] Bitmez yasımız, içte kapanmaz yaramız tez, İnsanlar ölür, bir koca tarih olan ölmez! Solmaz o beniz, yok, o bakışlar yine mavi, Lâyık onu tutsak biz ilahlarla müsavi. Göğsünde bu yurdun tütedurdukça ocaklar Eksilmeyecektir ona kan ağlayacaklar. Batmaz o güneş, yurdu aşıp tarihe dalsa, Her Türk Ata'nın yolcusudur tek kişi kalsa! Atmaz bir adım arkaya "Türk"üm diyecek genç, Yoktur onu inkâr edecek, varsa ne iğrenç! Çiğnenmeyecek ömrünü vakfettiği ülkü, Ahrette bulur, ölse de, ardında bu mülkü. Ant içtik evet gitmeye gösterdiği izden, Her gün tutacaktır o büyük Ruh elimizden. Yok işte bakın ondaki nur ayda, güneşte, On beş yıla sığdırdı o Dev, yüzyılı işte! Gencim! diyen artık bir akistir o güneşten. İçlerde yanan kutsal alev hep o ateşten. Parlar o güneş, âlemi sonsuz gece sarsa, Bir laht ona tarih, o anıt şanına darsa. Bir dağdı aşılmaz, yüce gökten daha yüksek, Yetmez, biz o insanla asırlarca övünsek. En ünlü adamlar bile etsin ona gıpta Yansın ona âlem, yüreğinde kan akıp da. Kalbimizdeki tunç heykeli gök çatlasa bölmez, İnsanlar ölür, Türk'e ilâh olmuş er ölmez! [B][COLOR="red"][SIZE=4]Sayende / (Orhan Şaik GÖKYAY)[/SIZE][/COLOR][/B] Bir tünelden çıkmış tren gibiyim, Sağım solum, baktım, günlük güneşlik... Ben bende değilken ben ben gibiyim, Doldu içimdeki ölümcül boşluk Sayende... Topların yankısı bir uçtan uca; Yağız erler yürür, yüceden yüce; Şakıyan kılıçlar şavk verir gece; Düzlere dönüşmüş kapkara taşlık Sayende... Denizler yarışmış, dağlar yarışmış; Kara günler geçmiş, bayram erişmiş; Ne etmişsen, kurtla kuzu barışmış; Kokular sürünmüş eser bir hoşluk Sayende... Kuşlarım ötüşür, dallar benimdir; Susmuşken söyleyen diller benimdir; Ellerin aldığı iller benimdir, Savaşa barışlar etmede eşlik Sayende... Yücelere ağdım, bayrakçasına; İlkyazda yeşeren toprakçasına; Söyler Gökyay'ım bu dil hakçasına; Sevinçten, kıvançtan gözdeki yaşlık Sayende... [B][COLOR="red"][SIZE=4]Şu Sonsuz Koşu / (Ceyhun Atuf KANSU)[/SIZE][/COLOR][/B] Samsun'a ayak basmış kahraman bugün, Çayır, çimen yeşermiş zafer yolunda. Davul zurna sesinde şahlanır düğün, Gönlüm coşup öter bir bahar dalında. Ata'nın rüyasına gelincikler sun, Emek bahçelerinin güzel gülünü. Bir sonsuz bir sabahtayız... o uyusun, Sevincimiz coşturur onun gönlünü. Nasıl çıkmış bir saban Samsun'dan yola Dağlardan dağlara o zafer türküsü, Şahlanıp bayrak çekmiş her eski kola, Taze bir bahar açmış yurdun gözünü. Al bayrağım Ankara kalesinde hür, Dalgalanmakta altın bir çağa doğru, Yeni kahramanlar kol kol, boy boy yürür Şu karlı dağlardaki bayrağa doğru. 19 Mayıs'ın hür başına çelenk, Kiraz mevsimi, gençlik ayı, gül ayı. Bir bahar bahçesinde gönüller renk renk, Şu sonsuz koşuya bak, sarmış yaylayı. [B][COLOR="red"][SIZE=4]Yarıya Çekilen Bayrak / (Hamit Macit SEMEKLER)[/SIZE][/COLOR][/B] [B]I[/B] Bayraktar bayrağı yarıya çekti, İkinci teşrinin onuncu günü, Sonbaharın bütün tasası, hüznü, Artık yaprak yaprak dökülecekti. Atatürk bizimdi, büyüktü, tekdi; Ölüm sardığı gün güzel yüzün Bu derin azabın üzüntüsünü Bizimle birlikte bir dünya çekti. Bayrağı yarıya çeken bayraktar! Onun cihan değer kutlu na'şını Bizim bayrağımız sardığı zaman, An hicranlarını, dök yaşlarını! Ve nemli sabahtan, solan akşamdan Muhteşem çelenkler örsün sonbahar! [B]II[/B] Bahçede solan güz, sen ölmeseydin Bu kadar sararıp solmayacaktı. Şu yaşlı, bu genç yüz, sen ölmeseydin Bu kadar sararıp solmayacaktı. Kırılmış gönlümüz, sen ölmeseydin Bin yasla boşalıp dolmayacaktı. Kırılmış gönlümüz, sen ölmeseydin Bir anda perişan olmayacaktı. Koncalar dağılmış, yapraklar sarı; Dallarda sustu kuş cıvıltıları; Atam hayat mıydın, bahar mı, neydin? Sen nasıl ölürsün anlayamadık, Bizi ta derinden yaktı ayrılık, Atam ölmeseydin, sen ölmeseydin... [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Sarı kırmızı renkleri ile ünlü futbol takımımız?
Cevapla
Forumlar
Mustafa Kemal ATATÜRK
Hayatından Kesitler
Atatürk Konulu Şiirler
Top