Alice Bailey (1880 – 1949)

Papatya

V.I.P
V.I.P


gujvB.jpg


New Age tabirini ezoterik literatüre dahil etmesiyle de bilinen Bailey, Helena Blavatskynin yazılarından esinlenen isimlerden biridir.

New Age tabirini ezoterik literatüre dahil etmesiyle de bilinen Bailey, Helena Blavatsky’nin yazılarından esinlenen isimlerden biridir. İçindeki Hristiyan inanışını Amerikaya göç etmesinden sonra spiritüel bir bakış açısı ile değiştirmesine rağmen, İsa figürü onun için her zaman önem verdiği bir kavram olmuştur. Girdiği Teosofi Cemiyetinin iç entrikalarından bunalıp bu topluluktan ayrıldıysa da, Teosofik düşüncenin yaşamının sonuna kadar düşüncelerini ve inançlarını etkilediği açıktır. Panteizm etkileri taşıyan yazıları katı biçimde Teosofinin kabul ettiği gerçekleri takip etmese de, ortak birçok noktaya da sahiptir.

1919 ve 1949 yılları arasında kaleme aldığı ve birçok ezoterik konuya değindiği eserlerinin kendisine, önce sadece Tibetli, daha sonra da D.K. ve Djwhal Khul dediği bir Bilgelik Hocası tarafından telepatik yolla aktarılan bilgiler içerdiğini söyleyen Bailey, neo-paganizm, psikoterapi, şifacılık gibi konularda insanları oldukça etkilemiş ve bizzat kendisinin New Age olarak tanımladığı ezoterik hareketin niteliklerini belirleyen önemli bir isim haline gelmiştir.

Öğretisinin temelinde herşeyin enerji olduğu ve ruh, madde ve psişik güçlerin de enerji formları olma niteliği taşıdığı fikri yatar. Bu fikirden yola çıkarak bugün artık genel olarak bilinmekte olan 7 enerji sınıflandırmasını da yapmıştır.

1920 yılında ikinci eşiyle Lucis Fonu’nu kuran Bailey, 1923 yılında da The Arcane School adı altında, öğrencilere yazışma yoluyla Teosofi temelli öğretilerini aktardığı bir nevi örgüt de meydana getirmiştir. World Goodwill örgütü, Lucis Fonu Kütüphanesi ve Lucis Yayınevi de yine Baileynin eşi ile birlikte Lucis Fonu altında kurduğu diğer önemli kurumlardır.



 
Top