• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

500. Yıl Vakfı Müzesi -500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi

Suskun

V.I.P
V.I.P
muze_karsilama.jpg





muze_kapi_ve_yazi.jpg

Müze giriş kapısında, Tevrat'tan bir alıntı okunur:

"Seni Yerleştirdiğim Şehrin Barışını Gözetecek ve Tanrı'ya Bunun İçin Yakaracaksın"

500. Yıl Vakfı Müzesi

(resmi adıyla 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi),


500. Yıl Vakfı tarafından topluma Türk Yahudilerinin gelenekleri ve tarihi açısından bilgi sunmak amaçlı kurulmuş bir kültür merkezidir. 25 Kasım 2001'de açılmıştır. 500. Yıl Vakfı 1989'da 113 Yahudi ve Müslümandan oluşan Türk vatandaşları tarafından Sefaradların 500 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu'na gelişini kutlamak için kuruldu. Müze fikri, şu anda müzenin müdürü olan Naim Güleryüz tarafından ortaya atıldı ve Kamhi ailesinin maddi destekleriyle açıldı.


Eskiden Zülfaris Sinagogu olan bina restore edilerek müze yaratılmaya uygun hale getirildi. Bu sinagogun 1671'de varolduğuna dair delil bulunmakla beraber temeline bakıldığında Ceneviz Cumhuriyeti dönemine ait başka bir yapının inşa edildiği de görülür. Bazen "Galata'nın Kutsal Sinagogu" veya "Kal Kadoş Galata" diye kayıtlarda görünen bu sinagog "Zülfaris" adını Farsça'da "Gelinin perçemi" anlamına gelen "Zülf-ü Arus"tan aldığı düşünülür. Fakat ana bina 19.yy'da (muhtemelen 1823'te) orjinal temelinden tekrar inşa edildi.

Zaman çizelgesi

1882 - Tora'nın bulunduğu dolabı (Ehal) çevreleyen mermer çerçeve Samuel Malki tarafından bağışlandı.
1890 - Tadilatlar Kamondo Ailesinin maddi destekleriyle yürütüldü.
1904 - Restorasyon işi Galata Yahudi Cemaati'ne bağlı Jak Bey de Leon tarafından yürütüldü.
1968 - Önemli tadilattan geçti.
1979 - Trakya kökenli Yahudilerin ibadetine adandı.
1983 - Zülfaris'te son düğün icra edildi.
1985 - Cemaat eksikliği nedeniyle Neve Şalom Sinagogu Vakfı tarafından 500. Yıl Vakfı'na devredildi.
2001 - Jak Kamhi ve ailesinin maddi desteğiyle müzeye çevrildi.

Bina tasarımı

Türk Musevileri Müzesi'nde Yahudi ve Müslüman Türklerin iç içe girmiş kültürlerini simgeleyen etnografik tasarımların yanı sıra Yahudilerin İspanya'dan Türkiye'ye gelişlerindeki tarihsel etkenler bulunur.
Girişteki demir kapılar avluya açılır ve burada Nadia Arditti'ye ait olan metal heykel bulunur. "Yükselen Alev Heykeli" isimli eser Balkan, Morea, Kafkasya, Filistin, Trablusgarp, Çanakkale, Kore ve Kurtuluş savaşlarında ölen Türk Yahudilerinin anısına dikilmiştir.

Sekizgen olan giriş katında Zülfaris Sinagogu'nun tarihi, Hahambaşılık, İstanbul ve Anadolu'daki Yahudilerin günlük yaşamlarıyla ilgili bilgilerin yanı sıra mektuplar, haritalar, tallitler ve fermanların bulunduğu tarihi kalıtlar vardır. Lozan Antlaşması da gösterilen parçalar arasındadır. Bu antlaşmayla Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığı tanınmış ve azınlıklara özel haklar sunulmuştu fakat azınlıklara tanınan bu özel hakları, Yahudi Cemaati, Türkiye'nin hakkaniyetine aykırı olacağından tanımamıştır. Ehal'de (Tora dolabı) iki adet Tora bulunmaktadır. Müzede sunulan bir başka bilgi ise II. Dünya Savaşı'nda Avrupa'dan Türkiye'ye kaçan Yahudi akademisyenler ve aralarında Uluslararası Dürüstlerin de bulunduğu Holokost'ta Yahudilere yardım eden Türk diplomatlardır.
Sinagog zamanında kadınlara ayrılan bölüm olan balkonda yerel Yahudi cemaatinin günlük yaşamından kesitler resimleştirilmiştir. Altta, giriş katı ise kronolojik olarak tasarlanmış olup doğum, sünnet, düğün, giyim tarzı ve kullanılan takılarla ilgili etnografik bölüm bulunur


circumcision-chair.jpg

Sünnet Koltuğu,
Cefi Kamhi Bağışı​
 
Top