Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Güncel
Genel
Muhasebe
Türk Ticaret Kanunu
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="ZeyNoO" data-source="post: 506988" data-attributes="member: 10904"><p><strong>DÖRDÜNCÜ FASIL : DENİZCİLİK RİZİKOLARINA KARŞI SİGORTALAR</strong></p><p><strong> BİRİNCİ KISIM : UMUMİ HÜKÜMLER</strong></p><p><strong> A - MENFAAT:</strong></p><p><strong> I - UMUMİ OLARAK:</strong></p><p><strong> Madde 1339 - </strong>Geminin veya yükün denizcilik rizikolarını salimen geçirmesinde para ile ölçülebilir bir menfaati olan kimse bu menfaatini sigorta ettirebilir.</p><p> <strong>II - MEVZUU:</strong></p><p><strong> 1. MÜNFERİT MENFAATLER:</strong></p><p><strong> Madde 1340 - </strong>Sigorta ettirilebilen menfaatler bilhassa aşağıda yazılı mevzulara taalluk edenlerdir:</p><p> 1. Gemi;</p><p> 2. Yapılmakta olan gemi;</p><p> 3. Navlun ve yolcu taşıma ücretinden doğan alacaklar;</p><p> 4. Yük;</p><p> 5. Deniz ödüncü paraları;</p><p> 6. Müşterek ve hususi avarya paralariyle ödetilmeleri için gemi, navlun, yolcu taşıma ücreti veyahut yükün karşılık teşkil ettiği diğer alacaklar;</p><p> 7. Yükün gönderildiği yere ulaşmasiyle elde edileceği umulan kar;</p><p> 8. Kazanılacak komisyon;</p><p> 9. Sigortacının üzerine aldığı riziko.</p><p> Bunlardan birinin sigorta ettirilmesiyle diğerleri sigorta ettirilmiş sayılmaz.</p><p> <strong>2. SİGORTASI CAİZ OLMIYAN MENFAAT:</strong></p><p><strong> Madde 1341 - </strong>Kaptanın veya diğer gemi adamlarının hizmet veya iş akitlerinden doğan ücret alacakları kendileri tarafından sigorta ettirilemez.</p><p> <strong>III - MENFAATİN SAHİBİ:</strong></p><p><strong> 1. KENDİ, BAŞKASI VE KİMİN OLACAKSA ONUN HESABINA SİGORTA:</strong></p><p><strong> Madde 1342 -</strong> Sigorta ettiren kimse kendi menfaatini "Kendi hesabına sigorta" şeklinde, üçüncü bir şahsın menfaatini ise "Başkası hesabına sigorta" şeklinde ve bu son halde de sigortalının hüviyetini bildirerek veya bildirmiyerek sigorta ettirebilir.</p><p> Mukavelede sigortanın kendi hesabına mı, yoksa başkası hesabına mı yaptırıldığı da tayin edilmiyebilir. "Kimin olacaksa onun hesabına" yapılan bir sigortadan başkası hesabına yaptırıldığı anlaşılırsa başkası hesabına sigorta hükümleri tatbik olunur.</p><p> Mukaveleden sigortanın başkası hesabına veyahut kimin olacaksa onun hesabına yaptırıldığı anlaşılmazsa sigorta ettirenin kendi hesabına yapılmış sayılır.</p><p> <strong>2. TEMSİL:</strong></p><p><strong> Madde 1343 - </strong>Sigorta salahiyetli bir vekil, vekaleti olmadan başkası hesabına tasarrufta bulunan bir kimse yahut da sigortalının diğer her hangi bir temsilcisi tarafından onun namına yapılırsa sigortalının namına hareket eden kimse, sigorta ettiren sayılmıyacağı gibi bizzat sigorta da başkası hesabına sigorta sayılmaz.</p><p> Mukavelede adı ile gösterilen bir üçüncü şahsın menfaatine taalluk eden bir sigorta, tereddüt halinde, başkası hesabına sigorta sayılır.</p><p> 1270 inci maddenin 1 ve 2 nci fıkralariyle 1271 inci madde hükümleri burada da tatbik olunur.</p><p> <strong>B - RİZİKONUN GERÇEKLEŞMİŞ OLMASI:</strong></p><p><strong> Madde 1344 -</strong> Sigortacı tarafından tazmin edilecek zararların meydana gelmesi imkanı mukavelenin yapıldığı sırada ortadan kalkmış yahut bu anda zarar zaten meydana gelmiş olsa bile sigorta mukavelesi muteberdir; şu kadar ki; taraflar durumu biliyorsa mukavele hükümsüzdür.</p><p> Tazmin olunacak zararın meydana gelmesi imkanının ortadan kalkmış olduğuna yalnız sigortacı yahut zararın zaten meydana gelmiş olduğunu yalnız sigorta ettiren bildiği takdirde mukavele durumu bilmiyen tarafı bağlamaz. İkinci halde sigortacı mukavelenin kendisini bağlamıyacağını ileri sürse bile primin tamamını istiyebilir.</p><p> Mukavelenin sigorta ettiren için bir temsilci tarafından yapılması halinde 1363 üncü maddenin 2 nci fıkrasının hükmü, başkası hesabına sigorta halinde 1364 üncü madde hükmü ve gemi, navlun ve yük gibi birden çok konunun veya bir konuyu teşkil eden eşyanın toptan sigortası halinde 1367 nci madde hükmü tatbik olunur.</p><p> <strong>C - SİGORTA DEĞERİ:</strong></p><p><strong> I - AŞKIN SİGORTA:</strong></p><p><strong> Madde 1345 -</strong> Sigorta olunan menfaatin tam değeri sigorta değeridir.</p><p> Sigorta bedeli, sigorta değerini aşamaz.</p><p> <strong>II - ÇİFTE SİGORTA:</strong></p><p><strong> 1. UMUMİ OLARAK:</strong></p><p><strong> Madde 1346 - </strong>Bir menfaat aynı rizikoya karşı birden çok sigortacılara sigorta ettirilmiş ve sigorta bedellerinin tutarı sigorta değerini aşmış olursa, sigortacılar sigortalıya karşı müteselsilen mesul olurlar; şu kadar ki; sigortalı, uğradığı zarardan fazla bir para isteyemiyeceği gibi sigortacılardan her biri yalnız kendi mukavelesine göre ödemekle mükellef olduğu bedele kadar mesul olur.</p><p> Sigortacıların birbirlerine karşı olan rücu hakları her birerlerinin sigorta mukavelesi gereğince sigortalıya ödemekle mükellef oldukları sigorta bedelleri mecmuunun sigorta değerine olan nispetine göre tayin olunur; şu kadar ki; sigortalardan biri hakkında yabancı hukuk tatbik edilecek olursa yabancı hukuka tabi sigortacı ancak tabi olduğu hukuk gereğince bizzat kendisine karşı da rücu hakkının kullanılması mümkün olduğu takdirde diğer sigortacıya rücu hakkını kullanabilir.</p><p> Sigortalı haksız olarak bir fayda temin etmek niyetiyle çifte sigorta yaptırmış ise bu niyetle yapılmış olan akitlerin her biri batıldır; sigortacı mukavelenin yapıldığı sırada butlanı bilmiyorsa primin tamamını istiyebilir.</p><p> <strong>2. PRİMİN VE SİGORTA BEDELİNİN İNDİRİLMESİ:</strong></p><p><strong> Madde 1347 - </strong>Sigorta ettiren çifte sigortayı meydana getiren mukaveleyi diğer sigortadan haberi olmaksızın yapılmışsa, sigortacılardan her birinden sigorta bedelinin ve bununla mütenasip olarak primlerinin de 1346 ncı maddenin 2 nci fıkrasında yazılı nispete göre indirilmesini istiyebilir.</p><p> Sigorta bedelinin ve primin indirilmesi sigortanın başladığı andan itibaren hüküm ifade eder. Sigortacılardan biri için riziko diğer sigortacı ile mukavele yapılmadan önce başlamış olursa indirme, birinci sigortacıya karşı, ancak talebedildiği andan itibaren hüküm ifade eder.</p><p> Sigortacının münasip bir ristorno ücreti istemiye hakkı vardır.</p><p> Sigorta ettiren çifte sigortayı haber alır almaz gecikmeksizin indirme talebinde bulunmazsa bu hak düşer.</p><p> <strong>3. İHBAR KÜLFETİ:</strong></p><p><strong> Madde 1348 - </strong>Bir menfaati aynı rizikoya karşı birden çok sigortacılara sigorta ettiren kimse her bir sigortacıya öteki sigortalardan gecikmeksizin haber vermeye mecburdur.</p><p> <strong>III- MENFAAT DEĞERİNİN ALTINDA OLAN SİGORTA:</strong></p><p><strong> Madde 1349 -</strong> Sigorta bedeli sigorta değerinden az ise 1288 inci madde hükmü tatbik olunur.</p><p> <strong>IV - TAKSELENMİŞ POLİÇE:</strong></p><p><strong> 1. TAKSE:</strong></p><p><strong> Madde 1350 -</strong> Taraflar mukavele ile sigorta değerini muayyen bir para olarak tesbit ederlerse bu para taraflar arasında sigorta değeri için esas olur.</p><p> Takse esaslı surette fahiş ise sigortacı indirilmesini istiyebilir. Umulan kar takselenmiş ise taksenin mukavele yapıldığı sırada ticari tahminlere göre elde edilmesi mümkün görülen karı aşması halinde sigortacı bunun indirilmesini istiyebilir.</p><p> "Şimdilik takselenmiş" kaydını taşıyan bir poliçe, takse katileşmedikçe, "takselenmemiş" yani açık poliçe sayılır.</p><p> Navlun sigortasında sigortacı tarafından tazmin edilecek bir zarar hakkındaki takse, ancak hususi surette şart kılınmışsa sigorta değeri için esas olabilir.</p><p> <strong>2. AYRI TAKSELER:</strong></p><p><strong> Madde 1351 -</strong> Bir poliçe ile gemi, navlun ve yük gibi birden çok mevzuun veya bir bütün teşkil eden eşyanın toptan sigortası halinde toptan bir tek sigorta bedeli konur fakat bu konuların bazıları için ayrı takseler kararlaştırılmış olursa ayrı olarak takselenmiş her mevzu ayrıca da sigorta ettirilmiş sayılır.</p><p> <strong>V - HUSUSİ HALLER:</strong></p><p><strong> 1. GEMİNİN DEĞERİ:</strong></p><p><strong> A - UMUMİ OLARAK:</strong></p><p><strong> Madde 1352 -</strong> Taraflar değer biçilmesi için başka bir esas kararlaştırmamışlarsa, geminin sigortacı için rizikonun başladığı andaki değeri, onun sigorta değeri sayılır.</p><p> Bu hüküm, geminin sigorta değerinin takselenmesi halinde de tatbik olunur.</p><p> <strong>B - DONATIM VE SİGORTA MASRAFLARİYLE TAYFA ÜCRETİ:</strong></p><p><strong> Madde 1353 - </strong>Donatım ve sigorta masraflariyle gemi adamlarına ödenecek ücretler, gemi ile birlikte veya ayrı ayrı olarak yahut gayrisafi navlunun sigorta ettirilmesi suretiyle sigorta ettirilebilir. Bunlar, ancak hususi surette kararlaştırılmışsa, gemi ile birlikte sigorta ettirilmiş sayılır.</p><p> <strong>2. NAVLUNUN DEĞERİ:</strong></p><p><strong> A - UMUMİ OLARAK:</strong></p><p><strong> Madde 1354 -</strong> Navlun, gayrisafi tutarına kadar sigorta ettirilebilir.</p><p> Mal taşıma mukavelelerinde şart kılınmış olan navlun tutarı ve muayyen bir navlun kararlaştırılmamış veya mallar donatan hesabına yüklenmişse 1073 üncü maddede yazılı mutat navlun tutarı, navlunun sigorta değeri sayılır.</p><p> <strong>B - TEFSİR KAİDELERİ:</strong></p><p><strong> Madde 1355 - </strong>Navlun sigorta edilirken tamamının yahut bir kısmının sigorta ettirildiği tayin edilmemişse navlunun tamamı sigorta ettirilmiş sayılır.</p><p> Navlunun safi yahut gayrisafi olarak sigorta ettirildiği tayin edilmemişse gayrisafi navlun sigorta ettirilmiş sayılır.</p><p> Sigorta bedelinin hangi kısmının gidiş ve hangi kısmının dönüş navlununa ait olacağı tayin edilmeksizin gidiş ve dönüş navlunları bir tek sigorta bedeli üzerine sigorta ettirilmişse bedelin yarısı gidiş yarısı da dönüş navlununa ayrılır.</p><p> <strong>3. YÜKÜN DEĞERİ:</strong></p><p><strong> Madde 1356 - </strong>Taraflar değer biçilmesi için başka bir esas kararlaştırmamışlarsa, malların yükleme yerinde ve yükleme zamanındaki değerleriyle sigorta masrafları da dahil olduğu halde gemiye yükleninceye kadar yapılan bütün masraflar, malların sigorta değeri sayılır.</p><p> Navlun ile yolculuk sırasında ve varma yerinde yapılan masraflar ancak kararlaştırıldığı takdirde hesaba katılır.</p><p> Yukarı ki hükümler malların sigorta değeri takselenmiş olması halinde de tatbik olunur.</p><p> <strong>4. TASARRUF EDİLEN MASRAFLAR:</strong></p><p><strong> Madde 1357 - </strong>Donatım masrafları veya gemi adamlarına ödenecek ücretler veya navlun, yolculuk sırasında ve varma yerinde yapılacak masraflar sigorta ettirilmiş olduğu takdirde sigortacı, masraflardan, ücretlerden veya navlundan kaza neticesinde tasarruf edilen kısım için tazminat vermez. Masraflar ve ücretler, ayrı ayrı sigorta ettirilmiş olsun veya gayrisafi navlunun sigorta ettirilmesi suretiyle sigorta ettirilmiş bulunsun yahut navlunla beraber yolculuk sırasında ve varma limanında yapılacak masraflar dahi yükün sigorta ettirilmesi sırasında sigortalanmış olsun, hüküm değişmez.</p><p> <strong>5. UMULAN KAR VE KOMİSYONUN DEĞERİ:</strong></p><p><strong> A - UMUMİ OLARAK:</strong></p><p><strong> Madde 1358 - </strong>Yük sigortasında umulan kar veya komisyon, malların sigorta değeri takselenmiş olsa dahi, ancak mukavelede açıkça bildirildiği takdirde sigorta edilmiş sayılır.</p><p> Umulan kar yük sigortasına dahil olup da sigorta değeri takselenmiş ve fakat taksenin hangi kısmının umulan kara ilişkin olduğu tayin edilmemişse taksenin yüzde onunun umulan kara ait olduğu kabul edilir. Umulan kar yük sigortasına dahil olup da sigorta değeri takselenmemiş ise malların 1356 ncı maddede yazılı sigorta değerinden yüzde onu umulan kar olarak sigorta ettirilmiş sayılır.</p><p> Komisyon yük sigortasına dahil olması halinde de 2 nci fıkra hükümleri yüzde on yerine yüzde iki koymak suretiyle tatbik olunur.</p><p> <strong>B - TAKSE:</strong></p><p><strong> Madde 1359 - </strong>Umulan kar veya komisyon ayrı ayrı olarak sigorta ettirilmiş ve fakat sigorta değeri takselenmemiş bulunuyorsa, tereddüt halinde, sigorta bedeli aynı zamanda sigorta değerinin de taksesi olarak kabul edilir.</p><p> <strong>6. DENİZ ÖDÜNCÜ PARALARI:</strong></p><p><strong> Madde 1360 - </strong>Deniz ödüncü paraları primiyle birlikte alacaklısı için sigorta ettirebilir.</p><p> Deniz ödüncü paraları sigortasında, deniz ödüncüne karşı hangi şeylerin rehnedildiği gösterilmemişse sigorta gemiye, navluna ve yüke şamil sayılır. Eğer hakikaten deniz ödüncüne karşı bütün bu şeyler rehnedilmişse bunu ancak sigortacı ileri sürebilir.</p><p> <strong>D - HALEFİYET:</strong></p><p><strong> Madde 1361 - </strong>Borçlarını yerine getiren sigortacı, sigortalının üçüncü şahsa tazmin ettirebileceği bir zararı tazmin ettiği takdirde, 1256 ve 1258 inci maddelerin 2 nci fıkralarının hükümlerine halel gelmeksizin, üçüncü şahsa karşı sigortalının haklarına halef olur.</p><p> Sigortalı, istediği takdirde sigortacıya, masrafı ona ait olmak üzere, üçüncü şahsa karşı olan haklarına halef olduğunu gösteren ve noterlikçe imzası tasdik olunan bir senet vermeye mecburdur.</p><p> Sigortalı, sigortacının yukarda yazılı haklarına halel verecek olan her türlü hareketinden mesuldür.</p><p> <strong>E - SİGORTALI ALACAĞIN DEVRİ:</strong></p><p><strong> Madde 1362 - </strong>Ödetilmesi için deniz tehlikelerine maruz bir şeyin karşılık teşkil ettiği bir alacağın sigorta ettirilmiş ve zararın meydana gelmiş olması halinde, sigortacının sigortalıya karşı olan borçlarını yerine getirmiş olduğu nispette sigortalı, sigorta ettirilmiş alacağın borçlusuna karşı mevcut olan haklarını sigortacıya devretmeye mecburdur.</p><p> Sigortalı sigortacıdan hakkını istemeden önce borçluya karşı mevcut olan haklarını ileri sürmeye mecbur değildir.</p><p> <strong>İKİNCİ KISIM : MUKAVELENİN YAPILDIĞI SIRADAKİ İHBAR MÜKELLEFİYETİ</strong></p><p><strong> A - MÜKELLEFİYETİN ŞÜMULÜ:</strong></p><p><strong> I - UMUMİ OLARAK:</strong></p><p><strong> Madde 1363 - </strong>Gerek kendi ve gerekse başkası hesabına sigorta ettiren kimse, mukavelenin yapıldığı sırada kendisince bilinen ve sigortacının üzerine alacağı rizikonun takdiri için olan önemine binaen mukaveleyi yapıp yapmamak veya aynı şartlar altında yapmak hususundaki kararına müessir olabilecek mahiyette olan bütün halleri sigortacıya bildirmekle mükelleftir.</p><p> Mukavele sigorta ettiren için bir temsilci tarafından yapılırsa, temsilci kendisince bilinen halleri de bildirmeye mecburdur.</p><p> <strong>II - BAŞKASI HESABINA SİGORTA HALİNDE:</strong></p><p><strong> Madde 1364 - </strong>Sigortanın başkası hesabına yaptırılması halinde mukavelenin yapıldığı sırada bizzat sigortalının veya aradaki vekilin bildikleri hallerin de sigortacıya bildirilmesi lazımdır. Bununla beraber sigortalı veya aradaki vekil bildirilecek hali, fevkalade tedbirler alınmaksızın, sigorta ettirene mukavelenin yapılmasından önce haber veremiyecek kadar geç öğrenirse, onların bu hali bilmiş olmaları nazara alınmaz.</p><p> Sigorta, sigortalı vekalet vermeden ve onun malumatı olmadan yapılmış ve mukavelenin yapıldığı sırada vekaletin olmadığı sigortacıya bildirilmişse, sigortalının bildirilecek hali bilip bilmemesine bakılmaz.</p><p> <strong>B - MÜKELLEFİYETİN İHLALİ:</strong></p><p><strong> I - CAYMA:</strong></p><p><strong> 1. SEBEPLERİ:</strong></p><p><strong> A - MÜKELLEFİYETİN YERİNE GETİRİLMEMESİ HALİNDE:</strong></p><p><strong> Madde 1365 - </strong>Önemli bir hal 1363 ve 1364 üncü maddelerin hükümlerine muhalif olarak bildirilmemiş olursa, sigortacı mukaveleden cayabilir. Sigorta ettiren veya 1363 üncü maddenin 2 nci fıkrasına veya 1364 üncü maddeye göre bilgisi önemli olan bir ilgili, hali öğrenmekten kasıt ile kaçındığı için önemli hal bildirilmemişse hüküm aynıdır.</p><p> Sigortacının bildirilmemiş olan durumu bilmesi veya ihbar etmemiş olmanın kusura dayanmaması halinde cayma caiz değildir.</p><p> <strong>B - YANLIŞ İHBAR HALİNDE:</strong></p><p><strong> Madde 1366 -</strong> Sigortacı, önemli hale dair yanlış bir ihbarda bulunulmuş olması halinde de mukaveleden cayabilir.</p><p> Sigortacının ihbardaki yanlışlığı bilmesi veya ihbarın yanlış yapılmasının kusura dayanmaması halinde cayma caiz değildir.</p><p> <strong>C - MÜKELLEFİYETİN KISMEN YERİNE GETİRİLMESİ HALİNDE:</strong></p><p><strong> Madde 1367 - </strong>Sigorta ettirilmiş mevzuların bir kısmı hakkında sigortacının caymasını haklı kılacak şartlar mevcutsa, ancak sigortacının geri kalan kısım için mukaveleyi aynı şartlar altında yapmış olmıyacağı halin icabından anlaşıldığı takdirde, sigortacı bu kısım hakkında da mukaveleden cayabilir.</p><p> <strong>2. CAYMANIN MÜDDET, ŞEKİL VE HÜKÜMLERİ:</strong></p><p><strong> Madde 1368 -</strong> Mukaveleden cayma ancak bir hafta içinde caizdir. Bu müddet sigortacının ihbar mükellefiyetinin ihlal edildiğini öğrendiği andan itibaren başlar.</p><p> Caymanın sigorta ettirene karşı beyan edilmesi lazımdır. Sigortacı caysa da primin tamamını alır; alınmış tazminat geri verilir ve alındığı günden itibaren faizi de ödenir.</p><p> Sigortacı, rizikosunu üzerine aldığı kaza tahakkuk ettikten sonra cayarsa, kendisine bildirmemiş olan halin kazanın meydana gelmesi ve sigortacının ödeme borcunun şümulü üzerine bir tesiri olmadığı takdirde, tazminat verme mükellefiyeti baki kalır.</p><p> <strong>II - PRİMİN ARTIRILMASI VE CAYMA HAKKININ DÜŞMESİ:</strong></p><p><strong> Madde 1369 - </strong>İhbar mükellefiyeti gereği gibi yerine getirilmemiş olup da bu hususta diğer tarafa isnadedilebilecek bir kusurun bulunmamasından dolayı sigortacı cayma hakkını haiz değilse ve rizikonun kabul edildiğinden daha yüksek olması sebebiyle daha fazla bir prim verilmek lazım geliyorsa sigortacı bunu istiyebilir. Mukavelenin yapıldığı sırada sigortacının rizikoyu üzerine alması bakımından önemli olan bir durumun diğer tarafça bilinmediği için sigortacıya bildirilmemiş olması halinde dahi hüküm aynıdır.</p><p> Sigortacının kararlaştırılan primden yüksek prim istemek hakkı, ihbar mükellefiyetinin ihlal edildiğini veya önemli bir halin bildirilmediğini öğrendiği andan itibaren bir hafta içinde sigortacı tarafından ileri sürülmediği takdirde düşer.</p><p> <strong>III - HİLE HALİNDE:</strong></p><p><strong> Madde 1370 </strong>- Hileden dolayı Borçlar Kanununun 28 ve 31 inci maddeleri gereğince sigortacının haiz olduğu haklar mahfuzdur.</p><p> <strong>ÜÇÜNCÜ KISIM : SİGORTALININ SİGORTA MUKAVELESİNDEN DOĞAN BORÇLARI</strong></p><p><strong> A - PRİM ÖDEME BORCU VE PRİMİ GERİ İSTEME HAKKI:</strong></p><p><strong> Madde 1371 - </strong>Aksi kararlaştırılmış olmadıkça primlerin mukavele yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi lazımdır.</p><p> Prim ödemek borcu, sigorta ettiren kimseye düşer.</p><p> 1298 inci maddenin ikinci fıkrası hükmü, deniz sigortalarında da tatbik olunur.</p><p> <strong>B - RİZİKOYU DEĞİŞTİRMEMEK BORCU:</strong></p><p><strong> I - YOLCULUĞUN DEĞİŞMESİ:</strong></p><p><strong> Madde 1372 - </strong>Sigortacı için riziko başlamadan önce mukavelede tesbit edilen yolculuk yerine başka bir yolculuğa başlanırsa, gemi ve navlunun sigortasında sigortacı her türlü mesuliyetten kurtulur; başka sigortalarda, ancak yolculuk sigortalı tarafından değiştirilmemiş yahut onun talimatı veya muvafakati olmaksızın değiştirilmiş olduğu takdirde diğer yolculuk için rizikoyu yüklenir.</p><p> Sigortacı için riziko başlandıktan sonra mukavelede tesbit edilen yolculuk değiştirilirse sigortacı yolculuğun değişmesinden sonra çıkan Kazalardan mesul değildir. Bununla beraber yolculuk sigortalı tarafından değiştirilmemiş yahut onun talimatı veya muvafakati olmaksızın değiştirilmiş yahut da yolun değiştirilmesi zaruret halinden ileri gelmişse sigortacı bu kazalardan mesuldür; meğer ki, bu zaruret hali sigortacının üstüne almadığı bir rizikodan doğmuş olsun.</p><p> Başka bir varma limanına gitmeye karar verilip de bu kararın tatbikina geçilince her iki varma limanına giden yollar henüz ayrılmamış olsa bile yolculuk değiştirilmiş sayılır. Bu hüküm gerek 1 ve gerek 2 nci fıkradaki hallere tatbik olunur.</p><p> <strong>II - YOLCULUĞUN GECİKMESİ GİBİ RİZİKOYU ARTIRAN FİİLLER:</strong></p><p><strong> Madde 1373 - </strong>Sigortalının fiili veya talimatı veya muvafakatiyle yolculuğun bağlaması veya bitirilmesi gecikir veya gemi sigorta akdi ile tesbit edilen rotadan ayrılır veya sigorta akdiyle tesbit olunmuş rotaya dahil sayılamıyacak olan bir limana uğrar yahut sigortalı diğer her hangi bir şekilde rizikonun artmasına veya değişmesine sebep olursa ve bilhassa riziko durumu hakkındaki hususi vaitlerini yerine getirmezse, rizikonun artmış veya değişmiş olmasından sonra meydana gelen kazadan sigortacı mesul olmaz.</p><p> Birinci fıkra hükmü aşağıda yazılı hallerde tatbik olunmaz:</p><p> 1. Rizikonun artması veya değişmesinin sonraki kaza üzerine hiçbir tesiri olmadığı halin icabından anlaşılırsa;</p><p> 2. Sigortacı için riziko başladıktan sonra rizikonun artması veya değişmesine bir zaruret hali sebep olmuşsa (Meğer ki, bu zaruret hali sigortacının üstüne almadığı bir rizikodan doğurmuş olsun);</p><p> 3. Kaptan insaniyet düşüncesiyle rotadan ayrılmak mecburiyetinde kalmışsa;</p><p> <strong>III - KAPTANIN ŞAHSININ BİLDİRİLMESİ:</strong></p><p><strong> Madde 1374 - </strong>Mukavele yapılırken kaptanın ismen gösterilmesi, geminin o kaptan tarafından idaresini vadetme sayılmaz.</p><p> <strong>IV - GEMİNİN TAYİNİ:</strong></p><p><strong> 1. GEMİNİN DEĞİŞMESİ:</strong></p><p><strong> Madde 1375 - </strong>Yük sigortasında mallar bu husus için kararlaştırılan gemi ile, taşınmazsa sigortacı hiçbir kazadan mesul olmaz. Bununla beraber sigortacı riziko kendisi için başlandıktan sonra mallar sigortalının talimatı veya muvafakati olmaksızın yahut bir kaza neticesinde, taşımaya tahsis edilen gemiden başka bir surette taşınmasına devam olunursa mukavele hükümlerine göre mesul olur; meğer ki, kaza sigortacının üzerine almadığı bir rizikodan doğmuş olsun.</p><p> <strong>2. İHBAR MÜKELLEFİYETİ:</strong></p><p><strong> Madde 1376 - </strong>Taşıyacak gemi veya gemiler gösterilmeksizin (Belli olmıyan veya adı tayin olunmamış gemilerle) yapılan yük sigortasında sigortalı malların hangi gemiye yüklendiğini öğrenir öğrenmez, bunu sigortacıya bildirmekle mükelleftir.</p><p> Bu borcun yerine getirilmemesi halinde sigortacı, yüklenmiş malların uğrıyacakları kazaların hiçbirinden mesul olmaz.</p><p> <strong>C - RİZİKONUN GERÇEKLEŞMESİ HALİNDE MÜKELLEFİYETLER:</strong></p><p><strong> I - İHBAR MÜKELLEFİYETİ:</strong></p><p><strong> Madde 1377 </strong>- Sigorta ettiren veya sigortadan haberi olmak şartiyle, sigortalı bir kazayı öğrenir öğrenmez bunu sigortacıya bildirmekle mükelleftir; bildirmezse sigortacı vaktinde haber verilmesi halinde tazminattan azaltabileceği miktarı, tazminat tutarından indirebilir.</p><p> Mesuliyet sigortalarında ihbar mükellefiyeti 1292 nci maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde bildirilen hallerde davayı veya hükmün kesinleştiğini öğrenme yahut parayı ödeme ile başlar.</p><p> <strong>II - KORUMA TEDBİRLERİ:</strong></p><p><strong> Madde 1378 </strong>- Bir kaza vukuunda sigortalı, gerek sigorta ettirilmiş şeyleri kurtarmak ve gerekse daha büyük zarara meydan vermemek için mümkün olan gerekli tedbirleri almakla mükelleftir. Bununla beraber imkan varsa, lazım olan tedbirler için önceden sigortacıya danışmaya mecburdur.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ZeyNoO, post: 506988, member: 10904"] [B]DÖRDÜNCÜ FASIL : DENİZCİLİK RİZİKOLARINA KARŞI SİGORTALAR[/B] [B] BİRİNCİ KISIM : UMUMİ HÜKÜMLER[/B] [B] A - MENFAAT:[/B] [B] I - UMUMİ OLARAK:[/B] [B] Madde 1339 - [/B]Geminin veya yükün denizcilik rizikolarını salimen geçirmesinde para ile ölçülebilir bir menfaati olan kimse bu menfaatini sigorta ettirebilir. [B]II - MEVZUU:[/B] [B] 1. MÜNFERİT MENFAATLER:[/B] [B] Madde 1340 - [/B]Sigorta ettirilebilen menfaatler bilhassa aşağıda yazılı mevzulara taalluk edenlerdir: 1. Gemi; 2. Yapılmakta olan gemi; 3. Navlun ve yolcu taşıma ücretinden doğan alacaklar; 4. Yük; 5. Deniz ödüncü paraları; 6. Müşterek ve hususi avarya paralariyle ödetilmeleri için gemi, navlun, yolcu taşıma ücreti veyahut yükün karşılık teşkil ettiği diğer alacaklar; 7. Yükün gönderildiği yere ulaşmasiyle elde edileceği umulan kar; 8. Kazanılacak komisyon; 9. Sigortacının üzerine aldığı riziko. Bunlardan birinin sigorta ettirilmesiyle diğerleri sigorta ettirilmiş sayılmaz. [B]2. SİGORTASI CAİZ OLMIYAN MENFAAT:[/B] [B] Madde 1341 - [/B]Kaptanın veya diğer gemi adamlarının hizmet veya iş akitlerinden doğan ücret alacakları kendileri tarafından sigorta ettirilemez. [B]III - MENFAATİN SAHİBİ:[/B] [B] 1. KENDİ, BAŞKASI VE KİMİN OLACAKSA ONUN HESABINA SİGORTA:[/B] [B] Madde 1342 -[/B] Sigorta ettiren kimse kendi menfaatini "Kendi hesabına sigorta" şeklinde, üçüncü bir şahsın menfaatini ise "Başkası hesabına sigorta" şeklinde ve bu son halde de sigortalının hüviyetini bildirerek veya bildirmiyerek sigorta ettirebilir. Mukavelede sigortanın kendi hesabına mı, yoksa başkası hesabına mı yaptırıldığı da tayin edilmiyebilir. "Kimin olacaksa onun hesabına" yapılan bir sigortadan başkası hesabına yaptırıldığı anlaşılırsa başkası hesabına sigorta hükümleri tatbik olunur. Mukaveleden sigortanın başkası hesabına veyahut kimin olacaksa onun hesabına yaptırıldığı anlaşılmazsa sigorta ettirenin kendi hesabına yapılmış sayılır. [B]2. TEMSİL:[/B] [B] Madde 1343 - [/B]Sigorta salahiyetli bir vekil, vekaleti olmadan başkası hesabına tasarrufta bulunan bir kimse yahut da sigortalının diğer her hangi bir temsilcisi tarafından onun namına yapılırsa sigortalının namına hareket eden kimse, sigorta ettiren sayılmıyacağı gibi bizzat sigorta da başkası hesabına sigorta sayılmaz. Mukavelede adı ile gösterilen bir üçüncü şahsın menfaatine taalluk eden bir sigorta, tereddüt halinde, başkası hesabına sigorta sayılır. 1270 inci maddenin 1 ve 2 nci fıkralariyle 1271 inci madde hükümleri burada da tatbik olunur. [B]B - RİZİKONUN GERÇEKLEŞMİŞ OLMASI:[/B] [B] Madde 1344 -[/B] Sigortacı tarafından tazmin edilecek zararların meydana gelmesi imkanı mukavelenin yapıldığı sırada ortadan kalkmış yahut bu anda zarar zaten meydana gelmiş olsa bile sigorta mukavelesi muteberdir; şu kadar ki; taraflar durumu biliyorsa mukavele hükümsüzdür. Tazmin olunacak zararın meydana gelmesi imkanının ortadan kalkmış olduğuna yalnız sigortacı yahut zararın zaten meydana gelmiş olduğunu yalnız sigorta ettiren bildiği takdirde mukavele durumu bilmiyen tarafı bağlamaz. İkinci halde sigortacı mukavelenin kendisini bağlamıyacağını ileri sürse bile primin tamamını istiyebilir. Mukavelenin sigorta ettiren için bir temsilci tarafından yapılması halinde 1363 üncü maddenin 2 nci fıkrasının hükmü, başkası hesabına sigorta halinde 1364 üncü madde hükmü ve gemi, navlun ve yük gibi birden çok konunun veya bir konuyu teşkil eden eşyanın toptan sigortası halinde 1367 nci madde hükmü tatbik olunur. [B]C - SİGORTA DEĞERİ:[/B] [B] I - AŞKIN SİGORTA:[/B] [B] Madde 1345 -[/B] Sigorta olunan menfaatin tam değeri sigorta değeridir. Sigorta bedeli, sigorta değerini aşamaz. [B]II - ÇİFTE SİGORTA:[/B] [B] 1. UMUMİ OLARAK:[/B] [B] Madde 1346 - [/B]Bir menfaat aynı rizikoya karşı birden çok sigortacılara sigorta ettirilmiş ve sigorta bedellerinin tutarı sigorta değerini aşmış olursa, sigortacılar sigortalıya karşı müteselsilen mesul olurlar; şu kadar ki; sigortalı, uğradığı zarardan fazla bir para isteyemiyeceği gibi sigortacılardan her biri yalnız kendi mukavelesine göre ödemekle mükellef olduğu bedele kadar mesul olur. Sigortacıların birbirlerine karşı olan rücu hakları her birerlerinin sigorta mukavelesi gereğince sigortalıya ödemekle mükellef oldukları sigorta bedelleri mecmuunun sigorta değerine olan nispetine göre tayin olunur; şu kadar ki; sigortalardan biri hakkında yabancı hukuk tatbik edilecek olursa yabancı hukuka tabi sigortacı ancak tabi olduğu hukuk gereğince bizzat kendisine karşı da rücu hakkının kullanılması mümkün olduğu takdirde diğer sigortacıya rücu hakkını kullanabilir. Sigortalı haksız olarak bir fayda temin etmek niyetiyle çifte sigorta yaptırmış ise bu niyetle yapılmış olan akitlerin her biri batıldır; sigortacı mukavelenin yapıldığı sırada butlanı bilmiyorsa primin tamamını istiyebilir. [B]2. PRİMİN VE SİGORTA BEDELİNİN İNDİRİLMESİ:[/B] [B] Madde 1347 - [/B]Sigorta ettiren çifte sigortayı meydana getiren mukaveleyi diğer sigortadan haberi olmaksızın yapılmışsa, sigortacılardan her birinden sigorta bedelinin ve bununla mütenasip olarak primlerinin de 1346 ncı maddenin 2 nci fıkrasında yazılı nispete göre indirilmesini istiyebilir. Sigorta bedelinin ve primin indirilmesi sigortanın başladığı andan itibaren hüküm ifade eder. Sigortacılardan biri için riziko diğer sigortacı ile mukavele yapılmadan önce başlamış olursa indirme, birinci sigortacıya karşı, ancak talebedildiği andan itibaren hüküm ifade eder. Sigortacının münasip bir ristorno ücreti istemiye hakkı vardır. Sigorta ettiren çifte sigortayı haber alır almaz gecikmeksizin indirme talebinde bulunmazsa bu hak düşer. [B]3. İHBAR KÜLFETİ:[/B] [B] Madde 1348 - [/B]Bir menfaati aynı rizikoya karşı birden çok sigortacılara sigorta ettiren kimse her bir sigortacıya öteki sigortalardan gecikmeksizin haber vermeye mecburdur. [B]III- MENFAAT DEĞERİNİN ALTINDA OLAN SİGORTA:[/B] [B] Madde 1349 -[/B] Sigorta bedeli sigorta değerinden az ise 1288 inci madde hükmü tatbik olunur. [B]IV - TAKSELENMİŞ POLİÇE:[/B] [B] 1. TAKSE:[/B] [B] Madde 1350 -[/B] Taraflar mukavele ile sigorta değerini muayyen bir para olarak tesbit ederlerse bu para taraflar arasında sigorta değeri için esas olur. Takse esaslı surette fahiş ise sigortacı indirilmesini istiyebilir. Umulan kar takselenmiş ise taksenin mukavele yapıldığı sırada ticari tahminlere göre elde edilmesi mümkün görülen karı aşması halinde sigortacı bunun indirilmesini istiyebilir. "Şimdilik takselenmiş" kaydını taşıyan bir poliçe, takse katileşmedikçe, "takselenmemiş" yani açık poliçe sayılır. Navlun sigortasında sigortacı tarafından tazmin edilecek bir zarar hakkındaki takse, ancak hususi surette şart kılınmışsa sigorta değeri için esas olabilir. [B]2. AYRI TAKSELER:[/B] [B] Madde 1351 -[/B] Bir poliçe ile gemi, navlun ve yük gibi birden çok mevzuun veya bir bütün teşkil eden eşyanın toptan sigortası halinde toptan bir tek sigorta bedeli konur fakat bu konuların bazıları için ayrı takseler kararlaştırılmış olursa ayrı olarak takselenmiş her mevzu ayrıca da sigorta ettirilmiş sayılır. [B]V - HUSUSİ HALLER:[/B] [B] 1. GEMİNİN DEĞERİ:[/B] [B] A - UMUMİ OLARAK:[/B] [B] Madde 1352 -[/B] Taraflar değer biçilmesi için başka bir esas kararlaştırmamışlarsa, geminin sigortacı için rizikonun başladığı andaki değeri, onun sigorta değeri sayılır. Bu hüküm, geminin sigorta değerinin takselenmesi halinde de tatbik olunur. [B]B - DONATIM VE SİGORTA MASRAFLARİYLE TAYFA ÜCRETİ:[/B] [B] Madde 1353 - [/B]Donatım ve sigorta masraflariyle gemi adamlarına ödenecek ücretler, gemi ile birlikte veya ayrı ayrı olarak yahut gayrisafi navlunun sigorta ettirilmesi suretiyle sigorta ettirilebilir. Bunlar, ancak hususi surette kararlaştırılmışsa, gemi ile birlikte sigorta ettirilmiş sayılır. [B]2. NAVLUNUN DEĞERİ:[/B] [B] A - UMUMİ OLARAK:[/B] [B] Madde 1354 -[/B] Navlun, gayrisafi tutarına kadar sigorta ettirilebilir. Mal taşıma mukavelelerinde şart kılınmış olan navlun tutarı ve muayyen bir navlun kararlaştırılmamış veya mallar donatan hesabına yüklenmişse 1073 üncü maddede yazılı mutat navlun tutarı, navlunun sigorta değeri sayılır. [B]B - TEFSİR KAİDELERİ:[/B] [B] Madde 1355 - [/B]Navlun sigorta edilirken tamamının yahut bir kısmının sigorta ettirildiği tayin edilmemişse navlunun tamamı sigorta ettirilmiş sayılır. Navlunun safi yahut gayrisafi olarak sigorta ettirildiği tayin edilmemişse gayrisafi navlun sigorta ettirilmiş sayılır. Sigorta bedelinin hangi kısmının gidiş ve hangi kısmının dönüş navlununa ait olacağı tayin edilmeksizin gidiş ve dönüş navlunları bir tek sigorta bedeli üzerine sigorta ettirilmişse bedelin yarısı gidiş yarısı da dönüş navlununa ayrılır. [B]3. YÜKÜN DEĞERİ:[/B] [B] Madde 1356 - [/B]Taraflar değer biçilmesi için başka bir esas kararlaştırmamışlarsa, malların yükleme yerinde ve yükleme zamanındaki değerleriyle sigorta masrafları da dahil olduğu halde gemiye yükleninceye kadar yapılan bütün masraflar, malların sigorta değeri sayılır. Navlun ile yolculuk sırasında ve varma yerinde yapılan masraflar ancak kararlaştırıldığı takdirde hesaba katılır. Yukarı ki hükümler malların sigorta değeri takselenmiş olması halinde de tatbik olunur. [B]4. TASARRUF EDİLEN MASRAFLAR:[/B] [B] Madde 1357 - [/B]Donatım masrafları veya gemi adamlarına ödenecek ücretler veya navlun, yolculuk sırasında ve varma yerinde yapılacak masraflar sigorta ettirilmiş olduğu takdirde sigortacı, masraflardan, ücretlerden veya navlundan kaza neticesinde tasarruf edilen kısım için tazminat vermez. Masraflar ve ücretler, ayrı ayrı sigorta ettirilmiş olsun veya gayrisafi navlunun sigorta ettirilmesi suretiyle sigorta ettirilmiş bulunsun yahut navlunla beraber yolculuk sırasında ve varma limanında yapılacak masraflar dahi yükün sigorta ettirilmesi sırasında sigortalanmış olsun, hüküm değişmez. [B]5. UMULAN KAR VE KOMİSYONUN DEĞERİ:[/B] [B] A - UMUMİ OLARAK:[/B] [B] Madde 1358 - [/B]Yük sigortasında umulan kar veya komisyon, malların sigorta değeri takselenmiş olsa dahi, ancak mukavelede açıkça bildirildiği takdirde sigorta edilmiş sayılır. Umulan kar yük sigortasına dahil olup da sigorta değeri takselenmiş ve fakat taksenin hangi kısmının umulan kara ilişkin olduğu tayin edilmemişse taksenin yüzde onunun umulan kara ait olduğu kabul edilir. Umulan kar yük sigortasına dahil olup da sigorta değeri takselenmemiş ise malların 1356 ncı maddede yazılı sigorta değerinden yüzde onu umulan kar olarak sigorta ettirilmiş sayılır. Komisyon yük sigortasına dahil olması halinde de 2 nci fıkra hükümleri yüzde on yerine yüzde iki koymak suretiyle tatbik olunur. [B]B - TAKSE:[/B] [B] Madde 1359 - [/B]Umulan kar veya komisyon ayrı ayrı olarak sigorta ettirilmiş ve fakat sigorta değeri takselenmemiş bulunuyorsa, tereddüt halinde, sigorta bedeli aynı zamanda sigorta değerinin de taksesi olarak kabul edilir. [B]6. DENİZ ÖDÜNCÜ PARALARI:[/B] [B] Madde 1360 - [/B]Deniz ödüncü paraları primiyle birlikte alacaklısı için sigorta ettirebilir. Deniz ödüncü paraları sigortasında, deniz ödüncüne karşı hangi şeylerin rehnedildiği gösterilmemişse sigorta gemiye, navluna ve yüke şamil sayılır. Eğer hakikaten deniz ödüncüne karşı bütün bu şeyler rehnedilmişse bunu ancak sigortacı ileri sürebilir. [B]D - HALEFİYET:[/B] [B] Madde 1361 - [/B]Borçlarını yerine getiren sigortacı, sigortalının üçüncü şahsa tazmin ettirebileceği bir zararı tazmin ettiği takdirde, 1256 ve 1258 inci maddelerin 2 nci fıkralarının hükümlerine halel gelmeksizin, üçüncü şahsa karşı sigortalının haklarına halef olur. Sigortalı, istediği takdirde sigortacıya, masrafı ona ait olmak üzere, üçüncü şahsa karşı olan haklarına halef olduğunu gösteren ve noterlikçe imzası tasdik olunan bir senet vermeye mecburdur. Sigortalı, sigortacının yukarda yazılı haklarına halel verecek olan her türlü hareketinden mesuldür. [B]E - SİGORTALI ALACAĞIN DEVRİ:[/B] [B] Madde 1362 - [/B]Ödetilmesi için deniz tehlikelerine maruz bir şeyin karşılık teşkil ettiği bir alacağın sigorta ettirilmiş ve zararın meydana gelmiş olması halinde, sigortacının sigortalıya karşı olan borçlarını yerine getirmiş olduğu nispette sigortalı, sigorta ettirilmiş alacağın borçlusuna karşı mevcut olan haklarını sigortacıya devretmeye mecburdur. Sigortalı sigortacıdan hakkını istemeden önce borçluya karşı mevcut olan haklarını ileri sürmeye mecbur değildir. [B]İKİNCİ KISIM : MUKAVELENİN YAPILDIĞI SIRADAKİ İHBAR MÜKELLEFİYETİ[/B] [B] A - MÜKELLEFİYETİN ŞÜMULÜ:[/B] [B] I - UMUMİ OLARAK:[/B] [B] Madde 1363 - [/B]Gerek kendi ve gerekse başkası hesabına sigorta ettiren kimse, mukavelenin yapıldığı sırada kendisince bilinen ve sigortacının üzerine alacağı rizikonun takdiri için olan önemine binaen mukaveleyi yapıp yapmamak veya aynı şartlar altında yapmak hususundaki kararına müessir olabilecek mahiyette olan bütün halleri sigortacıya bildirmekle mükelleftir. Mukavele sigorta ettiren için bir temsilci tarafından yapılırsa, temsilci kendisince bilinen halleri de bildirmeye mecburdur. [B]II - BAŞKASI HESABINA SİGORTA HALİNDE:[/B] [B] Madde 1364 - [/B]Sigortanın başkası hesabına yaptırılması halinde mukavelenin yapıldığı sırada bizzat sigortalının veya aradaki vekilin bildikleri hallerin de sigortacıya bildirilmesi lazımdır. Bununla beraber sigortalı veya aradaki vekil bildirilecek hali, fevkalade tedbirler alınmaksızın, sigorta ettirene mukavelenin yapılmasından önce haber veremiyecek kadar geç öğrenirse, onların bu hali bilmiş olmaları nazara alınmaz. Sigorta, sigortalı vekalet vermeden ve onun malumatı olmadan yapılmış ve mukavelenin yapıldığı sırada vekaletin olmadığı sigortacıya bildirilmişse, sigortalının bildirilecek hali bilip bilmemesine bakılmaz. [B]B - MÜKELLEFİYETİN İHLALİ:[/B] [B] I - CAYMA:[/B] [B] 1. SEBEPLERİ:[/B] [B] A - MÜKELLEFİYETİN YERİNE GETİRİLMEMESİ HALİNDE:[/B] [B] Madde 1365 - [/B]Önemli bir hal 1363 ve 1364 üncü maddelerin hükümlerine muhalif olarak bildirilmemiş olursa, sigortacı mukaveleden cayabilir. Sigorta ettiren veya 1363 üncü maddenin 2 nci fıkrasına veya 1364 üncü maddeye göre bilgisi önemli olan bir ilgili, hali öğrenmekten kasıt ile kaçındığı için önemli hal bildirilmemişse hüküm aynıdır. Sigortacının bildirilmemiş olan durumu bilmesi veya ihbar etmemiş olmanın kusura dayanmaması halinde cayma caiz değildir. [B]B - YANLIŞ İHBAR HALİNDE:[/B] [B] Madde 1366 -[/B] Sigortacı, önemli hale dair yanlış bir ihbarda bulunulmuş olması halinde de mukaveleden cayabilir. Sigortacının ihbardaki yanlışlığı bilmesi veya ihbarın yanlış yapılmasının kusura dayanmaması halinde cayma caiz değildir. [B]C - MÜKELLEFİYETİN KISMEN YERİNE GETİRİLMESİ HALİNDE:[/B] [B] Madde 1367 - [/B]Sigorta ettirilmiş mevzuların bir kısmı hakkında sigortacının caymasını haklı kılacak şartlar mevcutsa, ancak sigortacının geri kalan kısım için mukaveleyi aynı şartlar altında yapmış olmıyacağı halin icabından anlaşıldığı takdirde, sigortacı bu kısım hakkında da mukaveleden cayabilir. [B]2. CAYMANIN MÜDDET, ŞEKİL VE HÜKÜMLERİ:[/B] [B] Madde 1368 -[/B] Mukaveleden cayma ancak bir hafta içinde caizdir. Bu müddet sigortacının ihbar mükellefiyetinin ihlal edildiğini öğrendiği andan itibaren başlar. Caymanın sigorta ettirene karşı beyan edilmesi lazımdır. Sigortacı caysa da primin tamamını alır; alınmış tazminat geri verilir ve alındığı günden itibaren faizi de ödenir. Sigortacı, rizikosunu üzerine aldığı kaza tahakkuk ettikten sonra cayarsa, kendisine bildirmemiş olan halin kazanın meydana gelmesi ve sigortacının ödeme borcunun şümulü üzerine bir tesiri olmadığı takdirde, tazminat verme mükellefiyeti baki kalır. [B]II - PRİMİN ARTIRILMASI VE CAYMA HAKKININ DÜŞMESİ:[/B] [B] Madde 1369 - [/B]İhbar mükellefiyeti gereği gibi yerine getirilmemiş olup da bu hususta diğer tarafa isnadedilebilecek bir kusurun bulunmamasından dolayı sigortacı cayma hakkını haiz değilse ve rizikonun kabul edildiğinden daha yüksek olması sebebiyle daha fazla bir prim verilmek lazım geliyorsa sigortacı bunu istiyebilir. Mukavelenin yapıldığı sırada sigortacının rizikoyu üzerine alması bakımından önemli olan bir durumun diğer tarafça bilinmediği için sigortacıya bildirilmemiş olması halinde dahi hüküm aynıdır. Sigortacının kararlaştırılan primden yüksek prim istemek hakkı, ihbar mükellefiyetinin ihlal edildiğini veya önemli bir halin bildirilmediğini öğrendiği andan itibaren bir hafta içinde sigortacı tarafından ileri sürülmediği takdirde düşer. [B]III - HİLE HALİNDE:[/B] [B] Madde 1370 [/B]- Hileden dolayı Borçlar Kanununun 28 ve 31 inci maddeleri gereğince sigortacının haiz olduğu haklar mahfuzdur. [B]ÜÇÜNCÜ KISIM : SİGORTALININ SİGORTA MUKAVELESİNDEN DOĞAN BORÇLARI[/B] [B] A - PRİM ÖDEME BORCU VE PRİMİ GERİ İSTEME HAKKI:[/B] [B] Madde 1371 - [/B]Aksi kararlaştırılmış olmadıkça primlerin mukavele yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi lazımdır. Prim ödemek borcu, sigorta ettiren kimseye düşer. 1298 inci maddenin ikinci fıkrası hükmü, deniz sigortalarında da tatbik olunur. [B]B - RİZİKOYU DEĞİŞTİRMEMEK BORCU:[/B] [B] I - YOLCULUĞUN DEĞİŞMESİ:[/B] [B] Madde 1372 - [/B]Sigortacı için riziko başlamadan önce mukavelede tesbit edilen yolculuk yerine başka bir yolculuğa başlanırsa, gemi ve navlunun sigortasında sigortacı her türlü mesuliyetten kurtulur; başka sigortalarda, ancak yolculuk sigortalı tarafından değiştirilmemiş yahut onun talimatı veya muvafakati olmaksızın değiştirilmiş olduğu takdirde diğer yolculuk için rizikoyu yüklenir. Sigortacı için riziko başlandıktan sonra mukavelede tesbit edilen yolculuk değiştirilirse sigortacı yolculuğun değişmesinden sonra çıkan Kazalardan mesul değildir. Bununla beraber yolculuk sigortalı tarafından değiştirilmemiş yahut onun talimatı veya muvafakati olmaksızın değiştirilmiş yahut da yolun değiştirilmesi zaruret halinden ileri gelmişse sigortacı bu kazalardan mesuldür; meğer ki, bu zaruret hali sigortacının üstüne almadığı bir rizikodan doğmuş olsun. Başka bir varma limanına gitmeye karar verilip de bu kararın tatbikina geçilince her iki varma limanına giden yollar henüz ayrılmamış olsa bile yolculuk değiştirilmiş sayılır. Bu hüküm gerek 1 ve gerek 2 nci fıkradaki hallere tatbik olunur. [B]II - YOLCULUĞUN GECİKMESİ GİBİ RİZİKOYU ARTIRAN FİİLLER:[/B] [B] Madde 1373 - [/B]Sigortalının fiili veya talimatı veya muvafakatiyle yolculuğun bağlaması veya bitirilmesi gecikir veya gemi sigorta akdi ile tesbit edilen rotadan ayrılır veya sigorta akdiyle tesbit olunmuş rotaya dahil sayılamıyacak olan bir limana uğrar yahut sigortalı diğer her hangi bir şekilde rizikonun artmasına veya değişmesine sebep olursa ve bilhassa riziko durumu hakkındaki hususi vaitlerini yerine getirmezse, rizikonun artmış veya değişmiş olmasından sonra meydana gelen kazadan sigortacı mesul olmaz. Birinci fıkra hükmü aşağıda yazılı hallerde tatbik olunmaz: 1. Rizikonun artması veya değişmesinin sonraki kaza üzerine hiçbir tesiri olmadığı halin icabından anlaşılırsa; 2. Sigortacı için riziko başladıktan sonra rizikonun artması veya değişmesine bir zaruret hali sebep olmuşsa (Meğer ki, bu zaruret hali sigortacının üstüne almadığı bir rizikodan doğurmuş olsun); 3. Kaptan insaniyet düşüncesiyle rotadan ayrılmak mecburiyetinde kalmışsa; [B]III - KAPTANIN ŞAHSININ BİLDİRİLMESİ:[/B] [B] Madde 1374 - [/B]Mukavele yapılırken kaptanın ismen gösterilmesi, geminin o kaptan tarafından idaresini vadetme sayılmaz. [B]IV - GEMİNİN TAYİNİ:[/B] [B] 1. GEMİNİN DEĞİŞMESİ:[/B] [B] Madde 1375 - [/B]Yük sigortasında mallar bu husus için kararlaştırılan gemi ile, taşınmazsa sigortacı hiçbir kazadan mesul olmaz. Bununla beraber sigortacı riziko kendisi için başlandıktan sonra mallar sigortalının talimatı veya muvafakati olmaksızın yahut bir kaza neticesinde, taşımaya tahsis edilen gemiden başka bir surette taşınmasına devam olunursa mukavele hükümlerine göre mesul olur; meğer ki, kaza sigortacının üzerine almadığı bir rizikodan doğmuş olsun. [B]2. İHBAR MÜKELLEFİYETİ:[/B] [B] Madde 1376 - [/B]Taşıyacak gemi veya gemiler gösterilmeksizin (Belli olmıyan veya adı tayin olunmamış gemilerle) yapılan yük sigortasında sigortalı malların hangi gemiye yüklendiğini öğrenir öğrenmez, bunu sigortacıya bildirmekle mükelleftir. Bu borcun yerine getirilmemesi halinde sigortacı, yüklenmiş malların uğrıyacakları kazaların hiçbirinden mesul olmaz. [B]C - RİZİKONUN GERÇEKLEŞMESİ HALİNDE MÜKELLEFİYETLER:[/B] [B] I - İHBAR MÜKELLEFİYETİ:[/B] [B] Madde 1377 [/B]- Sigorta ettiren veya sigortadan haberi olmak şartiyle, sigortalı bir kazayı öğrenir öğrenmez bunu sigortacıya bildirmekle mükelleftir; bildirmezse sigortacı vaktinde haber verilmesi halinde tazminattan azaltabileceği miktarı, tazminat tutarından indirebilir. Mesuliyet sigortalarında ihbar mükellefiyeti 1292 nci maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde bildirilen hallerde davayı veya hükmün kesinleştiğini öğrenme yahut parayı ödeme ile başlar. [B]II - KORUMA TEDBİRLERİ:[/B] [B] Madde 1378 [/B]- Bir kaza vukuunda sigortalı, gerek sigorta ettirilmiş şeyleri kurtarmak ve gerekse daha büyük zarara meydan vermemek için mümkün olan gerekli tedbirleri almakla mükelleftir. Bununla beraber imkan varsa, lazım olan tedbirler için önceden sigortacıya danışmaya mecburdur. [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Sarı kırmızı renkleri ile ünlü futbol takımımız?
Cevapla
Forumlar
Güncel
Genel
Muhasebe
Türk Ticaret Kanunu
Top