Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Güncel
Genel
Muhasebe
Türk Ticaret Kanunu
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="ZeyNoO" data-source="post: 506977" data-attributes="member: 10904"><p><strong>DÖRDÜNCÜ FASIL : KAMBİYO SENETLERİ</strong></p><p><strong> BORÇLANMA EHLİYETİ:</strong></p><p><strong> Madde 582 - </strong>Akit ile borçlanmaya ehil olan kimse, poliçe, çek ve bono ile borçlanmaya da ehildir.</p><p> <strong>BİRİNCİ KISIM : POLİÇE</strong></p><p><strong> BİRİNCİ AYIRIM : POLİÇENİN KEŞİDESİ VE ŞEKLİ</strong></p><p><strong> A - ŞEKİL:</strong></p><p><strong> I - UNSURLARI:</strong></p><p><strong> 1. UMUMİ OLARAK:</strong></p><p><strong> Madde 583 - </strong>Poliçe:</p><p> 1. Senet metninde "Poliçe" kelimesini ve eğer senet Türkçe'den başka bir dille yazılmışsa o dilde poliçe karşılığı olarak kullanılan kelimeyi;</p><p> 2. Muayyen bir bedelin ödenmesi hususunda kayıtsız ve şartsız havaleyi;</p><p> 3. Ödiyecek olan kimsenin (Muhatabın) ad ve soyadını;</p><p> 4. Vadeyi;</p><p> 5. Ödeme yerini;</p><p> 6. Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun ad ve soyadını;</p><p> 7. Keşide tarihi ve yerini;</p><p> 8. Keşidecinin imzasını;</p><p> ihtiva eder.</p><p> <strong>2. UNSURLARIN BULUNMAMASI:</strong></p><p><strong> Madde 584 - </strong>Yukarki maddede yazılı hususlardan birini ihtiva etmiyen senet aşağıdaki fıkralarda yazılı haller dışında poliçe sayılmaz.</p><p> Vadesi gösterilmiyen poliçenin görüldüğünde ödenmesi meşrut sayılır.</p><p> Ayrıca tasrih edilmiş olmadıkça muhatabın soyadı yanında gösterilen yer, ödeme yeri ve aynı zamanda da muhatabın ikametgahı sayılır.</p><p> Keşide yeri gösterilmiyen poliçe, keşidecinin soyadı yanında gösterilen yerde keşide edilmiş sayılır.</p><p> <strong>II- MÜNFERİT UNSURLAR:</strong></p><p><strong> 1. KEŞİDECİNİN AYNI ZAMANDA MUHATAP VEYA EMRİNE ÖDENECEK KİMSE OLMASI:</strong></p><p><strong> Madde 585 </strong>- Poliçe bizzat keşidecinin emrine yazılı olabileceği gibi bizzat keşideci üzerine veya bir üçüncü şahıs hesabına da keşide edilebilir.</p><p> <strong>2. ADRESLİ VE İKAMETGAHLI POLİÇE:</strong></p><p><strong> Madde 586 - </strong>Poliçenin üçüncü şahsın ikametgahında ödenmesi şart koşulabilir.</p><p> Bu üçüncü şahsın ikametgahı muhatabın ikametgahının bulunduğu yerde (Adresli poliçe) veya başka bir yerde (İkametgahlı poliçe) bulunabilir.</p><p> <strong>3. FAİZ ŞARTI:</strong></p><p><strong> Madde 587 - </strong>Görüldüğünde veya görüldüğünden muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart kılınan bir poliçeye keşideci tarafından faiz şartı dercolunabilir. Bütün diğer poliçelerde böyle bir faiz şartı yazılmamış sayılır.</p><p> Faiz miktarının poliçede gösterilmesi lazımdır; gösterilmemiş ise faiz şartı yazılmamış sayılır.</p><p> Başka bir gün zikredilmemişse faiz, poliçenin keşide gününden itibaren işler.</p><p> <strong>4. POLİÇE TUTARININ MUHTELİF ŞEKİLLERDE GÖSTERİLMESİ:</strong></p><p><strong> Madde 588 -</strong> Poliçe bedeli hem yazı ve hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa yazı ile gösterilen bedele itibar olunur.</p><p> Poliçe bedeli yalnız yazı ile veya yalnız rakamla mütaaddit defalar gösterilmiş olup da bedeller arasında fark bulunursa en az olan bedel muteber sayılır.</p><p> <strong>B - İMZA EDENLERİN MESULİYETİ:</strong></p><p><strong> I - MUTEBER OLMIYAN İMZALARIN BULUNMASI:</strong></p><p><strong> Madde 589 -</strong> Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmıyan kimselerin imzasını, sahte imzaları, mevhum şahısların imzalarını yahut imzalıyan veya namlarına imzalanmış olan şahısları herhangi bir sebep dolayısiyle ilzam etmiyen imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez.</p><p> <strong>II - SALAHİYET OLMAKSIZIN İMZA:</strong></p><p><strong> Madde 590 - </strong>Temsile salahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatiyle bir poliçeye imzasını koyan kimse, o poliçeden dolayı bizzat mesul olur ve poliçeyi ödediği takdirde temsil olunan haiz olabileceği haklara sahip olur. Salahiyetini aşan temsilci için dahi hüküm böyledir.</p><p> <strong>III- KEŞİDECİNİN MESULİYETİ:</strong></p><p><strong> Madde 591 - </strong>Keşideci, poliçenin kabul edilmemesinden ve ödenmemesinden dolayı mesuldür. Keşidecinin kabul edilmeme halinde mesuliyetten kendini muaf tutması caiz ise de ödenmeme halinde mesuliyetten muaf olduğunu gösteren kayıtlar yazılmamış sayılır.</p><p> <strong>IV - AÇIK POLİÇE:</strong></p><p><strong> Madde 592 </strong>- Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa bu anlaşmalara riayet edilmemiş olması keyfiyeti, hamile karşı ileri sürülemez; meğer ki hamil poliçeyi kötü niyetle iktisabetmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.</p><p> <strong>İKİNCİ AYIRIM : CİRO</strong></p><p><strong> A - POLİÇENİN DEVREDİLMESİ:</strong></p><p><strong> Madde 593 -</strong> Her poliçe sarahaten, emre yazılı olmasa dahi, ciro ve teslim yolu ile devrolunabilir.</p><p> Keşideci poliçeye: "Emre yazılı değildir." kelimelerini veya aynı manayı ifade eden bir kaydı dercetmişse, poliçe ancak alacağın temliki yolu ile devrolunabilir ve bu devir alacağın temlikinin hukuki neticelerini doğurur.</p><p> Ciro, poliçeyi kabul etmiş olsun veya olmasın muhataba, keşideciye veya poliçe ile borç altına girmiş olanlardan her hangi birine de yapılabilir. Bu kimseler poliçeyi yeniden ciro edebilirler.</p><p> <strong>B - CİRO:</strong></p><p><strong> I - KAYITSIZ, ŞARTSIZ OLMASI:</strong></p><p><strong> Madde 594 - </strong>Cironun kayıtsız ve şartsız olması lazımdır. Cironun tabi tutulduğu her şart yazılmamış addolunur.</p><p> Kısmi ciro batıldır.</p><p> Hamiline ciro beyaz ciro hükmündedir.</p><p> <strong>II - CİRONUN ŞEKLİ:</strong></p><p><strong> Madde 595 - </strong>Cironun poliçe veya poliçeye bağlı olan ve "Alonj" denilen bir kağıt üzerine yazılması ve ciranta tarafından imzalanması lazımdır.</p><p> Lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine lüzum olmadığı gibi ciro, cirantanın sadece imzasından bile ibaret olabilir. Bu şekildeki cirolara "beyaz ciro" denilir. Bunun muteber olması için cironun poliçenin arkasına veya alonj üzerine yazılması lazımdır.</p><p> <strong>III- CİRONUN HÜKÜMLERİ:</strong></p><p><strong> 1. NAKİL VAZİFESİ:</strong></p><p><strong> Madde 596 -</strong> Ciro ve teslim neticesinde poliçeden doğan bütün haklar devredilmiş olur.</p><p> Ciro beyaz ciro ise hamil:</p><p> 1. Ciroyu kendi namına veya diğer bir şahıs namına doldurabilir;</p><p> 2. Poliçeyi yeniden beyaz olarak yahut diğer muayyen bir şahsa tekrar ciro edebilir;</p><p> 3. Beyaz ciroyu doldurmaksızın ve poliçeyi tekrar ciro etmeksizin poliçeyi başka bir kimseye verebilir.</p><p> <strong>2. TEMİNAT VAZİFESİ:</strong></p><p><strong> Madde 597 -</strong> Aksine şart bulunmadıkça ciranta poliçenin kabul edilmemesinden ve ödenmemesinden mesuldür.</p><p> Ciranta, poliçenin tekrar ciro edilmesini yasak edebilir; bu halde, senet sonradan kendilerine ciro edilmiş olan kimselere karşı mesul olmaz.</p><p> <strong>3. HAK SAHİPLİĞİNİ İSPAT VAZİFESİ:</strong></p><p><strong> Madde 598 -</strong> Bir poliçeyi elinde bulunduran kimse, son ciro beyaz ciro olsa dahi kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde salahiyetli hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takibederse son ciroyu imzalıyan kimse, poliçeyi beyaz ciro ile iktisabetmiş sayılır.</p><p> Poliçe her hangi bir surette hamilin elinden çıkmış bulunursa yukarıki fıkrada yazılı hükümlere göre hakkı anlaşılan yeni hamil, ancak poliçeyi kötü niyetle iktisabetmiş olduğu veya iktisabında ağır bir kusur bulunduğu takdirde o poliçeyi geri vermekle mükelleftir.</p><p> <strong>IV - DEFİLER:</strong></p><p><strong> Madde 599 -</strong> Poliçeden dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisabederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.</p><p> Alacağın temliki yoliyle yapılan devirlere ait hükümler mahfuzdur.</p><p> <strong>V - CİRONUN HUSUSİ ÇEŞİTLERİ:</strong></p><p><strong> 1. TAHSİL İÇİN CİRO:</strong></p><p><strong> Madde 600 -</strong> Ciro "Bedeli tahsil içindir." "Kabız içindir","Vekaleten" ibaresini veya sadece tevkili ifade eden diğer her hangi bir kaydi ihtiva ederse hamil, poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat o poliçeyi ancak tahsil cirosu şeklinde tekrar ciro edebilir.</p><p> Poliçeden mesul olanlar bu halde ancak cirantaya karşı ileri sürebilecekleri defileri hamile karşı dermeyan edebilirler.</p><p> Tahsil için verilen ciroda münderiç bulunan salahiyet, bu salahiyeti verenin ölümü ile sona ermiyeceği gibi onun medeni hakları kullanma ehliyetini kaybetmesiyle de ortadan kalkmaz.</p><p> <strong>2. REHİN CİROSU:</strong></p><p><strong> Madde 601 -</strong> Ciro, "Bedeli teminattır", "Bedeli rehindir" ibarelerini yahut terhini ifade eden diğer her hangi bir kaydı ihtiva ederse, hamil poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat kendisi tarafından yapılan bir ciro ancak tahsil cirosu hükmündedir.</p><p> Poliçeden mesul olanlar, kendileriyle ciranta arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defileri hamile karşı ileri süremezler; meğer ki, hamil poliçeyi iktisabederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.</p><p> <strong>3. VADEDEN SONRAKİ CİRO:</strong></p><p><strong> Madde 602 - </strong>Vadenin geçmesinden sonra yapılan ciro, vadeden önce yapılan bir cironun hükümlerini doğurur; şu kadar ki; ödenmeme protestosundan yahut bu protestonun tanzimi için muayyen olan müddetin geçmesinden sonra yapılan ciro ancak alacağın temliki hükümlerini meydana getirir.</p><p> Aksi sabit oluncaya kadar tarihsiz bir ciro protestonun tanzimi için muayyen olan müddetin geçmesinden önce yapılmış sayılır.</p><p> <strong>ÜÇÜNCÜ AYIRIM : KABUL VE AVAL</strong></p><p><strong> A - KABULE ARZ:</strong></p><p><strong> I - KAİDE:</strong></p><p><strong> Madde 603 - </strong>Poliçe vadenin hululüne kadar hamil veya poliçeyi elinde tutan herkes tarafından muhatabın ikametgahında onun kabulüne arz olunabilir.</p><p> <strong>II - KABUL ARZ ŞARTI VE YASAĞI:</strong></p><p><strong> Madde 604 - </strong>Keşideci, bir müddet tayin etmek veya etmemek suretiyle poliçenin kabule arz edilmesini şart koşabilir.</p><p> Keşideci, üçüncü bir şahsın ikametgahında veya muhatabın ikametgahından başka bir yerde yahut görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi gereken poliçeler hariç olmak üzere, poliçenin kabule arzını menettiğini poliçeye yazabilir.</p><p> Keza keşideci, poliçenin muayyen bir tarihten önce kabule arz edilmemesini de şart kılabilir.</p><p> Keşideci poliçenin kabule arzını menetmiş olmadıkça her ciranta, bir müddet tayin etmek veya etmemek suretiyle, poliçenin kabule arzını şart koşabilir.</p><p> <strong>III - GÖRÜLDÜKTEN MUAYYEN BİR MÜDDET SONRA ÖDENMESİ GEREKEN POLİÇELERDE:</strong></p><p><strong> Madde 605 </strong>- Görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart kılınan poliçelerin, keşide gününden itibaren bir yıl içinde kabule arz edilmesi lazımdır.</p><p> Keşideci bu müddeti kısaltabileceği gibi daha uzun bir müddet de şart koşabilir.</p><p> Cirantalar kabule arz müddetlerini kısaltabilirler.</p><p> <strong>IV - BİR DAHA KABULE ARZ:</strong></p><p><strong> Madde 606 - </strong>Muhatap, poliçenin kendisine arz edildiği günü takibeden günde bir daha ibrazını istiyebilir. İlgililer bu talebin yerine getirilmediğini, ancak bu talep protestoya dercedildiği takdirde ileri sürebilirler.</p><p> Hamil, kabule arz edilen poliçeyi muhatabın eline vermeye mecbur değildir.</p><p> <strong>B - KABUL:</strong></p><p><strong> I-ŞEKİL:</strong></p><p><strong> 1. UMUMİ OLARAK:</strong></p><p><strong> Madde 607 - </strong>Kabul beyanı poliçe üzerine yazılır ve "Kabul edilmiştir" tabiriyle veya buna muadil başka bir ibare ile ifade ve muhatap tarafından imza edilir. Muhatabın poliçenin yüz tarafına yalnız imzasını koyması, kabul hükmündedir.</p><p> Poliçenin görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart edilmiş olduğu veya hususi bir şart gereğince muayyen bir müddet içinde kabule arz edilmesi lazım geldiği takdirde, hamil ibraz günü tarihinin atılmasını istemedikçe kabul hangi gün vukubulmuşsa o günün tarihi atılır. Tarih atılmamış olduğu takdirde hamil cirantalarla keşideciye karşı müracaat haklarını muhafaza edebilmek için bu eksikliği vaktinde tanzim edilecek bir protesto ile tesbit ettirmeye mecburdur.</p><p> <strong>2. KABULÜN TAHDİDİ:</strong></p><p><strong> Madde 608 - </strong>Kabul, kayıtsız, şartsız olmalıdır; fakat muhatap kabulü poliçe bedelinin bir kısmına hasredebilir.</p><p> Kabul şerhi bundan başka noktalarda poliçe münderecatından farklı olursa, poliçe kabul edilmemiş sayılır. Bununla beraber kabulü yapan, kabulündeki şartlar dairesinde mesuldür.</p><p> <strong>3. ADRESLİ VE İKAMETGAHLI POLİÇE:</strong></p><p><strong> Madde 609 -</strong> Keşideci poliçede, ödiyecek üçüncü bir şahsı göstermeksizin, muhatabın ikametgahından başka bir yeri ödeme yeri olarak göstermişse muhatap kabul şerhinde bir üçüncü şahsı gösterebilir. Aksi takdirde muhatap, ödeme yerinde poliçeyi bizzat ödemeyi taahhüt etmiş sayılır.</p><p> Eğer poliçenin bizzat muhatabın ikametgahında ödenmesi şart kılınmışsa, muhatap, kabul şerhinde ödemenin yapılacağı yer olmak üzere ödeme yerinde bulunan bir adresi gösterebilir.</p><p> <strong>II- HÜKÜMLERİ:</strong></p><p><strong> 1. UMUMİ OLARAK:</strong></p><p><strong> Madde 610 - </strong>Muhatap, poliçeyi kabul etmekle bedelini vadesinde ödemeyi taahhüt etmiş olur.</p><p> Ödemeden imtina halinde hamil, keşidesi dahi olsa poliçeden dolayı 637 ve 638 inci maddeler gereğince istenebilecek şeylerin hepsini kabul edenden doğrudan doğruya talep hakkını haizdir.</p><p> <strong>2. KABUL ŞERHİNİN ÇİZİLMESİ:</strong></p><p><strong> Madde 611 -</strong> Muhatap, poliçe üzerindeki kabul şerhini poliçeyi geri vermeden önce çizmiş olursa kabulden imtina etmiş sayılır. Aksi sabit oluncaya kadar kabul şerhi, poliçenin geri verilmesinden önce çizilmiş addolunur.</p><p> Bununla beraber muhatap hamile yahut poliçede imzası bulunan bir kimseye, poliçeyi kabul ettiğini yazı ile bildirmiş olursa bunlara karşı kabul beyanı dairesinde mesul olur.</p><p> <strong>C - AVAL:</strong></p><p><strong> I - AVAL VERENLER:</strong></p><p><strong> Madde 612 - </strong>Poliçedeki bedelin ödenmesi, aval suretiyle tamamen veya kısmen temin olunabilir.</p><p> Bu teminat, üçüncü bir şahıs yahut poliçede zaten imzası bulunan bir kimse tarafından da verilebilir.</p><p> <strong>II - ŞEKİL:</strong></p><p><strong> Madde 613 - </strong>Aval şerhi, poliçe veya alonj üzerine yazılır.</p><p> Aval "aval içindir" tabiri ile veya buna muadil diğer her hangi bir ibare ile ifade ve avalı veren kimse tarafından imza edilir.</p><p> Muhatap veya keşdecinin imzaları müstesna olmak üzere poliçenin yüzüne konan her imza, aval şerhi sayılır.</p><p> Kimin için verildiği aval şerhinde açıklanmak lazımdır; açıklanmadığı takdirde aval, keşideci için verilmiş sayılır.</p><p> <strong>III - HÜKÜMLER:</strong></p><p><strong> Madde 614 -</strong> Aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmişse tıpkı onun gibi mesul olur.</p><p> Aval veren kimsenin temin ettiği borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa dahi aval verenin taahhüdü muteberdir.</p><p> Aval veren kimse, poliçe bedelini ödediği takdirde poliçeden dolayı lehine taahhüt altına girmiş olduğu kimseye ve ona karşı poliçe gereğince mesul olan kimselere karşı poliçeden doğan hakları iktisabeder.</p><p> <strong>DÖRDÜNCÜ AYIRIM : ÖDEME</strong></p><p><strong> A - VADE:</strong></p><p><strong> I - VADENİN TESBİTİ:</strong></p><p><strong> 1. UMUMİ OLARAK:</strong></p><p><strong> Madde 615 - </strong>Bir poliçe:</p><p> 1. Görüldüğünde;</p><p> 2. Görüldükten muayyen bir müddet sonra;</p><p> 3. Keşide gününden muayyen bir müddet sonra;</p><p> 4. Muayyen bir günde;</p><p> ödenmek üzere keşide olunabilir.</p><p> Vadesi başka şekilde yazılan veya birbirini takibeden vadeleri gösteren poliçeler batıldır.</p><p> <strong>2. GÖRÜLDÜĞÜNDE ÖDENECEK POLİÇE:</strong></p><p><strong> Madde 616 - </strong>Görüldüğünde ödenmek üzere keşide olunan poliçe ibrazında ödenir. Böyle bir poliçenin keşide gününden itibaren bir yıl içinde ödenmesi için ibrazı lazımdır. Keşideci bu müddeti kısaltabileceği gibi daha uzun bir müddet dahi tesbit edebilir. İbraz müddetleri cirantalar tarafından kısaltılabilir.</p><p> Keşideci, görüldüğünde ödenecek bir poliçenin muayyen bir günden önce ödenmek üzere ibraz edilmiyeceği hakkında şart koyabilir. Bu takdirde ibraz müddeti o tarihten başlar.</p><p> <strong>3. GÖRÜLDÜKTEN MUAYYEN BİR MÜDDET SONRA ÖDENECEK POLİÇE:</strong></p><p><strong> Madde 617 - </strong>Görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenecek bir poliçenin vadesi, kabul şerhinde yazılı tarihe veya protesto tarihine göre tayin olunur.</p><p> Kabul şerhinde tarih gösterilmemiş ve protesto da çekilmemiş olursa poliçe, kabul eden hakkında, kabule ibraz için derpiş edilen müddetin son günü kabul edilmiş sayılır.</p><p> <strong>II - MÜDDETLERİN HESABI:</strong></p><p><strong> 1. UMUMİ OLARAK:</strong></p><p><strong> Madde 618 - </strong>Keşide gününden veya görüldükten bir veya birkaç ay sonra ödenmek üzere keşide edilen bir poliçenin vadesi, ödemenin yapılması gereken ayın mukabil gününde gelmiş olur. Mukabil gün bulunmadığı takdirde vade o ayın son günü gelmiş olur.</p><p> Bir poliçe, keşide gününden veya görüldükten bir buçuk ay veya birkaç ay ve yarım ay sonra ödenmek üzere keşide olunduğu takdirde, ilk önce tam aylar hesap edilir.</p><p> Eğer vade olarak bir ayın başı, ortası veya sonu tesbit edilmişse bu tabirlerden ayın birinci, on beşinci ve sonuncu günleri anlaşılır. "Sekiz gün" veya "on beş gün" tabirlerinden bir veya iki hafta değil hakiki olarak sekiz veya on beş günlük bir müddet anlaşılır. "Yarım ay" tabiri on beş günlük bir müddeti gösterir.</p><p> <strong>2. TAKVİMLERİN ÇATIŞMASI:</strong></p><p><strong> Madde 619 -</strong> Muayyen bir günde ödenecek bir poliçenin keşide yeri ile ödeme yeri arasında takvim farkı olduğu takdirde vade, ödeme yerinin takvimine göre tesbit edilmiş sayılır.</p><p> Takvimleri farklı olan iki yer arasında keşide edilen bir poliçe keşide gününden muayyen bir müddet sonra ödenmek üzere keşide edildiği takdirde keşide günü ödeme yerindeki takvimin mukabil gününe irca olunmak suretiyle vade hesap edilir.</p><p> Poliçelerin ibraz müddetlerinin hesabı hususunda da yukarıki fıkralar hükümleri tatbik olunur.</p><p> Poliçedeki bir kayıt veya poliçenin diğer münderecatından, maksadın başka olduğu anlaşılırsa bu madde hükümleri tatbik olunmaz.</p><p> <strong>B - ÖDEME:</strong></p><p><strong> I - İBRAZ:</strong></p><p><strong> Madde 620 </strong>- Muayyen bir günde veya keşide gününden yahut görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenecek bir poliçenin hamili, poliçeyi ödeme gününde veya onu takip eden iki iş günü içinde ödenmek üzere ibraza mecburdur.</p><p> Poliçenin bir takas odasına ibrazı, ödeme için ibraz yerine geçer.</p><p> <strong>II - MAKBUZ İSTEMEK HAKKI:</strong></p><p><strong> Madde 621</strong> - Muhatap poliçeyi öderken hamil tarafından bir ibra şerhi yazılarak poliçenin kendisine verilmesini isteyebilir.</p><p> Hamil kısmi ödemeyi reddedemez.</p><p> Kısmi ödeme halinde muhatap bu ödemenin poliçe üzerine işaret edilmesini ve kendisine bir makbuz verilmesini isteyebilir.</p><p> <strong>III - VADEDEN ÖNCE VE VADESİNDE ÖDEME:</strong></p><p><strong> Madde 622 - </strong>Hamil, vadeden önce poliçe bedelini almaya zorlanamaz.</p><p> Vadeden önce ödeyen muhatap, bu yüzden doğacak mesuliyeti kendisi üzerine almış olur.</p><p> Hile veya ağır bir kusuru bulunmadıkça poliçeyi vadesinde ödeyen kimse borcundan kurtulmuş olur. Ödeyen kimse, cirolar arasında muntazam bir teselsülün mevcut olup olmadığını incelemiye mecbur ise de cirantaların imzalarının sıhhatini araştırmaya mecbur değildir.</p><p> <strong>IV - YABANCI MEMLEKET PARASİYLE ÖDEME:</strong></p><p><strong> Madde 623 -</strong> Poliçenin ödeme yerinde rayici olmıyan bir para ile ödeneceği şart koşulduğu takdirde, bedeli, vade günündeki kıymetine göre o memleket parasiyle ödenebilir. Borçlu ödemede geciktiği takdirde hamil poliçe bedelinin dilerse vade günündeki dilerse ödeme günündeki rayice göre memleket parasiyle ödenmesini istiyebilir.</p><p> Kanuni rayici olmıyan paranın kıymeti, ödeme yerindeki ticari teamüllere göre tayin olunur. Bununla beraber keşideci ödenecek paranın poliçede yazılı muayyen bir rayice göre hesap edilmesini şart edebilir.</p><p> Keşideci ödemenin muayen bir para ile yapılması lüzumunu şart koşmuş ise (Aynen ödeme şartı) ilk iki fıkranın hükümleri tatbik olunmaz.</p><p> Poliçe bedeli, keşide ve ödeme yeri olan memleketlerde aynı adı taşıyan ve fakat kıymetleri birbirinden farklı olan para ile gösterildiği takdirde ödeme yerindeki para kasdedilmiş sayılır.</p><p> <strong>V - TEVDİ:</strong></p><p><strong> Madde 624 </strong>- Bir poliçe 620 nci maddede tayin edilen müddet zarfında ödeme için ibraz edilmediği takdirde borçlu masraf ve hasar hamile ait olmak üzere poliçenin bedelini notere tevdi edebilir.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ZeyNoO, post: 506977, member: 10904"] [B]DÖRDÜNCÜ FASIL : KAMBİYO SENETLERİ[/B] [B] BORÇLANMA EHLİYETİ:[/B] [B] Madde 582 - [/B]Akit ile borçlanmaya ehil olan kimse, poliçe, çek ve bono ile borçlanmaya da ehildir. [B]BİRİNCİ KISIM : POLİÇE[/B] [B] BİRİNCİ AYIRIM : POLİÇENİN KEŞİDESİ VE ŞEKLİ[/B] [B] A - ŞEKİL:[/B] [B] I - UNSURLARI:[/B] [B] 1. UMUMİ OLARAK:[/B] [B] Madde 583 - [/B]Poliçe: 1. Senet metninde "Poliçe" kelimesini ve eğer senet Türkçe'den başka bir dille yazılmışsa o dilde poliçe karşılığı olarak kullanılan kelimeyi; 2. Muayyen bir bedelin ödenmesi hususunda kayıtsız ve şartsız havaleyi; 3. Ödiyecek olan kimsenin (Muhatabın) ad ve soyadını; 4. Vadeyi; 5. Ödeme yerini; 6. Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun ad ve soyadını; 7. Keşide tarihi ve yerini; 8. Keşidecinin imzasını; ihtiva eder. [B]2. UNSURLARIN BULUNMAMASI:[/B] [B] Madde 584 - [/B]Yukarki maddede yazılı hususlardan birini ihtiva etmiyen senet aşağıdaki fıkralarda yazılı haller dışında poliçe sayılmaz. Vadesi gösterilmiyen poliçenin görüldüğünde ödenmesi meşrut sayılır. Ayrıca tasrih edilmiş olmadıkça muhatabın soyadı yanında gösterilen yer, ödeme yeri ve aynı zamanda da muhatabın ikametgahı sayılır. Keşide yeri gösterilmiyen poliçe, keşidecinin soyadı yanında gösterilen yerde keşide edilmiş sayılır. [B]II- MÜNFERİT UNSURLAR:[/B] [B] 1. KEŞİDECİNİN AYNI ZAMANDA MUHATAP VEYA EMRİNE ÖDENECEK KİMSE OLMASI:[/B] [B] Madde 585 [/B]- Poliçe bizzat keşidecinin emrine yazılı olabileceği gibi bizzat keşideci üzerine veya bir üçüncü şahıs hesabına da keşide edilebilir. [B]2. ADRESLİ VE İKAMETGAHLI POLİÇE:[/B] [B] Madde 586 - [/B]Poliçenin üçüncü şahsın ikametgahında ödenmesi şart koşulabilir. Bu üçüncü şahsın ikametgahı muhatabın ikametgahının bulunduğu yerde (Adresli poliçe) veya başka bir yerde (İkametgahlı poliçe) bulunabilir. [B]3. FAİZ ŞARTI:[/B] [B] Madde 587 - [/B]Görüldüğünde veya görüldüğünden muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart kılınan bir poliçeye keşideci tarafından faiz şartı dercolunabilir. Bütün diğer poliçelerde böyle bir faiz şartı yazılmamış sayılır. Faiz miktarının poliçede gösterilmesi lazımdır; gösterilmemiş ise faiz şartı yazılmamış sayılır. Başka bir gün zikredilmemişse faiz, poliçenin keşide gününden itibaren işler. [B]4. POLİÇE TUTARININ MUHTELİF ŞEKİLLERDE GÖSTERİLMESİ:[/B] [B] Madde 588 -[/B] Poliçe bedeli hem yazı ve hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa yazı ile gösterilen bedele itibar olunur. Poliçe bedeli yalnız yazı ile veya yalnız rakamla mütaaddit defalar gösterilmiş olup da bedeller arasında fark bulunursa en az olan bedel muteber sayılır. [B]B - İMZA EDENLERİN MESULİYETİ:[/B] [B] I - MUTEBER OLMIYAN İMZALARIN BULUNMASI:[/B] [B] Madde 589 -[/B] Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmıyan kimselerin imzasını, sahte imzaları, mevhum şahısların imzalarını yahut imzalıyan veya namlarına imzalanmış olan şahısları herhangi bir sebep dolayısiyle ilzam etmiyen imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez. [B]II - SALAHİYET OLMAKSIZIN İMZA:[/B] [B] Madde 590 - [/B]Temsile salahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatiyle bir poliçeye imzasını koyan kimse, o poliçeden dolayı bizzat mesul olur ve poliçeyi ödediği takdirde temsil olunan haiz olabileceği haklara sahip olur. Salahiyetini aşan temsilci için dahi hüküm böyledir. [B]III- KEŞİDECİNİN MESULİYETİ:[/B] [B] Madde 591 - [/B]Keşideci, poliçenin kabul edilmemesinden ve ödenmemesinden dolayı mesuldür. Keşidecinin kabul edilmeme halinde mesuliyetten kendini muaf tutması caiz ise de ödenmeme halinde mesuliyetten muaf olduğunu gösteren kayıtlar yazılmamış sayılır. [B]IV - AÇIK POLİÇE:[/B] [B] Madde 592 [/B]- Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa bu anlaşmalara riayet edilmemiş olması keyfiyeti, hamile karşı ileri sürülemez; meğer ki hamil poliçeyi kötü niyetle iktisabetmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun. [B]İKİNCİ AYIRIM : CİRO[/B] [B] A - POLİÇENİN DEVREDİLMESİ:[/B] [B] Madde 593 -[/B] Her poliçe sarahaten, emre yazılı olmasa dahi, ciro ve teslim yolu ile devrolunabilir. Keşideci poliçeye: "Emre yazılı değildir." kelimelerini veya aynı manayı ifade eden bir kaydı dercetmişse, poliçe ancak alacağın temliki yolu ile devrolunabilir ve bu devir alacağın temlikinin hukuki neticelerini doğurur. Ciro, poliçeyi kabul etmiş olsun veya olmasın muhataba, keşideciye veya poliçe ile borç altına girmiş olanlardan her hangi birine de yapılabilir. Bu kimseler poliçeyi yeniden ciro edebilirler. [B]B - CİRO:[/B] [B] I - KAYITSIZ, ŞARTSIZ OLMASI:[/B] [B] Madde 594 - [/B]Cironun kayıtsız ve şartsız olması lazımdır. Cironun tabi tutulduğu her şart yazılmamış addolunur. Kısmi ciro batıldır. Hamiline ciro beyaz ciro hükmündedir. [B]II - CİRONUN ŞEKLİ:[/B] [B] Madde 595 - [/B]Cironun poliçe veya poliçeye bağlı olan ve "Alonj" denilen bir kağıt üzerine yazılması ve ciranta tarafından imzalanması lazımdır. Lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine lüzum olmadığı gibi ciro, cirantanın sadece imzasından bile ibaret olabilir. Bu şekildeki cirolara "beyaz ciro" denilir. Bunun muteber olması için cironun poliçenin arkasına veya alonj üzerine yazılması lazımdır. [B]III- CİRONUN HÜKÜMLERİ:[/B] [B] 1. NAKİL VAZİFESİ:[/B] [B] Madde 596 -[/B] Ciro ve teslim neticesinde poliçeden doğan bütün haklar devredilmiş olur. Ciro beyaz ciro ise hamil: 1. Ciroyu kendi namına veya diğer bir şahıs namına doldurabilir; 2. Poliçeyi yeniden beyaz olarak yahut diğer muayyen bir şahsa tekrar ciro edebilir; 3. Beyaz ciroyu doldurmaksızın ve poliçeyi tekrar ciro etmeksizin poliçeyi başka bir kimseye verebilir. [B]2. TEMİNAT VAZİFESİ:[/B] [B] Madde 597 -[/B] Aksine şart bulunmadıkça ciranta poliçenin kabul edilmemesinden ve ödenmemesinden mesuldür. Ciranta, poliçenin tekrar ciro edilmesini yasak edebilir; bu halde, senet sonradan kendilerine ciro edilmiş olan kimselere karşı mesul olmaz. [B]3. HAK SAHİPLİĞİNİ İSPAT VAZİFESİ:[/B] [B] Madde 598 -[/B] Bir poliçeyi elinde bulunduran kimse, son ciro beyaz ciro olsa dahi kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde salahiyetli hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takibederse son ciroyu imzalıyan kimse, poliçeyi beyaz ciro ile iktisabetmiş sayılır. Poliçe her hangi bir surette hamilin elinden çıkmış bulunursa yukarıki fıkrada yazılı hükümlere göre hakkı anlaşılan yeni hamil, ancak poliçeyi kötü niyetle iktisabetmiş olduğu veya iktisabında ağır bir kusur bulunduğu takdirde o poliçeyi geri vermekle mükelleftir. [B]IV - DEFİLER:[/B] [B] Madde 599 -[/B] Poliçeden dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisabederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Alacağın temliki yoliyle yapılan devirlere ait hükümler mahfuzdur. [B]V - CİRONUN HUSUSİ ÇEŞİTLERİ:[/B] [B] 1. TAHSİL İÇİN CİRO:[/B] [B] Madde 600 -[/B] Ciro "Bedeli tahsil içindir." "Kabız içindir","Vekaleten" ibaresini veya sadece tevkili ifade eden diğer her hangi bir kaydi ihtiva ederse hamil, poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat o poliçeyi ancak tahsil cirosu şeklinde tekrar ciro edebilir. Poliçeden mesul olanlar bu halde ancak cirantaya karşı ileri sürebilecekleri defileri hamile karşı dermeyan edebilirler. Tahsil için verilen ciroda münderiç bulunan salahiyet, bu salahiyeti verenin ölümü ile sona ermiyeceği gibi onun medeni hakları kullanma ehliyetini kaybetmesiyle de ortadan kalkmaz. [B]2. REHİN CİROSU:[/B] [B] Madde 601 -[/B] Ciro, "Bedeli teminattır", "Bedeli rehindir" ibarelerini yahut terhini ifade eden diğer her hangi bir kaydı ihtiva ederse, hamil poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat kendisi tarafından yapılan bir ciro ancak tahsil cirosu hükmündedir. Poliçeden mesul olanlar, kendileriyle ciranta arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defileri hamile karşı ileri süremezler; meğer ki, hamil poliçeyi iktisabederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. [B]3. VADEDEN SONRAKİ CİRO:[/B] [B] Madde 602 - [/B]Vadenin geçmesinden sonra yapılan ciro, vadeden önce yapılan bir cironun hükümlerini doğurur; şu kadar ki; ödenmeme protestosundan yahut bu protestonun tanzimi için muayyen olan müddetin geçmesinden sonra yapılan ciro ancak alacağın temliki hükümlerini meydana getirir. Aksi sabit oluncaya kadar tarihsiz bir ciro protestonun tanzimi için muayyen olan müddetin geçmesinden önce yapılmış sayılır. [B]ÜÇÜNCÜ AYIRIM : KABUL VE AVAL[/B] [B] A - KABULE ARZ:[/B] [B] I - KAİDE:[/B] [B] Madde 603 - [/B]Poliçe vadenin hululüne kadar hamil veya poliçeyi elinde tutan herkes tarafından muhatabın ikametgahında onun kabulüne arz olunabilir. [B]II - KABUL ARZ ŞARTI VE YASAĞI:[/B] [B] Madde 604 - [/B]Keşideci, bir müddet tayin etmek veya etmemek suretiyle poliçenin kabule arz edilmesini şart koşabilir. Keşideci, üçüncü bir şahsın ikametgahında veya muhatabın ikametgahından başka bir yerde yahut görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi gereken poliçeler hariç olmak üzere, poliçenin kabule arzını menettiğini poliçeye yazabilir. Keza keşideci, poliçenin muayyen bir tarihten önce kabule arz edilmemesini de şart kılabilir. Keşideci poliçenin kabule arzını menetmiş olmadıkça her ciranta, bir müddet tayin etmek veya etmemek suretiyle, poliçenin kabule arzını şart koşabilir. [B]III - GÖRÜLDÜKTEN MUAYYEN BİR MÜDDET SONRA ÖDENMESİ GEREKEN POLİÇELERDE:[/B] [B] Madde 605 [/B]- Görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart kılınan poliçelerin, keşide gününden itibaren bir yıl içinde kabule arz edilmesi lazımdır. Keşideci bu müddeti kısaltabileceği gibi daha uzun bir müddet de şart koşabilir. Cirantalar kabule arz müddetlerini kısaltabilirler. [B]IV - BİR DAHA KABULE ARZ:[/B] [B] Madde 606 - [/B]Muhatap, poliçenin kendisine arz edildiği günü takibeden günde bir daha ibrazını istiyebilir. İlgililer bu talebin yerine getirilmediğini, ancak bu talep protestoya dercedildiği takdirde ileri sürebilirler. Hamil, kabule arz edilen poliçeyi muhatabın eline vermeye mecbur değildir. [B]B - KABUL:[/B] [B] I-ŞEKİL:[/B] [B] 1. UMUMİ OLARAK:[/B] [B] Madde 607 - [/B]Kabul beyanı poliçe üzerine yazılır ve "Kabul edilmiştir" tabiriyle veya buna muadil başka bir ibare ile ifade ve muhatap tarafından imza edilir. Muhatabın poliçenin yüz tarafına yalnız imzasını koyması, kabul hükmündedir. Poliçenin görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart edilmiş olduğu veya hususi bir şart gereğince muayyen bir müddet içinde kabule arz edilmesi lazım geldiği takdirde, hamil ibraz günü tarihinin atılmasını istemedikçe kabul hangi gün vukubulmuşsa o günün tarihi atılır. Tarih atılmamış olduğu takdirde hamil cirantalarla keşideciye karşı müracaat haklarını muhafaza edebilmek için bu eksikliği vaktinde tanzim edilecek bir protesto ile tesbit ettirmeye mecburdur. [B]2. KABULÜN TAHDİDİ:[/B] [B] Madde 608 - [/B]Kabul, kayıtsız, şartsız olmalıdır; fakat muhatap kabulü poliçe bedelinin bir kısmına hasredebilir. Kabul şerhi bundan başka noktalarda poliçe münderecatından farklı olursa, poliçe kabul edilmemiş sayılır. Bununla beraber kabulü yapan, kabulündeki şartlar dairesinde mesuldür. [B]3. ADRESLİ VE İKAMETGAHLI POLİÇE:[/B] [B] Madde 609 -[/B] Keşideci poliçede, ödiyecek üçüncü bir şahsı göstermeksizin, muhatabın ikametgahından başka bir yeri ödeme yeri olarak göstermişse muhatap kabul şerhinde bir üçüncü şahsı gösterebilir. Aksi takdirde muhatap, ödeme yerinde poliçeyi bizzat ödemeyi taahhüt etmiş sayılır. Eğer poliçenin bizzat muhatabın ikametgahında ödenmesi şart kılınmışsa, muhatap, kabul şerhinde ödemenin yapılacağı yer olmak üzere ödeme yerinde bulunan bir adresi gösterebilir. [B]II- HÜKÜMLERİ:[/B] [B] 1. UMUMİ OLARAK:[/B] [B] Madde 610 - [/B]Muhatap, poliçeyi kabul etmekle bedelini vadesinde ödemeyi taahhüt etmiş olur. Ödemeden imtina halinde hamil, keşidesi dahi olsa poliçeden dolayı 637 ve 638 inci maddeler gereğince istenebilecek şeylerin hepsini kabul edenden doğrudan doğruya talep hakkını haizdir. [B]2. KABUL ŞERHİNİN ÇİZİLMESİ:[/B] [B] Madde 611 -[/B] Muhatap, poliçe üzerindeki kabul şerhini poliçeyi geri vermeden önce çizmiş olursa kabulden imtina etmiş sayılır. Aksi sabit oluncaya kadar kabul şerhi, poliçenin geri verilmesinden önce çizilmiş addolunur. Bununla beraber muhatap hamile yahut poliçede imzası bulunan bir kimseye, poliçeyi kabul ettiğini yazı ile bildirmiş olursa bunlara karşı kabul beyanı dairesinde mesul olur. [B]C - AVAL:[/B] [B] I - AVAL VERENLER:[/B] [B] Madde 612 - [/B]Poliçedeki bedelin ödenmesi, aval suretiyle tamamen veya kısmen temin olunabilir. Bu teminat, üçüncü bir şahıs yahut poliçede zaten imzası bulunan bir kimse tarafından da verilebilir. [B]II - ŞEKİL:[/B] [B] Madde 613 - [/B]Aval şerhi, poliçe veya alonj üzerine yazılır. Aval "aval içindir" tabiri ile veya buna muadil diğer her hangi bir ibare ile ifade ve avalı veren kimse tarafından imza edilir. Muhatap veya keşdecinin imzaları müstesna olmak üzere poliçenin yüzüne konan her imza, aval şerhi sayılır. Kimin için verildiği aval şerhinde açıklanmak lazımdır; açıklanmadığı takdirde aval, keşideci için verilmiş sayılır. [B]III - HÜKÜMLER:[/B] [B] Madde 614 -[/B] Aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmişse tıpkı onun gibi mesul olur. Aval veren kimsenin temin ettiği borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa dahi aval verenin taahhüdü muteberdir. Aval veren kimse, poliçe bedelini ödediği takdirde poliçeden dolayı lehine taahhüt altına girmiş olduğu kimseye ve ona karşı poliçe gereğince mesul olan kimselere karşı poliçeden doğan hakları iktisabeder. [B]DÖRDÜNCÜ AYIRIM : ÖDEME[/B] [B] A - VADE:[/B] [B] I - VADENİN TESBİTİ:[/B] [B] 1. UMUMİ OLARAK:[/B] [B] Madde 615 - [/B]Bir poliçe: 1. Görüldüğünde; 2. Görüldükten muayyen bir müddet sonra; 3. Keşide gününden muayyen bir müddet sonra; 4. Muayyen bir günde; ödenmek üzere keşide olunabilir. Vadesi başka şekilde yazılan veya birbirini takibeden vadeleri gösteren poliçeler batıldır. [B]2. GÖRÜLDÜĞÜNDE ÖDENECEK POLİÇE:[/B] [B] Madde 616 - [/B]Görüldüğünde ödenmek üzere keşide olunan poliçe ibrazında ödenir. Böyle bir poliçenin keşide gününden itibaren bir yıl içinde ödenmesi için ibrazı lazımdır. Keşideci bu müddeti kısaltabileceği gibi daha uzun bir müddet dahi tesbit edebilir. İbraz müddetleri cirantalar tarafından kısaltılabilir. Keşideci, görüldüğünde ödenecek bir poliçenin muayyen bir günden önce ödenmek üzere ibraz edilmiyeceği hakkında şart koyabilir. Bu takdirde ibraz müddeti o tarihten başlar. [B]3. GÖRÜLDÜKTEN MUAYYEN BİR MÜDDET SONRA ÖDENECEK POLİÇE:[/B] [B] Madde 617 - [/B]Görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenecek bir poliçenin vadesi, kabul şerhinde yazılı tarihe veya protesto tarihine göre tayin olunur. Kabul şerhinde tarih gösterilmemiş ve protesto da çekilmemiş olursa poliçe, kabul eden hakkında, kabule ibraz için derpiş edilen müddetin son günü kabul edilmiş sayılır. [B]II - MÜDDETLERİN HESABI:[/B] [B] 1. UMUMİ OLARAK:[/B] [B] Madde 618 - [/B]Keşide gününden veya görüldükten bir veya birkaç ay sonra ödenmek üzere keşide edilen bir poliçenin vadesi, ödemenin yapılması gereken ayın mukabil gününde gelmiş olur. Mukabil gün bulunmadığı takdirde vade o ayın son günü gelmiş olur. Bir poliçe, keşide gününden veya görüldükten bir buçuk ay veya birkaç ay ve yarım ay sonra ödenmek üzere keşide olunduğu takdirde, ilk önce tam aylar hesap edilir. Eğer vade olarak bir ayın başı, ortası veya sonu tesbit edilmişse bu tabirlerden ayın birinci, on beşinci ve sonuncu günleri anlaşılır. "Sekiz gün" veya "on beş gün" tabirlerinden bir veya iki hafta değil hakiki olarak sekiz veya on beş günlük bir müddet anlaşılır. "Yarım ay" tabiri on beş günlük bir müddeti gösterir. [B]2. TAKVİMLERİN ÇATIŞMASI:[/B] [B] Madde 619 -[/B] Muayyen bir günde ödenecek bir poliçenin keşide yeri ile ödeme yeri arasında takvim farkı olduğu takdirde vade, ödeme yerinin takvimine göre tesbit edilmiş sayılır. Takvimleri farklı olan iki yer arasında keşide edilen bir poliçe keşide gününden muayyen bir müddet sonra ödenmek üzere keşide edildiği takdirde keşide günü ödeme yerindeki takvimin mukabil gününe irca olunmak suretiyle vade hesap edilir. Poliçelerin ibraz müddetlerinin hesabı hususunda da yukarıki fıkralar hükümleri tatbik olunur. Poliçedeki bir kayıt veya poliçenin diğer münderecatından, maksadın başka olduğu anlaşılırsa bu madde hükümleri tatbik olunmaz. [B]B - ÖDEME:[/B] [B] I - İBRAZ:[/B] [B] Madde 620 [/B]- Muayyen bir günde veya keşide gününden yahut görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenecek bir poliçenin hamili, poliçeyi ödeme gününde veya onu takip eden iki iş günü içinde ödenmek üzere ibraza mecburdur. Poliçenin bir takas odasına ibrazı, ödeme için ibraz yerine geçer. [B]II - MAKBUZ İSTEMEK HAKKI:[/B] [B] Madde 621[/B] - Muhatap poliçeyi öderken hamil tarafından bir ibra şerhi yazılarak poliçenin kendisine verilmesini isteyebilir. Hamil kısmi ödemeyi reddedemez. Kısmi ödeme halinde muhatap bu ödemenin poliçe üzerine işaret edilmesini ve kendisine bir makbuz verilmesini isteyebilir. [B]III - VADEDEN ÖNCE VE VADESİNDE ÖDEME:[/B] [B] Madde 622 - [/B]Hamil, vadeden önce poliçe bedelini almaya zorlanamaz. Vadeden önce ödeyen muhatap, bu yüzden doğacak mesuliyeti kendisi üzerine almış olur. Hile veya ağır bir kusuru bulunmadıkça poliçeyi vadesinde ödeyen kimse borcundan kurtulmuş olur. Ödeyen kimse, cirolar arasında muntazam bir teselsülün mevcut olup olmadığını incelemiye mecbur ise de cirantaların imzalarının sıhhatini araştırmaya mecbur değildir. [B]IV - YABANCI MEMLEKET PARASİYLE ÖDEME:[/B] [B] Madde 623 -[/B] Poliçenin ödeme yerinde rayici olmıyan bir para ile ödeneceği şart koşulduğu takdirde, bedeli, vade günündeki kıymetine göre o memleket parasiyle ödenebilir. Borçlu ödemede geciktiği takdirde hamil poliçe bedelinin dilerse vade günündeki dilerse ödeme günündeki rayice göre memleket parasiyle ödenmesini istiyebilir. Kanuni rayici olmıyan paranın kıymeti, ödeme yerindeki ticari teamüllere göre tayin olunur. Bununla beraber keşideci ödenecek paranın poliçede yazılı muayyen bir rayice göre hesap edilmesini şart edebilir. Keşideci ödemenin muayen bir para ile yapılması lüzumunu şart koşmuş ise (Aynen ödeme şartı) ilk iki fıkranın hükümleri tatbik olunmaz. Poliçe bedeli, keşide ve ödeme yeri olan memleketlerde aynı adı taşıyan ve fakat kıymetleri birbirinden farklı olan para ile gösterildiği takdirde ödeme yerindeki para kasdedilmiş sayılır. [B]V - TEVDİ:[/B] [B] Madde 624 [/B]- Bir poliçe 620 nci maddede tayin edilen müddet zarfında ödeme için ibraz edilmediği takdirde borçlu masraf ve hasar hamile ait olmak üzere poliçenin bedelini notere tevdi edebilir. [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Sarı kırmızı renkleri ile ünlü futbol takımımız?
Cevapla
Forumlar
Güncel
Genel
Muhasebe
Türk Ticaret Kanunu
Top