Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Edebiyat / Kitap
Pamuk Prenses Masalı arkasındaki gerçekler...
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="chackerkeyff" data-source="post: 1078468" data-attributes="member: 121374"><p><h3>Pamuk Prenses’e Elmayı Veren Gerçekten Üvey Annesi miydi?</h3><p></p><p><strong>Önce Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalını hatırlayalım.</strong></p><p></p><p><img src="https://i.imgur.com/FdtRiBV.jpg" alt="Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p></p><p>Bir kış günü bir kraliçe pencerenin önünde dikiş dikerken iğne eline batmış. Hemen bir parça pamukla elinden akan kanı silmiş. Keşke demiş kraliçe “Teni şu pamuk kadar beyaz, dudakları kan damlası kadar kırmızı ve saçları şu pencerenin pervazı kadar kara bir kızım olsa”.</p><p></p><p><img src="https://i.imgur.com/ZiI4Q0h.jpg" alt="Pamuk Prenses" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p></p><p>Kraliçenin dileği nice sonra yerine gelmiş. “Pamuk kadar beyaz, dudakları kan damlası kadar kırmızı ve saçları pencerenin pervazı kadar kara” bebeğine Pamuk Prenses adını vermiş. Kraliçe kısa süre sonra ölmüş. Kral kısa bir zaman sonra yeniden evlenmiş. Karısı güzel bir kadınmış ama iyi kalpli biri değilmiş. Bütün günü aynanın karşısında geçirip, “Ayna ayna dile gel, söyle bana kim daha güzel?” diye sorarmış. Ayna da cevap verirmiş; “Bundan kuşku duyan var mıdır bilmem, tabi ki en güzel sizsiniz kraliçem”.</p><p></p><p>Günlerden bir gün ayna kraliçenin sorusuna; “Bunu nasıl söyleyeceğim bilemem ama Pamuk Prenses sizden güzel kraliçem.” diyerek farklı bir cevap vermiş. Bunun üzerine çok sinirlenen kraliçe hemen bir avcı bulmuş ve ona “Pamuk Prensesi alıp ormana götür ve bana onun yüreğini getir!” diye emretmiş. Avcı Pamuk Prensesi ormana götürmüş ama öldürmeye kıyamamış. Durumu o an anlayan Pamuk Prenses “Beni burada bırak geri dönmem merak etme.” diyerek avcıya yalvar yakar olmuş. Avcı da merhamete gelmiş. Pamuk Prensesi bırakmış ve hemen orada avladığı bir ceylanın yüreğini, Pamuk Prensesi öldürdüğünün kanıtı olarak kraliçeye götürmüş.</p><p></p><p><img src="https://i.imgur.com/VloMhJT.jpg" alt="Pamuk prenses ve üvey anne" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p></p><p>Pamuk Prenses ormanda yön iz bilmeden yürümüş saatlerce… Ormanda kaybolduğunu düşünürken küçük bir kulübe görmüş. Kapıyı çaldığı halde kimse açmayınca da içeri girmiş. Masada yedi küçük tabak ve bardak duruyormuş. Zavallı Pamuk Prenses çok aç olduğu için hemen bir şeyler yemiş. Sonra da üst kata çıkmış ve uyumuş. Akşam karanlığı basmak üzereyken Pamuk Prenses öfkeli seslerle uyandırılmış; “Bizim evimizde ne arıyorsun sen?”. Pamuk Prenses şaşkınlıkla evin içinde dolaşıp duran yedi küçük adama bakmış. Başına gelenleri birer birer anlatmış. “Gördüğünüz gibi, gidebileceğim hiçbir yer yok”. “Hayır var!” diye bağırmış yedi cüceler hep bir ağızdan. “Burada kalabilirsin! Ama biz yokken kapıyı hiçbir yabancıya açmamalısın”.</p><p></p><p><img src="https://i.imgur.com/DJC4Ty0.jpg" alt="Pamuk Prenses masalı" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p></p><p>Böylece Pamuk Prenses cücelerin evinde yaşamaya başlamış. Lakin uzun günler boyunca konuşacak birini özlüyormuş. Bir sabah yaşlı bir kadın kapıyı çalmış. Pamuk Prenses açık pencereden uzanarak kadınla konuşmaktan kendini alamamış. Pamuk Prenses o yaşlı kadının aslında kılık değiştirmiş olan kraliçe olduğunu anlayamamış. Meğer kraliçe aylarca aynaya bakmamış. Sonra bir gün bakmayı denemiş de ayna ona; “Bunu nasıl söyleyeceğimi bilemem ama Pamuk Prenses sizden güzel kraliçem.” deyivermiş. Kraliçe bunun üzerine öfkeyle yollara düşüp aramış, taramış ve Pamuk Prenses’in gizlendiği yeri bulmuş.</p><p></p><p>“Kapıyı yabancılara açmaman akıllıca.” demiş kraliçe. “Ama lütfen şu elmayı bir iyi niyet belirtisi olarak kabul et”.</p><p></p><p>Pamuk Prenses elmayı almış ve kadın gidince kocaman bir ısırık almış. Cüceler işten eve döndüklerinde Pamuk Prenses’i yerde cansız yatar halde bulmuşlar. Elma hala elinde duruyormuş. Cüceler ağlayarak; “Bu kraliçenin işi!” demişler. Büyük bir kederle Pamuk Prenses’in cansız bedenini taşıyıp camdan bir tabuta koymuşlar.</p><p></p><p>Bir sabah oralardan geçmekte olan bir prens tabutu ve içindeki güzel kızı görmüş. Görür görmez de aşık olmuş. “Onu saraya götürmeliyim.” demiş. “Bir prensese böylesi yakışır”. Cüceler karşı çıkmamışlar. Prense tabutu taşımasında yardım etmişler. Tam bu sırada Pamuk Prensesin boğazındaki elma parçası çıkmış. Pamuk Prenses yattığı yerden doğrulup gülümsemiş. Pamuk Prenses ve prens çok mutlu bir hayat sürmüşler. Kötü kalpli kraliçe ise öfkesinden çok kısa bir süre sonra ölmüş.</p><p></p><p>Pamuk Prensesin masalı böyle… Her masal gibi mutlu sonla bitmiş. Buraya kadar bir sorun yok.</p><p></p><p>Merak ediyor olabilirsiniz, üvey çocuğunu öldürmeye çalışan ve avcıdan yüreğini söküp getirmesini isteyecek kadar kötü kalpli olan Pamuk Prenses’in üvey annesi mi?</p><p></p><p>Grimm kardeşlerin masallarındaki kötü kraliçenin Pamuk Prenses’in üvey annesi olduğunu düşünüyorsanız, size bir haberimiz var.</p><p></p><p>Masalın ilk versiyonlarında, örneğin 1812’deki gibi, onu öldürmeye çalışan aslında Pamuk Prenses’in gerçek annesiydi. Grimm kardeşler, peri masallarının 1819 baskısında kötü kalpli anne karakterini üvey annesini yaparak değiştirdiler. Çünkü kendi çocuğunu öldürmek Grimmler için bile biraz fazla rahatsız ediciydi.</p><p></p><p>Çoğumuz Pamuk Prenses peri masalı ile büyüdük; güzel prenses, kötü üvey anne, yedi cüceler, zehirli bir elma ve günü kurtaran ve sevginin her şeyi fethedeceğini kanıtlayan yakışıklı bir prens.</p><p></p><p>Grimm Kardeşler tarafından oldukça ürkütücü bir hikaye olarak başladı. Disney, hikaye anlatımını devralana ve hikayeyi olabildiğince akıcı ve daha makul bir hale getirene kadar.</p><p></p><p>Mesela, orijinal masalda Kraliçe Pamuk Prenses’in öldüğüne dair kanıt istiyor, bu yüzden avcıdan Pamuk Prenses’in kalbini getirmesini istiyor. Neden? Böylece Pamuk Prenses’in kalbini yiyebilir ve ülkedeki en güzel kadın olabilirdi. Fakat, hep mutlu sonların olduğu Disney dünyasında böyle bir sahne olmamalıydı.</p><p></p><p>Grim kardeşler bir adım geri atmak zorunda kalır. Erken modern Avrupa’da (Erken Modern Dönem Avrupası veya Yeni Çağ Avrupası kabaca 15’inci yüzyılın sonundan 18’inci yüzyılın sonuna kadar olan zamanlar) kadınlar mülktü ve eğitim alma hakları yoktu. Üstelik, kadınlar doğum sırasında ölüyor ya da şekil bozukluğu oluyordu ve erkekler genellikle savaşlar ya da kargaşa nedeniyle işe gelmiyordu.</p><p></p><p><img src="https://i.imgur.com/kXuv07I.jpg" alt="pamuk prenses masalı" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p></p><p>Her iki şekilde de bir düşünün: Pamuk Prenses’in annesi kötü bir sosyal konumda nasıl olur da masalda kendi öz kızının ölümünü isteyebilirdi? Ama üvey anne masallarda her zaman yer bulabilirdi.</p><p></p><p>Evet, kalbini istemesi meselesi biraz ürkütücü. Kraliçe, avcının yalan söylediğini anladığında Pamuk Prenses’i takip edecek kadar akıllıdır ve sonra meseleleri kendi eline almaya karar verir. Yetenekli ve acımasız bir kadından bahsediyoruz (muhtemelen Lady Macbeth’in bir akrabası mı?)</p><p></p><p>Belki de kraliçenin en büyük suçu, Pamuk Prenses’in insanları onu sevmeye ve ona yardım etmeye ikna eden sevimli çaresizliğini hesaba katmamaktı.</p><p></p><p>Ya da belki kraliçe sevginin gücünü hafife almıştır, çünkü kendi hayatı ondan tamamen yoksundur (masal boyunca kocasından, kraldan neredeyse hiç bahsedilmemiştir).</p><p></p><p>Kraliçenin çılgın bir karizmaya sahip olduğunu hayal ediyoruz, ancak bir şekilde Pamuk Prenses, kişiliğinden ve dürtüsünden yoksun bir ayna gibi, kraliçenin ona olan takıntısını yansıtıyor. Kraliçe, Pamuk Prenses ve prensin düğününde görünmeye mecbur edilir ve daha sonra sıcak demir ayakkabılarla ölümüne dans etmeye zorlanır.</p><p></p><p>Daha da kötü olan şey, peri masalının tüm bunları kaçınılmaz ve doğal göstermesidir. Güzel olma arzusu, bu masalda kadınları tuzağa düşüren ve hatta öldüren bir güçtür. Kadınların birbirlerini rekabetçi bir şekilde yok etmeye çalışmaktansa, birbirleriyle sohbet etmek ve birbirlerini desteklemek için sihirli aynalarını kullanabilecekleri bir dünya hakkında bir şeyler okumak ne kadar güzel olurdu!</p><p></p><p>Ama bu sadece masallarda olabilecek tutkulu bir düşüncedir.</p><p></p><p><em>Kaynak: Alıntı...</em></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="chackerkeyff, post: 1078468, member: 121374"] [HEADING=2]Pamuk Prenses’e Elmayı Veren Gerçekten Üvey Annesi miydi?[/HEADING] [B]Önce Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalını hatırlayalım.[/B] [IMG alt="Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler"]https://i.imgur.com/FdtRiBV.jpg[/IMG] Bir kış günü bir kraliçe pencerenin önünde dikiş dikerken iğne eline batmış. Hemen bir parça pamukla elinden akan kanı silmiş. Keşke demiş kraliçe “Teni şu pamuk kadar beyaz, dudakları kan damlası kadar kırmızı ve saçları şu pencerenin pervazı kadar kara bir kızım olsa”. [IMG alt="Pamuk Prenses"]https://i.imgur.com/ZiI4Q0h.jpg[/IMG] Kraliçenin dileği nice sonra yerine gelmiş. “Pamuk kadar beyaz, dudakları kan damlası kadar kırmızı ve saçları pencerenin pervazı kadar kara” bebeğine Pamuk Prenses adını vermiş. Kraliçe kısa süre sonra ölmüş. Kral kısa bir zaman sonra yeniden evlenmiş. Karısı güzel bir kadınmış ama iyi kalpli biri değilmiş. Bütün günü aynanın karşısında geçirip, “Ayna ayna dile gel, söyle bana kim daha güzel?” diye sorarmış. Ayna da cevap verirmiş; “Bundan kuşku duyan var mıdır bilmem, tabi ki en güzel sizsiniz kraliçem”. Günlerden bir gün ayna kraliçenin sorusuna; “Bunu nasıl söyleyeceğim bilemem ama Pamuk Prenses sizden güzel kraliçem.” diyerek farklı bir cevap vermiş. Bunun üzerine çok sinirlenen kraliçe hemen bir avcı bulmuş ve ona “Pamuk Prensesi alıp ormana götür ve bana onun yüreğini getir!” diye emretmiş. Avcı Pamuk Prensesi ormana götürmüş ama öldürmeye kıyamamış. Durumu o an anlayan Pamuk Prenses “Beni burada bırak geri dönmem merak etme.” diyerek avcıya yalvar yakar olmuş. Avcı da merhamete gelmiş. Pamuk Prensesi bırakmış ve hemen orada avladığı bir ceylanın yüreğini, Pamuk Prensesi öldürdüğünün kanıtı olarak kraliçeye götürmüş. [IMG alt="Pamuk prenses ve üvey anne"]https://i.imgur.com/VloMhJT.jpg[/IMG] Pamuk Prenses ormanda yön iz bilmeden yürümüş saatlerce… Ormanda kaybolduğunu düşünürken küçük bir kulübe görmüş. Kapıyı çaldığı halde kimse açmayınca da içeri girmiş. Masada yedi küçük tabak ve bardak duruyormuş. Zavallı Pamuk Prenses çok aç olduğu için hemen bir şeyler yemiş. Sonra da üst kata çıkmış ve uyumuş. Akşam karanlığı basmak üzereyken Pamuk Prenses öfkeli seslerle uyandırılmış; “Bizim evimizde ne arıyorsun sen?”. Pamuk Prenses şaşkınlıkla evin içinde dolaşıp duran yedi küçük adama bakmış. Başına gelenleri birer birer anlatmış. “Gördüğünüz gibi, gidebileceğim hiçbir yer yok”. “Hayır var!” diye bağırmış yedi cüceler hep bir ağızdan. “Burada kalabilirsin! Ama biz yokken kapıyı hiçbir yabancıya açmamalısın”. [IMG alt="Pamuk Prenses masalı"]https://i.imgur.com/DJC4Ty0.jpg[/IMG] Böylece Pamuk Prenses cücelerin evinde yaşamaya başlamış. Lakin uzun günler boyunca konuşacak birini özlüyormuş. Bir sabah yaşlı bir kadın kapıyı çalmış. Pamuk Prenses açık pencereden uzanarak kadınla konuşmaktan kendini alamamış. Pamuk Prenses o yaşlı kadının aslında kılık değiştirmiş olan kraliçe olduğunu anlayamamış. Meğer kraliçe aylarca aynaya bakmamış. Sonra bir gün bakmayı denemiş de ayna ona; “Bunu nasıl söyleyeceğimi bilemem ama Pamuk Prenses sizden güzel kraliçem.” deyivermiş. Kraliçe bunun üzerine öfkeyle yollara düşüp aramış, taramış ve Pamuk Prenses’in gizlendiği yeri bulmuş. “Kapıyı yabancılara açmaman akıllıca.” demiş kraliçe. “Ama lütfen şu elmayı bir iyi niyet belirtisi olarak kabul et”. Pamuk Prenses elmayı almış ve kadın gidince kocaman bir ısırık almış. Cüceler işten eve döndüklerinde Pamuk Prenses’i yerde cansız yatar halde bulmuşlar. Elma hala elinde duruyormuş. Cüceler ağlayarak; “Bu kraliçenin işi!” demişler. Büyük bir kederle Pamuk Prenses’in cansız bedenini taşıyıp camdan bir tabuta koymuşlar. Bir sabah oralardan geçmekte olan bir prens tabutu ve içindeki güzel kızı görmüş. Görür görmez de aşık olmuş. “Onu saraya götürmeliyim.” demiş. “Bir prensese böylesi yakışır”. Cüceler karşı çıkmamışlar. Prense tabutu taşımasında yardım etmişler. Tam bu sırada Pamuk Prensesin boğazındaki elma parçası çıkmış. Pamuk Prenses yattığı yerden doğrulup gülümsemiş. Pamuk Prenses ve prens çok mutlu bir hayat sürmüşler. Kötü kalpli kraliçe ise öfkesinden çok kısa bir süre sonra ölmüş. Pamuk Prensesin masalı böyle… Her masal gibi mutlu sonla bitmiş. Buraya kadar bir sorun yok. Merak ediyor olabilirsiniz, üvey çocuğunu öldürmeye çalışan ve avcıdan yüreğini söküp getirmesini isteyecek kadar kötü kalpli olan Pamuk Prenses’in üvey annesi mi? Grimm kardeşlerin masallarındaki kötü kraliçenin Pamuk Prenses’in üvey annesi olduğunu düşünüyorsanız, size bir haberimiz var. Masalın ilk versiyonlarında, örneğin 1812’deki gibi, onu öldürmeye çalışan aslında Pamuk Prenses’in gerçek annesiydi. Grimm kardeşler, peri masallarının 1819 baskısında kötü kalpli anne karakterini üvey annesini yaparak değiştirdiler. Çünkü kendi çocuğunu öldürmek Grimmler için bile biraz fazla rahatsız ediciydi. Çoğumuz Pamuk Prenses peri masalı ile büyüdük; güzel prenses, kötü üvey anne, yedi cüceler, zehirli bir elma ve günü kurtaran ve sevginin her şeyi fethedeceğini kanıtlayan yakışıklı bir prens. Grimm Kardeşler tarafından oldukça ürkütücü bir hikaye olarak başladı. Disney, hikaye anlatımını devralana ve hikayeyi olabildiğince akıcı ve daha makul bir hale getirene kadar. Mesela, orijinal masalda Kraliçe Pamuk Prenses’in öldüğüne dair kanıt istiyor, bu yüzden avcıdan Pamuk Prenses’in kalbini getirmesini istiyor. Neden? Böylece Pamuk Prenses’in kalbini yiyebilir ve ülkedeki en güzel kadın olabilirdi. Fakat, hep mutlu sonların olduğu Disney dünyasında böyle bir sahne olmamalıydı. Grim kardeşler bir adım geri atmak zorunda kalır. Erken modern Avrupa’da (Erken Modern Dönem Avrupası veya Yeni Çağ Avrupası kabaca 15’inci yüzyılın sonundan 18’inci yüzyılın sonuna kadar olan zamanlar) kadınlar mülktü ve eğitim alma hakları yoktu. Üstelik, kadınlar doğum sırasında ölüyor ya da şekil bozukluğu oluyordu ve erkekler genellikle savaşlar ya da kargaşa nedeniyle işe gelmiyordu. [IMG alt="pamuk prenses masalı"]https://i.imgur.com/kXuv07I.jpg[/IMG] Her iki şekilde de bir düşünün: Pamuk Prenses’in annesi kötü bir sosyal konumda nasıl olur da masalda kendi öz kızının ölümünü isteyebilirdi? Ama üvey anne masallarda her zaman yer bulabilirdi. Evet, kalbini istemesi meselesi biraz ürkütücü. Kraliçe, avcının yalan söylediğini anladığında Pamuk Prenses’i takip edecek kadar akıllıdır ve sonra meseleleri kendi eline almaya karar verir. Yetenekli ve acımasız bir kadından bahsediyoruz (muhtemelen Lady Macbeth’in bir akrabası mı?) Belki de kraliçenin en büyük suçu, Pamuk Prenses’in insanları onu sevmeye ve ona yardım etmeye ikna eden sevimli çaresizliğini hesaba katmamaktı. Ya da belki kraliçe sevginin gücünü hafife almıştır, çünkü kendi hayatı ondan tamamen yoksundur (masal boyunca kocasından, kraldan neredeyse hiç bahsedilmemiştir). Kraliçenin çılgın bir karizmaya sahip olduğunu hayal ediyoruz, ancak bir şekilde Pamuk Prenses, kişiliğinden ve dürtüsünden yoksun bir ayna gibi, kraliçenin ona olan takıntısını yansıtıyor. Kraliçe, Pamuk Prenses ve prensin düğününde görünmeye mecbur edilir ve daha sonra sıcak demir ayakkabılarla ölümüne dans etmeye zorlanır. Daha da kötü olan şey, peri masalının tüm bunları kaçınılmaz ve doğal göstermesidir. Güzel olma arzusu, bu masalda kadınları tuzağa düşüren ve hatta öldüren bir güçtür. Kadınların birbirlerini rekabetçi bir şekilde yok etmeye çalışmaktansa, birbirleriyle sohbet etmek ve birbirlerini desteklemek için sihirli aynalarını kullanabilecekleri bir dünya hakkında bir şeyler okumak ne kadar güzel olurdu! Ama bu sadece masallarda olabilecek tutkulu bir düşüncedir. [I]Kaynak: Alıntı...[/I] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Atatürk'ün doğduğu şehir?
Cevapla
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Edebiyat / Kitap
Pamuk Prenses Masalı arkasındaki gerçekler...
Top