Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Eğitim
Yabancı Dil Eğitimi-The Foreign Language Education
Pratik İngilizce - Practical English
Bear Anlamı ve Kullanımı
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="yesim434" data-source="post: 1112366" data-attributes="member: 41"><p><h2>“Bear,” İngilizcede “ayı” anlamına gelir. Ancak bu kelimenin birçok farklı kullanımı vardır. Genellikle “taşımak,” “katlanmak,” “dayanmak” gibi anlamlara gelir. Diğer anlamlarına örnek cümlelerle bakalım:</h2><h3><strong>Bear: Taşımak/Katlanmak/Dayanmak</strong></h3> <ul> <li data-xf-list-type="ul">She couldn’t bear the pain anymore. (O, acıyı daha fazla dayanamadı.)</li> <li data-xf-list-type="ul">I will bear the responsibility for my actions. (Eylemlerimin sorumluluğunu üstleneceğim.)</li> <li data-xf-list-type="ul">He can’t bear the weight of that heavy box alone. (O, o ağır kutunun ağırlığını tek başına taşıyamaz.)</li> <li data-xf-list-type="ul">We must bear in mind that every action has consequences. (Her eylemin sonuçları olduğunu akılda tutmalıyız.)</li> </ul><h3><strong>Bear: Ayı/Doğurmak/Yavrulamak (Hayvanlar için)</strong></h3> <ul> <li data-xf-list-type="ul">The polar bear gave birth to two cubs. (Kutup ayısı iki yavru doğurdu.)</li> <li data-xf-list-type="ul">The mother bear is protective of her cubs. (Anne ayı yavrularına koruyucu davranır.)</li> </ul><h3><strong>Bear: Taşıyıcı Araç veya Askı</strong></h3> <ul> <li data-xf-list-type="ul">The ship has a crane to bear heavy cargo. (Gemide ağır kargoyu taşımak için bir vinç bulunur.)</li> <li data-xf-list-type="ul">The backpack had straps to bear the weight comfortably. (Sırt çantasının ağırlığını rahatça taşımak için askıları vardı.)</li> </ul><h3><strong>Bear: Tolerans Göstermek/Yükü Üstlenmek</strong></h3> <ul> <li data-xf-list-type="ul">She couldn’t bear his rude behavior any longer. (Kaba davranışlarını daha fazla tolere edemedi.)</li> <li data-xf-list-type="ul">Our friendship can bear the occasional disagreements. (Dostluğumuz zaman zaman yaşadığımız anlaşmazlıkları kaldırabilir.)</li> <li data-xf-list-type="ul">He can bear criticism and use it to improve. (Eleştiriyi kaldırabilir ve onu gelişmek için kullanabilir.)</li> </ul><h3><strong>Bear: Taşınabilir ve Taşınamayan Anlamı ile Kullanımı</strong></h3> <ul> <li data-xf-list-type="ul">This suitcase is lightweight and easy to bear. (Bu bavul hafif ve taşınması kolaydır.)</li> <li data-xf-list-type="ul">The truth will bear scrutiny. (Gerçek, incelemeyi kaldırır.)</li> </ul><h3><strong> Bear: Belirtmek veya Taşımak İçin İşaretler veya Semboller Kullanmak</strong></h3> <ul> <li data-xf-list-type="ul"> The coat of arms bears the family’s motto. (Armalar, ailenin mottosunu taşır.)</li> <li data-xf-list-type="ul"> The flag bears the nation’s colors proudly. (Bayrak, ulusun renklerini gururla taşır.)</li> </ul><h3><strong>Bear: Veri veya Delil Sağlama Anlamında Kullanımı</strong></h3> <ul> <li data-xf-list-type="ul">The report bears witness to the company’s success. (Rapor, şirketin başarısına tanıklık eder.)</li> <li data-xf-list-type="ul">The documents bear proof of his innocence. (Belgeler, masumiyetinin kanıtını sunar.)</li> </ul></blockquote><p></p>
[QUOTE="yesim434, post: 1112366, member: 41"] [HEADING=1]“Bear,” İngilizcede “ayı” anlamına gelir. Ancak bu kelimenin birçok farklı kullanımı vardır. Genellikle “taşımak,” “katlanmak,” “dayanmak” gibi anlamlara gelir. Diğer anlamlarına örnek cümlelerle bakalım:[/HEADING] [HEADING=2][B]Bear: Taşımak/Katlanmak/Dayanmak[/B][/HEADING] [LIST] [*]She couldn’t bear the pain anymore. (O, acıyı daha fazla dayanamadı.) [*]I will bear the responsibility for my actions. (Eylemlerimin sorumluluğunu üstleneceğim.) [*]He can’t bear the weight of that heavy box alone. (O, o ağır kutunun ağırlığını tek başına taşıyamaz.) [*]We must bear in mind that every action has consequences. (Her eylemin sonuçları olduğunu akılda tutmalıyız.) [/LIST] [HEADING=2][B]Bear: Ayı/Doğurmak/Yavrulamak (Hayvanlar için)[/B][/HEADING] [LIST] [*]The polar bear gave birth to two cubs. (Kutup ayısı iki yavru doğurdu.) [*]The mother bear is protective of her cubs. (Anne ayı yavrularına koruyucu davranır.) [/LIST] [HEADING=2][B]Bear: Taşıyıcı Araç veya Askı[/B][/HEADING] [LIST] [*]The ship has a crane to bear heavy cargo. (Gemide ağır kargoyu taşımak için bir vinç bulunur.) [*]The backpack had straps to bear the weight comfortably. (Sırt çantasının ağırlığını rahatça taşımak için askıları vardı.) [/LIST] [HEADING=2][B]Bear: Tolerans Göstermek/Yükü Üstlenmek[/B][/HEADING] [LIST] [*]She couldn’t bear his rude behavior any longer. (Kaba davranışlarını daha fazla tolere edemedi.) [*]Our friendship can bear the occasional disagreements. (Dostluğumuz zaman zaman yaşadığımız anlaşmazlıkları kaldırabilir.) [*]He can bear criticism and use it to improve. (Eleştiriyi kaldırabilir ve onu gelişmek için kullanabilir.) [/LIST] [HEADING=2][B]Bear: Taşınabilir ve Taşınamayan Anlamı ile Kullanımı[/B][/HEADING] [LIST] [*]This suitcase is lightweight and easy to bear. (Bu bavul hafif ve taşınması kolaydır.) [*]The truth will bear scrutiny. (Gerçek, incelemeyi kaldırır.) [/LIST] [HEADING=2][B] Bear: Belirtmek veya Taşımak İçin İşaretler veya Semboller Kullanmak[/B][/HEADING] [LIST] [*] The coat of arms bears the family’s motto. (Armalar, ailenin mottosunu taşır.) [*] The flag bears the nation’s colors proudly. (Bayrak, ulusun renklerini gururla taşır.) [/LIST] [HEADING=2][B]Bear: Veri veya Delil Sağlama Anlamında Kullanımı[/B][/HEADING] [LIST] [*]The report bears witness to the company’s success. (Rapor, şirketin başarısına tanıklık eder.) [*]The documents bear proof of his innocence. (Belgeler, masumiyetinin kanıtını sunar.) [/LIST] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
En iyi yönetim şekli?
Cevapla
Forumlar
Eğitim
Yabancı Dil Eğitimi-The Foreign Language Education
Pratik İngilizce - Practical English
Bear Anlamı ve Kullanımı
Top